"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/750 E., 2022/1108 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Turhal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/448 E., 2021/186 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı ... dava dilekçesinde; dava konusu 1624 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanı olan babası ... tarafından 1992 yılında ...’dan satın alındığını ve ölünceye kadar zilyet edildiğini, babasının ölümünden sonra da mirasçılarına kaldığını, kadastro çalışmaları sonucunda taşınmazın hatalı olarak davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasbırakan Sadık mirasçıları adına tescil edilmesini istemiştir.
2. Yargılama sırasında mirasbırakan ...’ın davacı ... dışındaki mirasçıları tarafından Mahkemeye sunulan dilekçelerle davaya muvafakat verilerek, taşınmazın mirasbırakan ... mirasçları adına tesciline karar verilmesi istenilmiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, davacının annesi ... ile davacının babası .. tarafından dava konusu taşınmazı satın almak üzere Mal Müdürlüğüne başvuruda bulunulduğunu, dolayısıyla adı geçenlerin bu taşınmazın Hazineye ait olduğunu kabul ettiklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya kapsamına göre, davacı tarafın dayandığı satış senedinin dava konusu taşınmazı kapsadığı ve taşınmazda 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesinde öngörülen şartların davacı taraf lehine gerçekleştiği, her ne kadar davalı Hazine tarafından ecrimisil ihbarnamelerine ve davacı tarafın mirasbırakanlarının satın alma dilekçelerine dayanılmış ise de, mirasbırakanın satın alma dilekçesinde, “tarlamı satın almak istiyorum” ibaresinin yer aldığı, bu nedenle mirasbırakanın taşınmazdaki zilyetliğinin malik sıfatıyla olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 1624 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile Sadık Başaran mirasçıları adına verasette iştiraken tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ham toprağın yalnızca sürülmesinin ya da taşlarından temizlenmesinin imar-ihya faaliyetinden sayılmayacağını, Kadastro Kanunu’nun aradığı anlamda imar-ihyadan bahsedebilmek için güç, zahmet ve gider gerektiren bir uğraş verilmesi gerektiğini, bilirkişi raporundan taşınmazdaki imar-ihya faaliyetinin ne zaman tamamlandığının anlaşılamadığını, kaldı ki davacı tarafın zilyetlikle iktisap koşullarının lehlerine oluştuğunu ispatlayamadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi tarafından incelenen 1955, 1972, 1988, 1990 ve 2006 tarihli hava fotoğraflarına göre, 1988 yılından taşınmazın imar planı kapsamına alındığı 05.11.2012 tarihine kadar ekonomik amaca uygun şekilde kullanıldığı, taşınmazın kuzey yönünde yer alan çay ile olan sınırının toprak seddi yükseltisi şeklindeki ağaçlar ile belirgin olduğu, buna göre taşınmazın çayın etkisi altında olan alanlardan olmadığı, ziraat mühendisi bilirkişi raporu, inşaat mühendisi bilirkişi raporu, yerel bilirkişi ve tespit bilirkişi beyanları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, taşınmazda davacılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereği esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14, 17 ve geçici 8 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8 inci maddesine istinaden yapılan kadastro çalışmaları sonucunda Tokat ili, Turhal ilçesi, Hacılar köyü çalışma alanında bulunan 1624 ada 1 parsel sayılı 10.512,39 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, Sadık Başaran mirasçılarının kullanımında olduğu ancak Milli Emlak Müdürlüğü tarafından adı geçenlere ecrimisil tahakkuk ettirildiği gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Mahkemece, dava konusu taşınmazda davacılar lehine zilyetikle iktisap koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Bölge Adliye Mahkemesinin 30.11.2021 tarihli geri çevirme kararı uyarınca dosya arasına alınan evraktan, dava konusu taşınmazın bir kısmının nâzım imar planı içerisinde kaldığı, uygulama ve nâzım imar planı revizyonunun ise 05.11.2012 tarihinde onaylandığı anlaşıldığı halde, taşınmazın ilk defa hangi tarihte, hangi imar planı kapsamına alındığı ve imar planının onay tarihinin ne olduğu belirlenmemiş; komşu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları, varsa dayanağı kayıtlarla birlikte getirtilip dosya arasına alınmamış; taşınmazın kuzey sınırında çay bulunmasına rağmen taşınmazın çay yatağından kazanılıp kazanılmadığı, çay yatağının etkisi altında olup olmadığı hususlarında jeolog bilirkişiden rapor aldırılmamıştır.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazın sınırında bulunan 814, 815 ve 845 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları, varsa dayanağı kayıtlarla (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) birlikte getirtilmeli, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmişse tedavüllü tapu kayıtları getirtilip dosya arasına alınmalı, taşınmazın ilk defa hangi tarihte, hangi imar planı kapsamına alındığı ve bu imar planının onay tarihinin ne olduğu Turhal Belediye Başkanlığından sorularak imar planı ve imar durumuyla ilgili tüm belgeler getirtilip dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, jeolog bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.
Keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kim tarafından ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, taşınmaz evveli itibariyle imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı, sınırında bulunan çaydan etkilenip etkilenmediği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların varsa dayanağı kayıtlarının dava konusu taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında doğacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ile jeolog bilirkişiden dosya arasında bulunan hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğunu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin ne zaman başladığını, taşınmazda imar-ihya faaliyeti yapılıp yapılmadığını, yapılmışsa bu faaliyetin ne zaman tamamlandığını, taşınmazın çay yatağı niteliğinde olup olmadığını, çay yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif çay yatağında kalıp kalmadığını, aktif çay yatağında kalmıyor ise çayın etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli müşterek rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişiden dava konusu taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve kullanım durumunu belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; taşınmaz evveliyatı itibariyle imar-ihya gerektiren yerlerden olup bir kısmı veya tamamı imar planı içinde kalıyorsa, imar planının revizyonunun onaylandığı tarihin tespit tarihinden önce olduğu gözetildiğinde, imar planının onay tarihine kadar 3402 sayılı Kanun'un 14 ve 17 nci maddelerindeki kazanma koşullarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı hususu üzerinde durulmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, kararın açıklanan sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.