"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/378 E., 2021/27 K.
DAVACILAR : ..., ..., ..., ..., ... vekili Avukat ...
TEREKE TEMSİLCİSİ : ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 12.06.2019 tarihli 2016/7412 Esas 2019/4352 Karar sayılı kararı ile esastan bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine dair verilen karar tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu davacıların ortak miras bırakanı ...’a ait taşınmazların davalı adına tespit ve tescil edildiğini, ... ’in terekesinin taksime ya da paylaşıma konu olmadığını, taşınmazlarda davacıların miras payı olduğunu, bir kısım taşınmazların dava dışı şahıslara satıldığını ileri sürerek dava konusu 159 ada 17, 119 ada 2, 18 ada 1, 3, 108 ada 23 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davacıların miras payları oranında tapu kaydının iptali ve tescili istemiyle, 103 ada 6, 105 ada 28, 34, 108 ada 6, 111 ada 22, 125 ada 3, 154 ada 5, 20, 88, 155 ada 6 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davacıların miras hisselerine karşılık tazminat istemiyle dava açmıştır.
Yargılama sırasında davacılar, miras payları oranında tapu iptali ve tescil istemlerinin Mahkemece kabul edilmemesi halinde terditli olarak tenkis isteminde bulunmuşlardır.
Yargılama sırasında ..., tarafların kök mirasbırakanı ... terekesine temsilcisi olarak atanmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazların davalıya kayınpederi ... tarafından 1997 yılında bağışlandığını, davalının kayınpederine ölene kadar baktığını, taşınmazlara davalının uzun süredir zilyet olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.11.2015 tarih ve 2010/448 Esas 2015/535 Karar sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 22.06.2015 tarih ve 2014/21663 Esas 2015/8784 Karar sayılı ilamı ile " Uyuşmazlığın niteliğinin tam olarak tespit edilmediğini, davanın tereke adına mı yoksa miras payına yönelik mi açıldığı hususunda tereddüt oluştuğunu, Mahkemece davacılardan (tereke temsilcisi) uyuşmazlık konusu taşınmazlara yönelik taleplerinin tereke adına mı yoksa miras paylarına yönelik mi olduğunun açıklattırılması ayrıca dava konusu taşınmazlardan 125 ada 3 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında satış ile davalı ... oğlu ...’ya geçtiği dikkate alındığında davacı tarafa davayı yeni malike karşı tapu iptal ve tescil davası olarak mı yoksa önceki malike karşı tazminat davası olarak mı yöneltecekleri hususunun da açıklattırılması gerektiği belirtilerek..." tenkise yönelik temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kandıra Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.01.2021 tarih ve 2019/378 Esas 2021/27 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakan ... tarafından sağlığında ... ada 3, 155 ada 6, 155 ada 9, 154 ada 5, 154 ada 20, 154 ada 88,159 ada 17,108 ada 23, 103 ada 6, 105 ada 28, 105 ada 34, 108 ada 26 parsel sayılı taşınmazların davalı ...'ya bağışlandığı ve zilyetliğini teslim ettiği, bağış senedinin düzenlendiği yıllarda mirasbırakanın akıl sağlığının yerinde olduğu, hatta mirasbırakan ölünceye kadar ... ve eşinin baktığı, 118 ada 9 ve 165 ada 21 parsel sayılı taşınmazların da mirasbırakana ait olduğu ve uzun süredir davalı ...'in kullanımında olduğu, mirasçılarından mal kaçırmak gibi bir amaçla değil kendisine uzun yıllar bakan davalıya vefa borcundan ötürü bağışladığı, kanunun ölüme bağlı tasarruflardan farklı olarak sağlar arası tasarrufların tenkisini "saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı" vurgusu ile sıkı şartlara tabi tuttuğu somut olayda, davalının 1976 yılında mirasbırakanın köyüne geldiği, mirasbırakanın kızı ile evlendiği, o günden beri mirasbırakanın davalı ile kaldığı, mirasbırakana davalı ile eşinin baktığı bu durumda mirasbırakanın anılan bağışları bir vefa borcu olarak davalıya yaptığı gerekçesi ile davacıların açtıkları tapu iptali ve tescil ile tazminat davası ile terditli olarak açtıkları tenkis davasının reddine karar verilmiştir.
D. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
E.Temyiz Nedenleri
Tereke temsilcisi vekili temyiz dilekçesinde özetle, ret kararının usul ve yasaya, toplanan delillere aykırı olduğunu, mirasbırakanın bağış senedinin düzenlendiği tarihte 75 yaşında olduğunu, mirasbırakanın hukuki işlem ehliyetine yönelik rapor alınmadığını, adi belgeye dayalı karar verildiğini, mirasbırakanın okuma yazma bilmediğini senette mühür kullanması gerektiğini, parmak izinin mirasbırakana ait olup olmadığının belli olmadığını,mahalli bilirkişi ...'ın mirasbırakanın 4 kızı olduğu ve sağ iken mallarını paylaştırmak istediği ancak mirasçıların aralarında anlaşamaması üzerine bağış senedini düzenlediğini, mirasbırakanın 2 taşınmazı kendisine bıraktığını geriye kalan tüm taşınmazlarını davalıya bağışladığını beyan ettiğini bu beyana göre mirasbırakanın saklı pay kurallarını ihlal etmek kastı ile hareket ettiğinin anlaşıldığını mirasbırakanın bakıma muhtaç olmadığını, davalının karısı hariç diğer kızlarının da mirasbırakana baktığını, mirasbırakan mal varlığının %90 ını bağışladığını, Mahkemece yapılan araştırma ve uygulamanın yetersiz olduğunu, varsayım üzerine karar verdiğini belirterek ve resen tespit edilecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil üçüncü kişilere devredilen taşınmazlar için tazminat ve terditli olarak tenkis isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 15 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6,713 ve 565/4 üncü maddeleri
3. Değerlendirme
Kadastro sonucu; ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 6, 105 ada 28, 34, 108 ada 23, 26, 111 ada 22, 118 ada 1, 3, 119 ada 2, 125 ada 3, 154 ada 5, 88, 155 ada 6, 9 ve 159 ada 17 parsel sayılı, yüz ölçümleri kadastro tutanaklarında yazılı taşınmazlar ayrı ayrı irsen intikal, taksim, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına, 154 ada 20 parsel sayılı taşınmaz ise ... adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra 103 ada 6, 105 ada 28, 154 ada 5, 155 ada 6 ve 9 parsel sayılı taşınmazlar satın alma nedeniyle ... adına, 105 ada 34, 108 ada 26, 111 ada 22, 154 ada 20, 88 parsel sayılı taşınmazlar satın alma nedeniyle ... adına, 125 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ise yargılama sırasında satın alma nedeniyle ... adına tescil edilmiştir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; tereke temsilcisi vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tereke temsilcisi vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 368,30 TL bakiye onama harcının tereke temsilcisinden alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
13.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
...