"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/238 E., 2022/70 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıya mirasbırakanlarından intikal eden ve 40 yılı aşkın süredir kullandığı evinin bulunduğu taşınmazın kadastro çalışmaları sonucunda 173 ada 14 parsel numarasıyla davacı adına tescil edilmesine rağmen davacının bahçesinin bulunduğu taşınmazın davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edilen 173 ada 16 parsel sayılı taşınmaz içinde kaldığını ileri sürerek 173 ada 16 parsel sayılı taşınmazın keşif mahallinde gösterilecek kısmının tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıtlı 173 ada 14 parsel sayılı taşınmazla birleştirilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde, davalı ... ise yargılama sırasında; dava konusu taşınmazın babasına mirasbırakanından, kendilerine de babalarından intikal ettiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 03.10.2014 tarihli ve 2011/61 Esas, 2014/181 Karar sayılı kararıyla; davanın esastan ve husumetten reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.05.2016 tarihli ve 2015/6215 Esas, 2016/5499 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın her iki taşınmazın kimden geldiğine ilişkin değil taşınmazların aralarında sınır tecavüzü bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu, taşınmaz başında yeniden yapılacak keşifle dava konusu taşınmazın kim tarafından hangi tarihten beri hangi sınırlar içerisinde kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, davalı ...'in karar düzeltme istemi aynı Dairece 19.09.2017 tarihinde reddedilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu 16 parsel sayılı taşınmazın bir bütün halinde ...'a ait olduğu, mahalli bilirkişinin beyan ettiği gibi davacının kendi kullanımlarında olduğunu iddia ettiği kısmın malik olma amacıyla değil ... tarafından verilen izin neticesinde davacı ve ailesi tarafından kullanıldığı, tapu maliki ...'nün taşınmazın davacı ve ailesi tarafından kullanılmasına dair verdiği bu iznin zilyetliği ve mülkiyeti terk niteliğinde olmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; yargılama sırasında dinlenen mahalli bilirkişi beyanları ile dava konusu taşınmazı davacının eşi ...'nın annesi ve babasının kullandığının anlaşıldığını, dava konusu edilen kısım ile taşınmazın dahil olduğu parseller arasında kot farkı bulunduğunun tespit edildiğini, son dinlenen mahalli bilirkişinin davalı tarafın tanık listesinde yer aldığını ileri sürerek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Kadastro sonucu ... köyü çalışma alanında bulunan 173 ada 16 parsel sayılı 1.141,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla vasfıyla davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kendisine ait 173 ada 14 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davaya konu parsel içerisinde tespit gördüğünü ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.
3.Davacı adına kayıtlı 173 ada 14 parsel sayılı kargir 2 katlı ev ve arsası nitelikli 175,98 m2 yüz ölçümlü taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiş; ... (... oğlu) mirasçıları tarafından da 06.08.2010 tarihinde davacı ... oğlu ...'e satış suretiyle devredildiği anlaşılmıştır.
4. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
19.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
.