Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8204 E. 2023/3305 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera olarak tescil edilen taşınmazlar için kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitlerinin kesinleşme tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; ... İli, ... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan davaya konu 118, 119 ve 128 parsel sayılı taşınmazların 1930’lu yıllarda müvekkillerinin murisleri tarafından satın alındığını ve üzerinde tasarruf edildiğini, daha sonra murisleri ... ve ... tarafından kullanılageldiğini ancak kadastro çalışmaları sırasında kapsam dışı bırakıldığını, 2019 yılında ... Köyü’nde çalışan kadastro ekibi tarafından mera olarak tespit edildiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılarca cevap dilekçesi sunulmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin 10/12/1977 tarihinde kesinleştiği ve mera olarak tescil edildiği, davanın 3402 sayılı kanunun 12/3 maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince sonucunda davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazların müvekkillerinin murisleri tarafından 1930'lu yıllarda satın alınarak günümüze kadar kullanıldığını, akabinde mirasbırakan ... ve ...’un kullanımıyla zilyetliğin devam ettirildiğini, taşınmazların kadastro kapsamı dışında bırakıldığını, daha sonra 2019 yılında yapılan kadastro çalışmasıyla mera olarak tespit edildiğini, davanın kadastrodan önceki hukuki sebebe dayanan tapu iptali ve tescil davası olmadığını, bu nedenle Kadastro Kanunu'nun 12/3.maddesinin uygulanamayacağını, taşınmazların mera olmadığının mahalli bilirkişi beyanlarıyla sabit olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrasında "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." düzenlemeleri mevcuttur.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

15.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere tarihinde oy birliğiyle karar verildi.