"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/474 E., 2022/404 K.
DAVA TARİHİ : 27.12.2013
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine karar, Dairenin 16.01.2018 tarih, 2015/2059 Esas, 2018/278 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; maliki olduğu 78 ada 101 parsel sayılı taşınmazdaki 13 numaralı bağımsız bölümün dava dışı oğlunun borcundan dolayı satışa çıkarıldığını, davalı kızının borcun ödenmesi için kredi alınması gerektiğini belirterek kendisine bir takım evraklar imzalattığını ancak alzheimer hastası olduğundan işlemin detaylarını hatırlamadığını, ipotek borcunun tamamının kendisi tarafından ödendiğini, çocukları arasında çıkan tartışma sonucu taşınmazın davalı adına tescil edildiğini öğrendiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını, iddiaların doğru olmadığını belirterek reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 11.11.2014 tarih, 2013/650 Esas, 2014/356 Karar sayılı kararı ile; hile iddiasına dayalı davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
B. Bozma Kararı
Dairenin 16.01.2018 tarih, 2015/2059 Esas, 2018/278 Karar sayılı kararı ile; davada, ehliyetsizlik hukuki sebebi yanında hile (aldatma) sebebine de dayanıldığı, ehliyetsizlik yönünden araştırma ve inceleme yapılmadan karar verildiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacının işlem tarihinde ehliyetli olduğu, 14.04.2006 tarihinde dava konusu taşınmazı davalı kızına devrettiğini bilerek hareket eden davacının dava dilekçesinde iddia edildiği gibi kısa süre önce çocukları arasında başlayan tartışmada temliki öğrendiğinden söz edilemeyeceği ve satış tarihi ile dava tarihi arasında 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazda ipotek nedeniyle haciz şerhi olduğu için dava dışı oğlu ...’nin davalıya haczin kaldırılması için 56.000 TL verdiğini, davalının kredi çekeceğini söyleyerek davacıyı kandırdığını, davacının Tapu Müdürlüğünde yapılan işlemlerin satış işlemine ilişkin olduğunu anlayamadığını, işlem tarihinde demans nedeniyle ilaç kullandığını, davacının 2000 yılından itibaren dava konusu taşınmazda ikamet ettiğini, 2006 yılında yapılan işlemin satış işlemi olduğunu ancak 2013 yılının Kasım ayında öğrendiğini, davalının kredi temin edeceğini söyleyerek davacıyı kandırdığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9 uncu, 10 uncu, 13 üncü, 15 inci maddeleri ve 409 uncu maddesinin ikinci fıkrası.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 36 ncı ve 39 uncu maddeleri,
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delilerden; davacının 14.14.2006 tarihinde... İli, ...İlçesi, ... Mahallesinde bulunan maliki olduğu 78 ada 101 parseldeki 13 numaralı bağımsız bölümü kızı olan davalıya satış suretiyle devrettiği, taşınmazda 24.03.2000 tarihinde dava dışı sigorta şirketi lehine ipotek tesis edildiği, ipoteğin 14.04.2006 tarihinde terkin edildiği, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’nun 07.02.2020 tarihli kararı ile davacının işlem tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.