Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8210 E. 2024/644 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında, Hazine'ye ait olduğu iddia edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayanarak tescil talebinde bulunması sebebiyle oluşan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususları (komşu parsel tutanaklarının, mera araştırmasının, kamulaştırma evrakının ve eski tarihli harita/hava fotoğraflarının dosyaya getirilmesi, yerel bilirkişi, ziraat mühendisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve jeolog bilirkişi dinlenilmesi, tescil ilamındaki taşınmaz ile uyuşmazlık konusu taşınmazın aynı yer olup olmadığının tespiti gibi) yerine getirmeden eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/29 E., 2021/388 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.11.2018 tarihli, 2018/4565 Esas, 2018/6671 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; eldeki davadan önce müvekkili tarafından Gürpınar Sulh Hukuk Mahkemesinde tescil davası açıldığını, Mahkemenin 1987/51 Esas, 1988/36 Karar sayılı kararıyla 18.000,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verildiğini ancak bölgede yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın bulunduğu yerin kumluk olarak tescil harici bırakıldığını, taşınmazın müvekkiline babasından kaldığını ve yoncalık olarak kullanıldığını, kadimden beri zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürerek 18.000,00 metrekare yüzölçümündeki nizalı taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine temsilcisi tarafından davaya cevap verilmemiştir.

2. Bozma sonrası davaya dahil edilen ... vekili cevap dilekçesinde; aynı yere ilişkin olarak davacı tarafından aynı sebebe dayalı olarak tekrar dava açılamayacağını, nizalı taşınmaz Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, nizalı taşınmazda davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Bozma sonrası davaya dahil edilen ... vekili tarafından davaya cevap verilmemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 17.06.2015 tarihli, 2014/77 Esas, 2015/94 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre davacının nizalı taşınmaz bölümünde zilyet olduğunun Gürpınar Sulh Hukuk Mahkemesinin 1987/51 Esas, 1988/36 Karar sayılı kararıyla sabit olduğu, tescil ilamına konu taşınmaz ile nizalı taşınmazın aynı yer olduğunun yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi rapor ve krokisinden de anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 14.05.2015 havale tarihli teknik bilirkişi raporu ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 17.989,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 14.11.2018 tarihli, 2018/4565 Esas, 2018/6671 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece dava konusu taşınmazın uzun yıllar davacının zilyetliğinde bulunduğunun Gürpınar Sulh Hukuk Mahkemesinin 1987/51 Esas, 1988/36 Karar sayılı dosyasında da sabit olduğu, tescil ilamına konu taşınmaz ile davaya konu taşınmazın aynı yer olduğunun yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi rapor ve krokisinden anlaşıldığı kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın karar için yeterli bulunmadığı, TMK'nın 713/3 üncü maddesi uyarınca bu nitelikteki davaların Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine yöneltilmesinin zorunlu olduğu, davada Hazine taraf olmakla beraber karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, nizalı taşınmazın bulunduğu ... ile Van Büyükşehir Belediye Başkanlığına husumet yöneltilerek taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ayrıca komşu parsel tutanak örnekleri ile varsa dayanak belgelerinin dosya arasına getirtilmediği, fen bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazın güneyinde 606 sayılı mera parselinin bulunduğu belirtilmesine rağmen yöntemince mera araştırması yapılmadığı, keşfe ziraat mühendisi bilirkişinin götürülmediği, TMK'nın 713/4 ve 5 inci fıkraları gereğince yasal ilanların yapılmadığı, davacının dayanağı olan tescil ilamına konu taşınmaz ile nizalı taşınmazın aynı yer olup olmadığının kesin olarak belirlenmediği belirtilerek Mahkemece taraf teşkili sağlandıktan sonra açıklanan hususlarda toplanacak deliller uyarınca karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 24.11.2021 tarihli, 2019/29 Esas, 2021/388 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamına göre davacının nizalı taşınmaz bölümünde zilyet olduğunun Gürpınar Sulh Hukuk Mahkemesinin 1987/51 Esas, 1988/36 Karar sayılı kararıyla sabit olduğu, tescil ilamına konu taşınmaz ile nizalı taşınmazın aynı yer olduğunun yapılan keşif neticesinde alınan bilirkişi rapor ve krokisinden de anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 04.01.2021 havale tarihli teknik bilirkişi raporu ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 17.994,63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

1. Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; nizalı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden veya mera vasfında olduğunu, bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceğini, nizalı taşınmazda davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını, bilirkişi raporlarının hükme esas alınmak için yeterli olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Dahili davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiğini, davacının dayandığı tescil ilamının eldeki davada kesin hüküm teşkil ettiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının bilimsellikten uzak olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadsatro Kanunu’nun 14 ve 17 nci maddeleri

3. Değerlendirme

1. 1990 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda Van ili, ..ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu taşınmaz bölümü, kumluk ve dere yatağı olmakla tescil harici bırakılmıştır.

2. Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyulduğuna göre bozma ilamında işaret edilen hususların eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur.

Hükmüne uyulan bozma ilamında; nizalı taşınmaza komşu parsellerin kadastro tutanaklarının getirtilmesi gereğine değinildiği halde, bozma sonrası yapılan keşif sonucu düzenlenen ve hükme esas alınan teknik bilirkişi raporu incelendiğinde, raporda (A) harfi ile gösterilen ve davacı adına tesciline karar verilen nizalı taşınmaz bölümünün, sınırlarındaki taşınmazlarla bir arada gösterilmediği, davacı tarafından dava dilekçesinde nizalı taşınmazın konumu tarif edilirken “13 parsel sayılı taşınmazın hemen bitişiğinde” bulunduğu belirtilmiş, söz konusu raporda 13 parsel sayılı taşınmaz, komşuları ile bir arada gösterilmiş ancak (A) harfi ile gösterilen nizalı taşınmaz bölümü ile 13 parsel sayılı taşınmaz bir arada gösterilmediği için nizalı taşınmazın komşularının hangi taşınmazlar olduğu anlaşılamamıştır.

Bozma ilamında; taşınmazın güney tarafında 606 sayılı mera parseli bulunmakla yöntemince mera araştırması yapılması gereğine değinildiği halde Mahkemece 606 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı dahi getirtilip dosya arasına alınmamış, nizalı taşınmazın evveli itibariyle mera, yaylak, kışlak niteliğinde olup olmadığı belirlenmemiş, ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliği ile ilgili ayrıntılı rapor alınmamıştır.

Yine bozma ilamında; davacının dayandığı tescil ilamına konu taşınmaz ile nizalı taşınmazın aynı yer olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi gereğine değinilmiş; bozma öncesi Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.09.2017 tarihli geri çevirme kararı sonucu Gürpınar Sulh Hukuk Mahkemesince, davacının dayandığı tescil ilamına ilişkin dava dosyasının arşivde yapılan aramalar sonucunda bulunamadığı, yalnızca Mahkemenin karar kartonunda ilamın onaylı örneğinin bulunduğuna ilişkin tutanak tutulduğu ve tutanağın bir örneğinin dosya arasına gönderildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar ilgili dava dosyası bulunamamış ise de tescil ilamında belirtilen 18.000,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazın mevkii ve hudutları yapılan keşifte tek tek okunarak yerel bilirkişi ve tanıklar yardımı ile zemine uygulanmamış; Kadastro Müdürlüğünün 28.02.2018 tarihli cevabi yazısında nizalı taşınmazın bulunduğu yerin istimlak sahası içerisinde bulunduğu bildirilmiş olmasına rağmen ilgili kamulaştırma evrakı getirilip dosya arasına alınmamış ve yöntemince uygulanmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.

Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle ... ilçesi, ...Mahallesi çalışma alanında bulunan 4, 6, 7, 8, 9, 11, 12, 13, 14, 41, 67 ve 606 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, varsa dayanağı (tapu kaydı, vergi kaydı gibi) kayıtlarla birlikte getirtilmeli, taşınmazların kadastro tespiti kesinleşmişse tedavüllü tapu kayıtları getirtilip dosya arasına alınmalı, nizalı taşınmazın bulunduğu yerde kamulaştırma çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılarak yapılmışsa kamulaştırma işlemine ilişkin tüm evrak ve özellikle kamulaştırma haritaları getirtilip dosya arasına alınmalı, dosya arasında bulunan hava fotoğrafları haricinde, taşınmazın bulunduğu yere ilişkin en eski tarihli memleket haritaları ve hava fotoğrafları getirtilip dosya arasına alınmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet edip davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, jeolog bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan nizalı taşınmaz bölümünün öncesinin kime ait olduğu, kimden intikal ettiği, kim tarafından ne sıfatla ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte bitirildiği, taşınmazın öncesinin mera, yaylak, kışlak niteliğinde olup olmadığı, taşınmazın teknik bilirkişi raporunda gösterilen “Dönemeç Çayı” olarak belirtilen çaydan etkilenip etkilenmediği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, ayrıca tescil ilamında belirtilen 18.000,00 metrekare yüzölçümlü taşınmazın mevkii ve hudutları yapılan keşifte tek tek okunarak yerel bilirkişi ve tanıklar yardımı ile zemine uygulanmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında doğacak çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı; komşu taşınmazların dayanak kayıtlarının nizalı taşınmaz yönünü ne okuduğu belirlenmeli; teknik bilirkişiden keşfi ve uygulamayı denetlemeye elverişli, kamulaştırma haritasının kapsadığı alanı ve tescil ilamındaki taşınmazın yerini belirten, tescil ilamındaki taşınmaz ile nizalı taşınmazın aynı yer olup olmadığını açıklayan, nizalı taşınmaz bölümünü komşu taşınmazlarla bir arada gösteren, keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dosya arasında bulunan ve dosya arasına getirtilecek stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak nizalı taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz bölümünde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilmek suretiyle nizalı taşınmazın toprak yapısı, eğimi ve bitki deseninin ne olduğunu belirten, sınırında mera parseli varsa aralarında doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığını, taşınmazın meradan açılan bir yer olup olmadığını açıklayıp tarımsal niteliğini ve kullanım durumunu bildiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; jeolog bilirkişiden nizalı taşınmazların önceki ve halihazırdaki niteliğinin ne olduğunu, dere yatağında kalıp kalmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, derenin etkisi altında kalıp kalmadığını, taşınmazın jeolojik yönden zilyetlikle mülk edinilmeye olanaklı yerlerden olup olmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup kararın açıklanan sebeplerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisi ile dahili davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden Belediyeye iadesine,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.