"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 12. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle duruşma günü olarak saptanan 07.02.2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... ... geldiler, duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, kök muris ... İşçen’in 22.02.2002 tarihinde öldüğünü, mirasçı olarak ilk evliliğinden olan oğulları ... ve ... ile ikinci evliliğinden olan kızı davalı ...'in kaldığını, davacılardan ...’in, ...’in ikinci eşi, kök muris ...’in gelini olduğunu, muris ...’in de 08.02.2012 tarihinde öldüğünü, mirasçıları olarak eşi ... ve kızı ... ile ilk evliliğinden olan oğlu ...’ı bıraktığını, kök murisin ikinci eşi ve davalıya daha çok değer verdiğini, dava konusu 106 ada 23 parsel sayılı bahçeli kargir apartmanın önce 4/14 hissesini kendi adına, 1964 senesinde 5/14 hissesini ev hanımı olan ikinci eşi ... adına, diğer 5/14 hissesini ise yine 1964 senesinde kendi adına aldığını, daha sonra kendi adına olan 5/14 hissesini satış tarihinde henüz 25 yaşında olan kızı ...’ye sattığını,1972 senesinde hisselerinin 340/560’ını müteahhit ... ...’e devir karşılığı 12 daireli 1 dükkanlı apartman yapılması konusunda anlaştıklarını, ... adına 88/560 hisse, ikinci eş ... adına 66/560 hisse, kızı ... adına ise 66/560 hisse karşılığı yeni yapılan apartmandan toplam 5 daire aldıklarını, bütün payların muris tarafından alındığını, ilk eşinden olan çocuklarından mal kaçırma kastı ile taşınmaz üzerinde yapılan binada 9 no.lu bağımsız bölümü eşi ... adına tescil ettirdiğini, ...’nin ölümü ile muris ...’e intikal eden 1/4 payı intikal tarihinde, davalı kızına devrettiğini, 11 no.lu bağımsız bölümün 1974 yılından beri tamamının ... İşcen (...)’e ait olduğunu, 12 no.lu bağımsız bölümün ise ½ payı ... İşcen, ½ payı ... İşcen (...) adına kayıtlı iken, 1994 yılında ...’nin ölümü üzerine muris ...’e intikal eden 1/8 payın intikal tarihinde davalı kızına devredildiğini, 12 no.lu bağımsız bölümün tamamına malik hale gelen davalının ise 18.3.2013 tarihinde taşınmazı dava dışı ...’e sattığını, ayrıca muris ...’in maliki bulunduğu 631 ada 4 parsel sayılı taşınmazını 15/05/1985 tarihinde birinci evliliğinden olan çocuklarından mal kaçırmak amacıyla ...’ye sattığını, ...’nin ise taşınmazı 10.12.2002 tarihinde dava dışı ...’e satmak suretiyle devrettiğini ileri sürerek, dava konusu 106 ada 23 parsel sayılı taşınmazdaki 9 ve 11 no.lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, dava konusu 12 no.lu bağımsız bölüm ile 631 ada 4 parsel sayılı taşınmazların ise satış tarihindeki gerçek değeri üzerinden miras paylarına karşılık gelecek bedelin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, muvazaanın söz konusu olmadığını, annesi ...'nin ...'da taşınmazları bulunduğunu, bu taşınmazlar satılarak dava konusu taşınmazların alındığını, murisin alıma bir katkısının olmadığını, dava konusu dükkanın (631 ada 4 parsel) ise diğer iki oğluna verilen ...'daki 3 ve 5 no.lu dükkanlara karşılık olarak muris tarafından alındığını, yine ... Apartmanı'nda 10 no.lu dairenin muris tarafından satılarak bedelinin üçe bölündüğünü ve çocuklarına verildiğini, yine muris tarafından ... İmrahor Mahallesinde bulunan apartmanın satıldığını, bedelin iki oğluna verildiğini, davalının eşinin memur olduğunu, hakemlik yaptığını, Silivri’de ve Yalova’da gayrimenkulleri olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 23.06.2021 tarihli ve 2021/34 E, 2021/251 K. sayılı kararıyla; muris muvazaası iddiasının sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanları ve delillerin doğru değerlendirilmediğini, davalının ailesinin yardımı ile taşınmazın satın alındığını, yazılı delil bulunmadığını, bu hususun yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, murisin tüm mirasçıları kapsar şekilde ... paylaşım yapmadığını, satışın gerçek olduğunun kanıtlanmadığını, muristen gelen tüm taşınmazları aldıktan sonra davalının tenkis davası açmasının paylaşım yapılmadığının ikrarı anlamına geldiğini, muvazaanın tanık beyanlarıyla kanıtlandığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.10.2022 tarihli ve 2021/2328 E-2022/1795 K. sayılı kararı ile davacı tarafın murisin mal kaçırma kastı ile hareket ettiğini kanıtlaması gerektiği, davacı tanıklarının satıştan bilgilerinin olmadığını belirttiği, kastın kesin bir şekilde kanıtlanmadığı, Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil ve bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanun'un 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi şöyledir:
"İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",
4721 sayılı TMK'nın 6. maddesi şöyledir:
"Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 18,50 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.