"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/344 E., 2021/363 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ... ilçesi, ... köyünde bulunan 171 ada 6 parselin bir kısmının 171 ada 9 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tespit edildiğini, davalıların taşınmazı bir dönem kiralayarak kullandıklarını, daha sonra davacının mirasbırakanına teslim ettiklerini belirterek ve tapu kaydına dayanarak çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile ... adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar 1973 tarihli zilyetlik devir senedine dayanarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 05.02.2015 tarihli ve 2013/213 Esas, 2015/25 Karar sayılı kararı ile; 2008 yılında yapılan kadastro ölçümleri ile fiili kullanımın örtüştüğü gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.06.2018 tarihli ve 2018/2527 Esas, 2018/3854 Karar sayılı kararıyla; davacının, dava konusu çekişmeli taşınmaz bölümünün babasından geldiğini ve tüm mirasçıların payları bulunduğunu bildirerek dava açtığı, mirasbırakan ...’in ölüm tarihi itibariyle terekesinin elbirliği hükümlerine tabi olduğu ve davacının da tereke adına talepte bulunduğu, elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bulunan bir terekede, terekeye ilişkin tüm tasarruf işlemlerinin 4721 sayılı Yasa'nın 640 ıncı ve 702 nci maddeleri uyarınca tüm mirasçılar tarafından birlikte yapılması zorunlu olup tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da tüm mirasçılar tarafından birlikte açılması gerektiği, bir mirasçının özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için bütün mirasçılar adına yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütülemeyeceği, bu halde, diğer mirasçıların davaya katılımının sağlanması, muvafakatlerinin alınması ya da terekeye temsilci atanması gerektiği, nüfus kayıtlarına göre ...’in davacı dışında mirasçılarının bulunduğu ve davalı ... ve müştereklerinin terekeye göre 3. kişi durumunda oldukları açıklanarak davacı tarafa, ...’in mirasçılarının tamamının davaya katılımının veya muvafakatının veya terekeye temsilci atanmasının sağlanması için süre verilmesi, bu suretle aktif dava ehliyetinin sağlanması halinde davanın esası hakkında bir karar verilmesi gereğine değinilerek karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 2008 yılında yapılan kadastro ölçümleri ile fiili kullanımın örtüştüğü gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bozma kararı sonrasında davacının Hüseyin terekesine temsilci olarak atandığını, bilirkişi raporuna itirazları değerlendirilmeden karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu, Kastamonu ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 171 ada 9 parsel sayılı 17.533,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir.
2.Davacı tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmış, davalılar satış senedine dayanarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın fiili kullanımı ile kadastro tespitinin aynı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı yanın dayanak tapu kaydı ve davalı yanın dayanak satış senedi mahallinde usulünce uygulanmamış, kapsamları kesin olarak belirlenmemiş, taşınmazın kim tarafından hangi hukuki nedene dayalı olarak ne zamandan beri kullanıldığı üzerinde durulmamıştır.
Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
3.Doğru sonuca ulaşılabilmesi için davacı tarafın dayandığı tapu kayıtları, tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritası ile birlikte mahalli Tapu Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Tapu Arşiv Daire Başkanlığından istenilmelidir. Dayanılan kayıtların kadastro tespiti sırasında başka parsellere revizyon görüp görmediği araştırılarak tespit edilmeli, revizyon görmüşlerse kadastro tespit tutanakları, dava konusu taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tespit tutanakları ve uygulanan kayıtlar da getirtilmelidir.
4. Bundan sonra, dava konusu taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile teknik bilirkişi huzuru ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte davacının dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte okunup sınırlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, gösterilen sınırlar fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, davalının dayandığı tapu kayıtlarının haritasının bulunması halinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesi gereğince haritası ile zemine uygulanarak kapsamı belirlenmeli, bu suretle kaydın kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları arasında çelişki doğduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeli; yerel bilirkişiler ve tanıklardan çekişme konusu parselin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kimin ne zamandan beri hangi süre ile zilyet olduğu, satışa konu olup olmadığı hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının tespit tutanağının edinme sebebindeki beyanlar ile çelişmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; fen bilirkişisinden keşfi takibe imkan verir ve davacının dayandığı tapu kaydının uygulamasını gösterir krokili rapor alınmalı bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
İstek hâlinde yatırılan temyiz peşin harcının temyiz edene iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,07.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.