"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/964 E., 2020/843 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı ... tarafından duruşma isteğiyle, davacı; ... mirasçısı ...ve mirasçılar; ..., ..., ..., ..., ..., ... tarafından ise duruşma istemsiz temyiz edilmekle; davacı ... tarafından duruşmalı temyiz istemi miktar itibariyle reddedilerek kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; ... köyünde yer alan 164 ada 12, 164 ada 6, 164 ada 11 ve 204 ada 13 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında köyde bulunmamaları sebebiyle davalılar adına kaydedildiğini, davalıların dava konusu taşınmazlarla herhangi bir ilgilerinin bulunmadığını, dava konusu taşınmazların 100 yıldır ataları tarafından kullanıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adlarına müştereken tesciline karar verilmesini istemişler;12.03.2015 tarihli celsede ortak beyanlarında, 164 ada 11 parsel sayılı taşınmazı yanlışlıkla dava dilekçesine yazdıklarını beyan etmişler ve 02.04.2015 tarihli celsede ise 204 ada 13 parsel sayılı taşınmaza yönelik davadan vazgeçtiklerini bildirmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ..., 17.06.2015 tarihli keşifte yer alan beyanında; 164 ada 6 parsel numaralı taşınmazın atalarından kendisine ve kardeşlerine kaldığını, davacının Mahkemeye sunacağı veraset ilamında yazılı olan paylar oranında dava konusu taşınmazların paylaştırılmasını kabul ettiğini beyan etmiştir.
Davalı ..., 17.06.2015 tarihli keşifte yer alan beyanında; adına tapuda kayıtlı olan 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazın dedesinden babasına kaldığını ve sonrasında tapuda adına kaydolduğunu, davacının sunacağı veraset ilamında yazılı olan paylar oranında dava konusu taşınmazların paylaştırılmasını kabul ettiğini beyan etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, dava konusu taşınmazların davalı ... ile davacıların ortak miras bırakanı ...'den miras kaldığı ve mirasçılar arasında taksim yapılmamış olduğu, davacıların ve davalı ...'ın yasal miras paylarının bulunduğu ve taşınmazların bir kısım mirasçıların feragat etmesi ve bir kısmının da davaya dahil edildiği halde duruşmaya gelmemesi nedeniyle dava konusu 164 ada 6 parsel sayılı taşınmazda davacılar ..., ..., ... ve davalı ... arasında eşit miktarda ve 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazda mirasçı olan davalı ...'ın usulüne uygun harç yatırılıp davaya katılmaması ve talepte bulunmaması nedeniyle davacılar ..., ... ve ... arasında eşit miktarda pay edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile çekişmeli 164 ada 6 parsel sayılı taşınmazın ... adına olan tapu kaydının iptali ile ..., ..., ..., ... adlarına her biri için 1/4'er oranında tesciline; çekişmeli 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazın ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar ..., ..., ... adlarına her biri için 1/3'er oranında tesciline,204 ada 13 ve 164 ada 11 numaralı parseller hakkında sehven talepte bulunulması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.05.2019 tarihli ve 2016/9515 Esas, 2019/3869 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 164 ada 6 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti sırasında davalı ... adına tespit ve tescil edildiği, davacıların dava dilekçelerinde dava konusu taşınmazın adlarına tescilini istedikleri ve taşınmazların kök miras bırakanları ...'den kaldığını ve kök miras bırakanın mirasçıları olmalarından dolayı davalıların da payları olduğunu kabul ettikleri, buna göre de davanın kendi miras paylarına yönelik olduğunu beyan ettiklerinin dosya kapsamından anlaşıldığı, Mahkemece davanın davacıların miras payları oranında kabul edilerek adlarına tesciline karar verilmesi, kalan payın davalı ... üzerinde bırakılması gerektiği, vesayet altında bulunan mirasçı ... adına usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığı halde sonradan ibraz edilen vasilik kararı ile davacı olduğu kabul edilerek mirasçı ...'e pay verilmesinin isabetsiz olduğu belirtilerek ... vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davalı ...'ın temyizi incelendiğinde ise 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kök miras bırakandan kaldığı, mirasçı ... tarafından harç yatırılarak davaya müdahale edilmediği ve lehine talepte bulunulmadığı gerekçesi ile ..., ... ve ...'in davalarının kabulü ile taşınmazın eşit paylarla davacılar ve lehine dava açıldığı kabul edilen ... adına tesciline karar verildiği ve iptali istenen tapu kaydı davalı ... adına kayıtlı olup babası ...'ın hayatta olması nedeniyle kayıt malikinin mirasbırakan ...'ın mirasçısı olduğundan söz edilemeyeceği ve elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş paylarının bulunmaması nedeniyle mirasbırakanın terekesine göre üçüncü kişi konumunda bulunan davalı ...'ye karşı miras payına ilişkin olarak açılan davanın görülme olanağı bulunmadığı belirlenerek davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, yine yukarıdaki bentte açıklandığı üzere davanın tarafı olmayan ...'e de pay verilmesinin isabetsiz olduğu ve davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların davalı ... ve davacıların ortak miras bırakanı ...'den miras kaldığı ve mirasçılar arasında taksim yapılmadığı davacıların ve davalı ...'ın yasal miras paylarının bulunduğu ve bu nedenle taşınmazların bir kısım mirasçıların feragat etmesi ve bir kısmın da davaya dahil edildiği halde duruşmaya gelmemesi nedeniyle dava konusu 164 ada 6 parsel taşınmazda davacılar ..., ..., ... ve davalı ... arasında eşit miktarda ve 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazda mirasçı olan davalı ...'ın usulüne uygun harç yatırılıp davaya katılmaması ve talepte bulunmaması nedeniyle davacılar ..., ... ve ... arasında eşit miktarda pay edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 164 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile 16/672 hissesinin Diyarbakır 2. Noterliğinin 14861 yevmiye numaralı veraset ilamı gereği davacı ... adına, 13/672 hissesinin Diyarbakır 2. Noterliğinin 14861 yevmiye numaralı veraset ilamı gereği davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan hissenin davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 164 ada 12 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı ...'a karşı açılan davanın usulden reddine, 204 ada 13 ve 164 ada 11 numaralı parseller hakkında sehven talepte bulunulması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ..., davacı; ... mirasçısı ..., mirasçıları ..., ..., ...,...,... ve ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı ... mirasçısı ...temyiz başvuru dilekçesinde; ...'in vefat ettiğini ve taraf teşkili sağlanmadan karar verildiğini, feragat eden mirasçıların miras paylarının bölüştürülerek miras bırakan ...'e ait taşınmazın adına tescili edildiğini, gerekçe kısmında açık bir şekilde 164 ada 12 parseldeki taşınmazın davalılar arasında eşit miktarda pay edilmesi belirtildiği ve davanın kabulüne denildiği halde hüküm kısmında usulden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ve resen gözetilecek sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı ... duruşma istemli temyiz başvuru dilekçesinde; dedelerinden babalarına babalarında kendilerine kalan 164 ada 12 parsel ve 164 ada 11 parsel numaralı arazilerin davalı ... ve oğlu ... tarafında asılsız olarak adlarına geçirdiklerini, daha önce alınan 27.01.2016 tarihli kararı göz önünde bulundurarak mirasçılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ortak uyumlu kararları ile paylarını davacılara devrettiklerinin göz önünde bulundurulmasını, davalı ...'ın kardeşi ...'ın Mahkemede dinlenmesi gerektiğini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalılar ... ve ... üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mirasçılar ..., ...,..., ..., ...,... ayrı ayrı verdikleri temyiz başvuru dilekçelerinde; taşınmazın mirasçılara eşit oranda pay edilmesi gerektiğini, ...'ın mirasbırakan ...'in mirasçısının olmadığının mahkeme kararında açıkça belirtildiğini, dava konusu taşınmazların ...'e ait olduğuna karar verilmesi nedeniyle söz konusu 164 ada 6 ve 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazların mirasçılar arasında eşit pay edilmesi gerektiğini, 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazda malik bulunan ...'ın mirasçılık sıfatının bulunmadığının tespit edildiği ve 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazın da eşit miktarda pay edilmesi gerektiği ve davanın kabülüne karar verildiği halde hüküm kısmında usülden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü, 294 üncü, 297/2 nci, 298/2 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. ... köyü çalışma alanında bulunan 164 ada 6 parsel sayılı 4.361,93 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına; 164 ada 12 parsel sayılı 2.554,85 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294 üncü maddesi gereğince Mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2 nci maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 298/2 nci maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile kısa karar ve hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
3.Yargılama sonucunda Mahkemece kısa karar ve hükümde "davanın kısmen kabulü ile 164 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile 16/672 hissesinin Diyarbakır 2. Noterliğinin 14861 yevmiye numaralı veraset ilamı gereği davacı ... adına, 13/672 hissesinin Diyarbakır 2. Noterliğinin 14861 yevmiye numaralı veraset ilamı gereği davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geriye kalan hissenin davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 164 ada 12 parsel sayılı taşınmaz yönünden davalı ...'a karşı açılan davanın usulden reddine, 204 ada 13 ve 164 ada 11 numaralı parseller hakkında sehven talepte bulunulması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına " şeklinde karar verilmiş; gerekçede ise Mahkemenin 14.01.2016 tarihli ve 2013/159 Esas,2016/16 sayılı kararında yer alan gerekçe aynen yazılarak'' dava konusu taşınmazların davalı ... ve davacıların ortak miras bırakanı ...'den miras kaldığı ve mirasçılar arasında taksim yapılmadığı davacıların ve davalı ...'ın yasal miras paylarının bulunduğu ve bu nedenle taşınmazların bir kısım mirasçıların feragat etmesi ve bir kısmın da davaya dahil edildiği halde duruşmaya gelmemesi nedeniyle dava konusu 164 ada 6 parsel taşınmazda davacılar ..., ..., ... ve davalı ... arasında eşit miktarda ve164 ada 12 parsel sayılı taşınmazda mirasçı olan davalı ...'ın usulüne uygun harç yatırılıp davaya katılmaması ve talepte bulunmaması nedeniyle davacılar ..., ... ve ... arasında eşit miktarda pay edilmesi gerektiği ve davanın kabulüne" şeklinde çelişkili hüküm kurulduğu görülmüştür. Mahkemece, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırıdır.
4.Öte yandan; davacı ...'in 16.05.2019 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığına göre mirasçıları tespit edillerek bu kişilerin davaya dahil edilmesi, mümkün olmadığı takdirde ise terekeye mümessil tayin ettirilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve sonrasında davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru değildir.
5.Diğer taraftan; davalı ...'ın keşifte yer alan adına yazılmış olan 164 ada 12 parsel sayılı taşınmazın dedesinden babasına kaldığını ve sonrasında tapuda adına kaydolduğunu, davacının sunacağı veraset ilamında yazılı olan paylar oranında dava konusu taşınmazların paylaştırılmasını kabul ettiğine dair beyanının Mahkemece değerlendirilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Temyiz edenlerin temyiz itirazlarının değinilen yönlerden kabulü ile Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, Bozma nedenine göre, temyiz eden tarafların diğer temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına,
2. Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde ilgililere iadesine,
6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.