"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Ret/Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda , İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olup; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, Hazine adına kayıtlı dava konusu 1377 ada 24 parsel sayılı taşınmazın 5737 sayılı Kanun'un 30. maddesi gereğince 16/10/2018 tarihinde idari yoldan ... Vakfına devredildiğini, anılan madde uyarınca bir taşınmazın vakfına devredilebilmesi için vakıf yolu ile meydana gelen bir kültür varlığı olması gerektiğini, ne var ki dava konusu taşınmaz üzerinde restorasyon halinde tek katlı okul inşaatının bulunduğunu, taşınmazın sadece beyanlar hanesindeki “... Vakfı” şerhine dayanılarak davalı adına tescil edildiğini, 30. madde şartlarının oluşmadığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, dava konuşu taşınmazın 11.03.2014 tarihinde Hazine adına tescil edildiğini, taşınmazın 1.536,60 m2 yüz ölçümlü “Kargir Altmışıncı İlkokul” vasıflı ve korunması gerekli eski ... olması nedeniyle 5737 sayılı Kanun'un 30. maddesi gereğince idari yoldan 16/10/2018 tarihinde ... Vakfı adına tescilinin yapıldığını, yasal şartların oluştuğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu taşınmaz içinde bulunan yapının tescilli ... olduğu,taşınmazın ... Vakfın’dan olduğu, taşınmaz kaydına 23.11.1987 tarihli ve 2597 yevmiye ile eski ... şerhinin konulduğu, vakıf adına tescil için yasal şartların oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tamamının İl Özel İdaresinin tüzel kişiliğininin sona ermesi nedeniyle 6360 sayılı Kanun'un geçici 1.maddesinin 5. fıkrası gereğince 11.03.2014 tarihinde Hazine adına, 16.10.2018 tarihi itibari ile de ... Vakfı adına tescil edildiğini, taşınmazın ilgili mazbut vakfı adına tescil edilebilmesi için vakıf yoluyla meydana gelen bir kültür varlığının söz konusu olması gerektiğini, taşınmaz üzerindeki yapıya koruma kurullarınca kültür varlığı olduğuna dair karar alınmasının, bu kültür varlığının ilgili mazbut vakıf tarafından vücuda getirildiğini göstermeyeceğini, taşınmazın tapu kaydında tek başına vakıf şerhinin bulunmasının, taşınmazı vakıf taşınmazı haline getirmeyeceğini, taşınmazın vakfı adına tescili için yasal şartların oluşmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 08/02/2022 tarihli 2021/1171 Esas - 2022/180 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın kadastro tespitine dayanak eski kayıt ve belgelerden kayıt maliki vakıf tarafından meydana getirildiği, adı geçen vakfın mazbut vakıflardan olduğu, vakıf medresesi olarak kullanıldığı, taşınmazın vakıf yolu ile meydana geldiği ve tescilli korunması gerekli kültür varlığı olduğu sabit olduğundan 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30.maddesi uyarınca vakıf yolu ile gelip de her ne suretle olursa olsun Hazine, Belediye, Özel İdarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıklarının, mazbut vakfına devir olunur hükmü gereğince taşınmazın korunması gerekli tescilli ... olması nedeniyle başka şekilde tasarruf edilmesine yasal imkan olmadığı ve mülkiyetin vakfa ait olduğu, İlk Derece Mahkemesi hükmünün usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
5737 sayılı Yasa'nın 30. maddesi ile “Vakıf yoluyla meydana gelip de, her ne suretle olursa olsun Hazine, belediye, özel idarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş, vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunur.” hükmüne, Yönetmeliğin 178. maddesinde ise “(1) Vakıf yoluyla meydana gelip de her ne suretle olursa olsun Hazine, belediye, özel idarelerin veya köy tüzel kişiliğinin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıkları tapu sicil müdürlüğünce mazbut vakıfları adına tescil edilir. (2) Vakıf yolu ile meydana gelen kültür varlıklarının tespiti; vakfiyeler, vakıf veya tapu kütüklerindeki kayıtlar, kadastro tespit evrakı, fermanlar, beratlar, atik senetler, yoklama kayıtları, kitabeler, tarihi kayıtlar, müze kayıtları, tescil kayıtları ile mülkname, temessük, tefviz, hazine-i hassa, mütevelli, mültezim, sipahi senetleri gibi belgelerden biri veya birkaçı ile yapılır. (3) Eserin vakıf yoluyla meydana gelmiş vakıf kültür varlığı olduğunun ikinci fıkrada belirtilen belgelerle tespiti halinde bölge müdürlüğünün talebi üzerine mazbut vakıfları adına tescili yapılır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/C) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre; yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazine'den harç alınmasına yer olmadığına,
08/02//2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.