Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8269 E. 2023/6268 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakan tarafından yapılan taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından, taşınmazın kendisine devrinin inançlı işlem olduğunu kanıtlayacak yazılı delil sunulamadığı ve davacı tanıklarının da muvazaa iddiasını destekler nitelikte beyanda bulundukları gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2436 E., 2022/1866 K.

DAVA TARİHİ : 18.01.2019

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Kabul - Kararın Kaldırılarak Davanın Reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Enez Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/22 E., 2021/92 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı ... yönünden kabulüne, diğer davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ...'nın maliki olduğu 129 ada 42 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölümünü satış göstermek suretiyle önce akrabası olan davalı ...'e temlik ettiğini, davalı ...'ın ise taşınmazı daha sonra diğer davalı (mirasbırakanın kardeşinin eşi olan) ...'ya devrettiğini, davacı ...'nın mirasbırakan tarafından evlat edinilmesi üzerine ailesi tarafından bu hususa karşı çıkıldığını, yapılan işlemlerin bu nedenle mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı ..., taşınmazın tüm ödemelerinin eşi ... tarafından yapıldığını, eşi ile aralarındaki ailevi problemler nedeniyle taşınmazın tapusunun ... üstüne yapıldığını, eşi ile 7 yıl ayrı yaşadığını, bu sebeple taşınmazın devredildiğini, taşınmazın ...'e bedeli karşılığı satıldığını, kendisinin de taşınmazı ...'den satın aldığını; diğer davalı ... cevap dilekçesi ile açılan davayı kabul etmediğini, çekişme konusu taşınmazı mirasbırakandan satın alıp daha sonra da başka birine sattığını, taşınmazla herhangi bir ilgisinin kalmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Enez Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.01.2020 tarihli ve 2019/10 Esas, 2020/7 Karar sayılı kararıyla; davalı ... yönünden muvazaa iddiasının sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, diğer davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, söz konusu kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 26.01.2021 tarihli ve 2020/1185 E- 2021/139 K sayılı kararıyla; " ...Somut olayda; mirasbırakan ...'nın 14.03.2017 tarihinde vefat ettiği, geriye davacı eşi ile evlat edindiği çocuğunun kaldığı, dava konusu taşınmazın kooperatiften ferdileşme ile mirasbırakan adına tescil edildiği, mirasbırakan taşınmazı 25.03.2005 tarihinde davalı ...'e satarak devrettiği, onun da taşınmazı 03.02.2014 tarihinde davalı ...'ya satarak devrettiği, Fatma'nın mirasbırakanın ağabeyinin eşi olduğu, davalı tanıklarının beyanında taşınmazın kooperatiften edinildiğini, bedelini dava dışı ...'nın ödediğini, o dönem eşi davalı ... ile ailevi sorunlarının olması, boşanma durumuna gelmeleri nedeniyle taşınmazın mirasbırakan adına tescil edildiğini belirttikleri, Mahkemece taşınmazın edinildiği kooperatiften ödemelerin kimin tarafından yapıldığı sorulmadığı, buna ilişkin belgelerin getirtilmediği, ayrıca mirasbırakanın mirasçılarına kalan taşınmazlarının olup olmadığı konusunda araştırma yapılmadığı, böylece mirasbırakanın gerçek iradesinin tespiti için gerekli inceleme yapılmadan eksik araştırma ile hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır." gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama neticesinde, davalı ... yönünden davanın kabulüne, diğer davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin BAM kararına rağmen gerekli araştırmayı yapmadan karar verdiğini, mirasbırakanın kalan başkaca mal varlığının olduğunu, evlat edinme tarihi ile taşınmazın devir tarihi arasında fark bulunduğunu, tanıkların beyanları ile muvazaa iddiasının ispatlanamadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 08.11.2022 tarihli ve 2021/2436 Esas, 2022/1866 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakan ...'nın 14.03.2017 tarihinde vefat ettiği, geriye davacı eşi ile 25.09.2003 tarihinde evlat edindiği çocuğunun kaldığı, dava konusu taşınmazın kooperatiften ferdileşme ile mirasbırakan adına tescil edildiği, mirasbırakanın taşınmazı 25.03.2005 tarihinde davalı ...'e satarak devrettiği, onun da taşınmazı 03.02.2014 tarihinde davalı ...'ya satarak devrettiği, Fatma'nın mirasbırakanın ağabeyinin eşi olduğu, davalı tanıklarının taşınmazın kooperatiften edinildiğini, bedelini dava dışı ...'nın ödediğini, o dönem eşi davalı ... ile ailevi sorunlarının olması, boşanma durumuna gelmeleri nedeniyle taşınmazın mirasbırakan adına tescil edildiğini belirttikleri, kaldırma kararı sonrası davalının ilgili kooperatife ait genel kurula ilişkin hazirun cetvelleri örnekleri sunduğu, burada ...'nın 85 inci sırada kaydının bulunduğu ve 01.10.1984 tarihinde üyeliğinin tescil edildiğinin belirtildiği, mirasbırakana ait aktif ve pasif taşınmaz araştırmasında ... ilinde taşınmazlarının olduğunun belirlendiği, buna göre dava konusu taşınmazın kooperatif üyeliğinden mirasbırakan adına tescil edildiği, kooperatif üyeliğinin ağabeyi ...'ya ait olduğu, o dönem davalı eşi Fatma ile aralarındaki sorunlar nedeniyle taşınmazın mirasbırakan adına tescil edildiği, daha sonra da davalı ...'e devredildiği, onun da taşınmazı davalı ...'ya iade ettiği, taşınmazın asıl sahibinin ... olduğu, bu haliyle mirasbırakanın eşinden ve evlatlığından mal kaçırmasını gerektirecek bir nedeninin bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalıların cevap dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasında verilen kesin süreye rağmen delil listesi sunmadıklarını, bu sebeple istinaf dilekçesi ile birlikte sunulan hazirun cetvellerinin dikkate alınmasının doğru olmadığını, davalı ... tarafından sunulan dilekçede de kendisinin ve eşinin kooperatif üyeliğinin olmadığının belirtildiğini, davalı ...'in 01.10.2019 tarihli dilekçesi ile gerek mirasbırakandan yapılan satış işleminde ve gerekse diğer davalıya yapılan satış işleminde para vermediğini ve almadığını beyan ettiğini, bu durumun tapuda yapılan her iki satış işleminin de gerçekte bağış olduğunu ve şekil şartı yönünden iki satışın da geçerli olmadığını gösterdiğini, bedeller arasında fahiş fark bulunduğunu, iddialarının sübut bulduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1959 doğumlu mirasbırakan ...'nın 14.03.2017 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı eşi Saliha ile evlat edindiği kızı davacı ...'nın kaldıkları, çekişme konusu 129 ada 42 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölüm, öncesinde dava dışı kooperatif adına kayıtlı iken 03.05.1993 tarihli ferdileşme işlemi ile mirasbırakan Rufat adına kayıtlı hale geldiği, daha sonra mirasbırakan tarafından 25.03.2005 tarihli satış işlemi ile akrabası olan davalı ...'e, onun tarafından da 03.02.2014 tarihli satış işlemi ile mirasbırakanın kardeşi ...'nın eşi olan diğer davalı ...'ya temlik edildiği anlaşılmaktadır.

2.Somut olayda; dava konusu taşınmazın ferdileşme yoluyla mirasbırakan adına kayıtlı hale geldikten sonra mirasbırakan Rufat tarafından akrabası olan ( dayısının kızının eşi) ara malik ...'e devredildiği, daha sonra ise diğer davalı ...'ya temlik edildiği, her ne kadar davalı ..., çekişmeli taşınmaz yönünden kooperatife üye olan kişinin eşi olduğu, ancak eşi ile aralarında yaşadıkları sorunlar nedeniyle mirasbırakan adına tescil edildiği şeklinde savunma getirmiş ise de söz konusu savunmanın temelinin inançlı işlem ilişkisine dayandığı, inançlı işlemin ise yazılı delille ispat edilmesi gerektiği, ne var ki davalı tarafından bu savunmasını kanıtlayacak şekilde yazılı delil ibraz edilemediği, dosya kapsamında dinlenen davacı tanıklarının ise davacıların iddialarını doğruladıkları, öte yandan davalı ...'in aşamada Mahkemeye sunduğu 01.10.2019 havale tarihli dilekçesinde çekişme konusu taşınmazı bedelsiz olarak mirasbırakandan aldığını ve yine bedelsiz olarak diğer davalı ...'ya devrettiğini, yapılan işlemlerden vicdanen rahatsız olduğunu beyan ettiği açıktır.

3. Hal böyle olunca; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

(Muhalif) (Muhalif)

-KARŞI OY -

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında iptal – tescil istemine ilişkindir.

Mirasbırakan ...’nın 14.03.2017 tarihinde ölümüyle geride mirasçı olarak eşi davacı ... ile evlatlığı davacı ...’nın kaldığı, dubleks mesken vasfındaki davaya konu taşınmazın davalı ...’nın eşi olan ...’nın üyesi olduğu S.S. ... Kırkpınar Tatil Köyü Konut Yapı Kooperatifi adına 22.04.1993 tarihinde kat mülkiyeti tesisiyle tescil edildiği, 02.05.1993 tarihinde yapılan ferdileştirme ile mirasbırakan Rufat adına tescil edildiği, onun taşınmazı 25.03.2005’te bedelsiz olarak ...’e,...ın da yine bedelsiz olarak 03.02.2014 tarihinde davalı ...’ya devrettiği anlaşılmaktadır.

Muris muvazaası hukuki nedeninin yasal dayanağı olan 01.04.1974 tarihli ve ½ sayılı İBK’nın uygulanabilmesi için mirasbırakan tarafından yapılan temlikin bedelsiz olması yetmez, aynı zamanda bu temlikin muhtemel mirasçı ya da mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapılması gerekir. Taraflarca getirme ilkesinin geçerli olduğu bu tür davalarda mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket ettiği davacı tarafça ispatlanmalıdır.

Dosya kapsamı itibariyle davacı tarafça mirasbırakanın malın gerçek sahibi olduğu ve bedelsiz, muvazaalı temlikle mal kaçırdığı somut olarak ortaya konulamadığı gibi özellikle davalı tanıklarının beyanları ve diğer kayıtlarına ulaşılamayan kooperatifin hazurun tutanaklarından; davalı ... ve eşi ...’nın vergi dairesinde memur oldukları, düzenli gelirlerinin bulunduğu, ... adına kooperatif üyesi oldukları, 01.10.1984 tarihinde üye olan ...’nın hazurun cetvelinde 85. sırada kayıtlı olduğu, araları bozulunca ...’nın kooperatif üyeliğini ...a devrettiği ve bır kısım ödemeleri de Rufat adına yaptığı, inşaatın bitmesi ve ferdileştirme sonunda dava konusu taşınmazın kooperatiften mirasbırakan ...a devredildiği, bir süre üzerinde tuttuktan sonra onun da eşi ile arasının bozulması üzerine bedelsiz olarak...a devrettiği,...ın ise bir süre sonra taşınmazın kooperatif masraflarını birlikte karşılayan ve kayıtlı üyesi olan ...’nın eşi davalı ...’ya devrettiği, dava konusu taşınmazı alabilecek ya da kooperatif yükümlülüklerini yerine getirebilecek ekonomik varlığı olmayan mirasbırakanın üzerinde bir kısmı paylı olmak üzere 7 parça taşınmazın kaldığı görülmektedir.

Davacılar tarafından mirasbırakının mal kaçırma amacıyla hareket ettiği ispatlanamadığı gibi davalı tanıklarının beyanları ve hazurun cetveli kayıtlarıyla taşınmazın gerçek sahibinin davalı ...’nın eşi ... olduğu ve kooperatif ödemelerinin her ikiside vergi dairesinde çalışan davalı ile kooperatif üyesi eşi ... tarafından yapıldığının, mirasbırakanın temlikinin taşınmazın gerçek sahibine devretme irade ve amacıyla yapıldığının ortaya konulduğu, mal kaçırma amacının davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği halde mes'elenin mahiyetine uygun düşmeyecek şekilde ispat külfeti ters çevrilerek davalıdan inançlı işlemin ispatının istenemeyeceği, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu kanaatinde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyoruz.