Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8271 E. 2023/7011 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı olarak gösterilen kişinin dava açılmadan önce ölmesi nedeniyle, mirasçılarının davaya dahil edilip edilmeyeceği ve davanın usulden reddedilip reddedilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının dava açılmadan önce öldüğünün ve davacının bu durumu bildiğinin tespit edilmesi, davaya mirasçıları ile devam etme şartlarının oluşmadığı gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1411 E., 2022/1681 K.

DAVA TARİHİ : 14.10.2020

HÜKÜM/KARAR : Ret/Kaldırma ve Usulden Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/425 E., 2022/340 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddi ile İlk Derece Mahkemesi hükmü resen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde, mirasbırakan ...'in maliki olduğu 432 ada 87 parsel sayılı taşınmazı diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla satış suretiyle davalı torunu ...'e devrettiğini, satışın bedelsiz olduğunu, gösterilen satış bedeli ile gerçek değer arasında fahiş fark bulunduğunu, taşınmaz satmaya ihtiyacı olmayan mirasbırakanın davalı tarafın babasıyla aynı evde yaşadığını, davalının o tarihte alım gücünün bulunmadığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının miras payı oranında iptaliyle davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dahili davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; davalı ...'in dava tarihinden önce öldüğünü, mirasbırakanın, torununun bakım ve gözetiminde 1994 yılında öldüğünü, davanın işlemden 43 yıl mirasbırakanın ölümünden 26 yıl sonra açıldığını, davaya konu taşınmazın kadastro sırasında doğrudan ... adına tespit edildiğini, bu nedenle muvazaaya konu olabilecek hukuki işlemin bulunmadığını, davanın kadastro öncesi hukuki sebebe dayandığını ve hak düşürücü sürenin geçtiğini, mirasbırakana 1942 yılından ölümüne kadar davalının baktığını, davalının alım gücünün bulunduğunu, mirasbırakan ve oğlu Hasan'ın dava dışı 432 ada 45 parsel sayılı taşınmazdaki hisselerini 1987 yılında davacı ve diğer 3 kızına devrettiğini, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla hareket etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalı ... adına kadastro işlemine istinaden tespit ve tescil yapıldığını, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, muvazaa iddiasına konu olabilecek bir hukuki işlemin bulunmadığını belirterek diğer davalıların cevap dilekçesindeki hususları tekrarla davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...'ın taşınmazı gerçek bir satış akdi ile aldığı, mirasbırakanın mal kaçırma iradesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanları yok sayılarak karar verildiğini, buna göre mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalı ve ailesinin mirasbırakanın gelirinden yararlandığını, taşınmazın davalıların baskıları nedeniyle devredildiğini, davalıların alım gücünün bulunmadığını, bakım karşılığı devir ve ödeme savunmalarının birbiriyle çelişkili olduğunu, satış bedelinin düşük olduğunu, davalı ...'in torun olması nedeniyle mirasçı sıfatının bulunmadığını, bu nedenle denkleştirmeden söz edilemeyeceğini, mirasbırakanın ölüm tarihinde başka taşınmazının bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı olarak gösterilen ...'in dava açılmadan önce 09.04.2018 tarihinde öldüğü, davanın ise 14.10.2020 tarihinde açıldığı, davalının davacının yeğeni olduğu ve davacının bu hususu bildiği, bu nedenle somut olayda HMK'nın 124 üncü maddesi uyarınca davaya mirasçılar ile devam etme şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddi ile resen gözetilen sebeplerle Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava tarihinden 5 gün sonra HMK'nın 124 üncü maddesi uyarınca ... mirasçılarının davaya dahil edildiğini, yargılamaya yaklaşık 2 yıl boyunca devam edildiğini, davalı taraflarca taraf sıfatına itiraz edilmediğini, yargılama sırasında davalıların hiçbir hakkının kısıtlanmadığını, HMK'nın 114 üncü maddesinin 1 inci fıkrasının d bendi ve 115 inci maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca taraf ehliyeti hususunun davanın doğrudan usulden reddini gerektirmediğini, yapılan iradi taraf değişikliğinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığını, verilen kararın usul ekonomisi ilkesiyle bağdaşmadığını belirtmiş, esas yönünden istinaf dilekçesindeki hususları tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü, 115 inci ve 124 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.