Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8279 E. 2023/5601 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera vasfıyla sınırlandırılan taşınmazlar üzerinde uzun süreli zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihler ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2375 E., 2022/1572 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret - Açılmamış Sayılmasına / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/128 E., 2019/585 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ve açılamamış sayılmasına ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince bir kısım davacılar vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, bir kısım davacılar vekili tarafından temyiz temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacılar, ... ili,...ilçesi,... köyü 146 ada 2 (eski 485), 149 ada 2 (eski 486), 153 (eski 1103), 142 (eski 1096), 148 (eski 1099), 108 (eski 998-1138) ve 65 parsel (eski 1132) sayılı taşınmazların mera vasfı ile davalı Köy Tüzel Kişiliği adına sınırlandırıldığını, dava konusu taşınmazların mera ile bir ilgisinin bulunmadığını ve uzun yıllardır taşınmazlarda zilyet olduklarını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine, dava konusu taşınmazların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararıyla; davacının iddiasının kadastro öncesi nedene dayandığını ve taşınmazların tescil tarihi itibariyle 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde ön görülen hak düşürücü sürenin dolduğu, davacı ... yönünden ise dosyanın HMK’nın 150 nci maddesi uyarınca işlemden kaldırıldığı ve anılan davacı tarafından dosyanın yenilenmediği gerekçesiyle davacı ... yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davacılar yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili istinaf başvurusunda bulun...tur.

B. İstinaf Sebepleri

Bir kısım davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadastro çalışmaları sırasında tarım arazisi olan dava konusu taşınmazların mera vasfıyla kaydedildiğini, bu husustaki iddia, talep ve davalara karşı herhangi bir zamanaşımı ve hak düşürücü sürenin bulunmadığını, davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken usulden reddedilmesinin mülkiyet hakkının ihlaline neden olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacı yanın tespit öncesi nedene dayanmakta olduğu dikkate alındığında, Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile bir kısım davacılar vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım davacılar vekili temyiz isteminde bulun...tur.

B. Temyiz Sebepleri

Bir kısım davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi,

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucunda, ... ili,...ilçesi,... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu taşınmazların geldisi olan 1132 parselin mera olarak sınırlandırıldığı ve tespitin 09.06.1978 tarihinde kesinleştiği, 485 parselin ... 1 Nolu Tapulama Mahkemesinin 1975/17 Esas, 1981/14 Karar sayılı 10.08.1981 tarihinde kesinleşen kararı ile, 1103 parselin ... 1. Kadastro Mahkemesinin 1979/59 Esas, 1987/18 Karar sayılı 27.06.1990 tarihinde kesinleşen kararı ile, 1096 parselin ... Kadastro Mahkemesinin 1979/56 Esas, 1991/336 Karar sayılı 14.07.1993 tarihinde kesinleşen kararı ile, 1099 parselin ... Kadastro Mahkemesinin 1979/52 Esas, 1991/238 Karar sayılı 18.10.1991 tarihinde kesinleşen kararı ile, 998 parselin ... Kadastro Mahkemesinin 1979/5 Esas, 1991/111 Karar sayılı 19.06.1992 tarihinde kesinleşen kararı ile, 1138 parselin ... Kadastro Mahkemesinin 1979/64 Esas, 1986/58 Karar sayılı 07.01.1986 tarihinde kesinleşen kararı ile mera olarak sınırlandırıldıkları, dava konusu eski 486 parsel (yeni 149 ada 2 parsel) sayılı taşınmazın ise senetsizden dava dışı kişiler adına tespit edildiği ve tespitin 03.02.1974 tarihinde kesinleştiği, anılan kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarihler ile dava tarihi olan 20.02.2018 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Bir kısım davacılar vekilinin temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden bir kısım davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.