Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8322 E. 2023/6985 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davaya tüm paydaşların dahil edilip edilmediği ve davalılar aleyhine tescil hükmü kurulup kurulamayacağı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve tescil davalarında, davaya kayden malik olan herkesin dahil edilmesi gerektiği ve davalıların edinme sebeplerinin değiştirilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2170 E., 2022/2368 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Asıl davada davacılar vekili, mirasbırakan ...'un 113 ada 164 parsel ile 117 ada 514 parsel sayılı taşınmazları 18.10.1976 tarihinde torunları olan davalı ... ile diğer davalıların mirasbırakanı Hidayet’e satış suretiyle devrettiğini, daha sonra Hidayet tarafından 11.07.2003 tarihinde 117 ada 514 parsel sayılı taşınmazdaki ½ payın dava dışı davalı ...’in oğlu ...’e temlik edildiğini; mirasbırakanın 101 ada 22 parsel sayılı taşınmazını 22.08.1980 tarihinde davalı ...’e devrettiğini; 110 ada 26, 113 ada 72, 88 ve 106 parsel sayılı taşınmazlar ile 115 ada 202, 117 ada 331, 357, 363 ve 458 parsel sayılı taşınmazların ise mirasbırakan ... tarafından oğulları olan davalı ... ile diğer davalıların mirasbırakanı Hidayet’e ½ paylı olarak devredildiğini, 27.10.2009 tarihinde Hidayet tarafından 115 ada 202 parseldeki ½ payın diğer davalı kardeşi Ahmet’e devredildiğini, temliklerin diğer mirasçılardan ve kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla yapıldığını, devir tarihi itibariyle davalılar Ahmet ve diğer davalıların mirasbırakanı Hidayet’in dava konusu taşınmazları satın alabilecek ekonomik güce sahip olmadıklarını, her iki mirasbırakanın da devir tarihi itibariyle mal satmasını gerektirir bir durumunun olmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, davacılardan ...’un yargılama sırasında ölmesi üzerine mirasçıları davaya dahil olmuşlardır.

2.Birleştirilen davada davacı ... vekili, mirasbırakan ... ve ...'un mirasçılarından olduğunu belirterek ve asıl davadaki iddiaları tekrar ederek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekili, davacılara karşı Amasya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1179 E. sayılı dava dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, bu nedenle davacılar tarafından mirasbırakanın ölümünden 39 yıl geçtikten sonra eldeki davanın açıldığını, davalının 1973 yılında Almanya’ya gittiğini ve orada çalışmaya başladığını, kazandığı paranın bir kısmını davacılara ve mirasbırakana gönderdiğini, mirasbırakan tarafından borçların ödendiğini, bunun karşılığında ise dava konusu taşınmazların kendisine ve kardeşi Hidayet’e devredildiğini, temliklerde muvazaa bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

Asıl ve birleştirilen davada diğer davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Amasya 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.02.2021 tarih, 2019/3 Esas, 2021/109 Karar sayılı kararı ile;

temliklerdeki asıl amacın diğer mirasçılardan mal kaçırmak olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 09.06.2021 tarih, 2021/980 Esas, 2021/1196 Karar sayılı kararı ile vakıa ve hukuki değerlendirmede usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı ancak davacı ...'un mirasbırakan ...'un mirasçısı olmadığı gözetilmeksizin hüküm tesis edildiği gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden karar verilmesi için dosya İlk Derece Mahkemesine gönderilmiş, İlk Derece Mahkemesinin 16.06.2022 tarih, 2021/233 Esas, 2022/281 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazların gerçek değeri ile resmi akitteki değerleri arasında fahiş fark bulunduğu, mirasbırakan Mehmet ve Arif'in sağlığında denkleştirme sayılacak şekilde mirasçıları arasında yapıtıkları bir temlikin olmadığı, satış tarihi itibariyle her iki mirasbırakanın da mal satmasını gerektirir bir durumunun bulunmadığı, davalı ... ile diğer davalıların mirasbırakanı Hidayet’in dava konusu taşınmazları satın alabilecek ekonomik gücünün olmadığı, devirlerin bedelsiz yapıldığı, asıl amacın diğer mirasçılardan mal kaçırmak olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ...’un 1973 yılında çalışmak için Almanya’ya gittiğini, mirabırakan dedesi Mehmet’e maddi destek sağladığını, davacıların dahi bir çok masrafını üstlendiğini, bu hususların davacıların bilgisi dahilinde olduğunu, mirasbırakanın minnet ve vefa duygusuyla davaya konu taşınmazları davalı ...’e devrettiğini, davalı tarafından davacılara karşı Amasya Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1179 E. sayılı dava dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, hemen akabinde ise davacılar tarafından eldeki davanın açıldığını, mirasbırakanın satıştan elde edilen paralar ile hacca gittiğini, muvazaanın olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesinin kararı kaldırılarak asıl ve birleştirilen davaların ayrı ayrı reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde, istinaf başvuru dilekçesinde itirazlarını tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı; Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci, Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1932 doğumlu mirasbırakan ...'un 07.11.1980 tarihinde ölümü üzerine geriye mirasçı olarak 29.10.2012 tarihinde ölen eşi ... ile çocukları olan asıl davada davacı ... ve 23.01.1992 tarihinde ölen ...'in kaldığı, Arif'in 23.01.1992 tarihinde ölümü üzerine geride çocukları olan asıl ve birleştirilen davada davacılar ... ve ..., oğulları olan ... ve davalı ... ile dava dışı ...'nin mirasçı olarak kaldığı, ...'in 15.09.2010 tarihinde ölümü üzerine de geride davalılar...ve Hümeyra'nın mirasçı olarak kaldığı, asıl davada davacı ...'nın aşamada 04.08.2021 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları ... ve ... ile 15.12.2021 tarihinde ölen oğlu ...nın mirasçıları .... ile Ayşenur'un davaya dahil oldukları; mirasbırakan ...'un, dava konusu 113 ada 164 ve 117 ada 514 parsel sayılı taşınmazlarını davalı torunu Ahmet ile diğer davalıların mirasbırakanı olan torunu ...’e 18.10.1976 tarihinde 1/2’şer paylı olarak satış suretiyle temlik ettiği, ...'in dava konusu 117 ada 514 parseldeki 1/2 payını 11.07.2003 tarihinde davalı ...'un dava dışı oğlu ... 'a temlik ettiği, mirasbırakan ...'un dava konusu 101 ada 22 parsel sayılı taşınmazını ise 22.08.1980 tarihinde davalı ...'a satış suretiyle devrettiği; mirasbırakan ...'un, dava konusu 113 ada 88, 113 ada 72, 133 ada 164, 117 ada 357, 117 ada 458, 117 ada 363, 117 ada 331, 113 ada 106, 115 ada 202 ve 110 ada 26 parsel sayılı taşınmazlarını 11.10.1976 tarihinde oğulları olan davalı ... ile Hidayet'e 1/2'şer paylı olarak satış suretiyle devrettiği, Hidayet'in 115 ada 202 parseldeki 1/2 payını 27.10.2009 tarihinde davalı ...'e temlik ettiği, asıl ve birleştirilen davada davacıların mirasbırakan ... ile oğlu olan mirasbırakan ...'un gerçekleştirdiği temliklere yönelik olarak muris muvazaası hukuki nedenine dayanarak miras payları oranında tapu iptal ve tescil istekli eldeki davaları açtıkları anlaşılmaktadır.

2. Hemen belirtmek gerekir ki, mirasbırakan ... ile mirasbırakan ...'un yaptığı temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Asıl ve birleştirilen davada davalı ...'un bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.

3. Asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Bilindiği üzere, tapu iptali ve tescil istekli davaların kayıt malikine husumet yöneltilmek suretiyle açılması gerektiği kuşkusuzdur.

Somut olayda, bir kısım davalının mirasbırakanı Hidayet Bodur'un dava konusu 117 ada 514 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını 11.07.2003 tarihinde davalı ...'un dava dışı oğlu ... Bodur'a devrettiği kayden sabit olup, asıl ve birleştirilen davanın, ... ile 15.09.2010 tarihinde ölen Hidayet Bodur'un mirasçıları Müberra, Aslıhan, Ebru ve Hümeyra'ya husumet yöneltilerek açıldığı, 117 ada 514 parselde 1/2 oranında paydaş olan ... Bodur'a karşı açılmış bir dava bulunmadığı halde, dava konusu 117 ada 514 parsel sayılı taşınmazda asıl ve birleştirilen davada husumet yöneltilmeyen dava dışı ... Bodur'un 1/2 payını da kapsayacak şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmadığı gibi; dava konusu taşınmazların davacıların miras payları oranında iptali ile aynı oranda davacılar adına tesciline, kalan payların ise davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, asıl ve birleştirilen davada davalıların taşınmazları edinme sebebi değiştirilecek şekilde davalılar yönünde de tescil hükmü kurulmuş olması doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Asıl ve birleştirilen davada davalı vekilinin değinilen yönden temyiz itirazının kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.