"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/316 E., 2022/1517 K.
DAVA TARİHİ : 22.10.2018
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Ret-Kabul- Karar Kaldırılarak Dava Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/579 E., 2019/478 K.
Taraflar arasında görülen tapu iptali tescil ve bedel istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davalılar vekillerinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-2 nci maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacılar vekili; davacıların mirasbırakanı ...'in maliki olduğu 896 ve 3237 parsel sayılı taşınmazlarını torunu olan davalı ...’e devrettiğini, 1911, 2284, 3707 parsel sayılı taşınmazlarını ise davalı torununu vekil tayin ederek davalı vekilin yakın arkadaşı olan diğer davalı ...'a temlik ettiğini, dava konusu taşınmazların tamamının diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devredildiğini ileri sürerek taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının davacıların miras payları oranında iptali ile davacılar adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde bedelin davalı ...'den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş; aşamada sunduğu ıslah dilekçesinde dava konusu 896, 3237, 2284, 1911 parsel sayılı taşınmazların öncelikle muris muvazaası nedenine dayalı olarak tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tesciline, dava konusu 2284 ve 1911 parsel sayılı taşınmazlar yönünden muris muvazaası iddiası kabul edilmediği takdirde vekalet görevinin kötüye kullanılması nedenine dayalı olarak tapu kayıtlarının iptali ile anılan taşınmazların miras şirketi adına tesciline; dava konusu 3707 parsel sayılı taşınmazın bedelinin davalı ...'den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Aşamada davaya dahil olan tereke temsilcisi 02.10.2019 tarihli dilekçesinde; dava konusu 2284 ve 1911 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacıların muris muvazaası nedeniyle miras payları oranında tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilmemesi halinde vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiası değerlendirilerek anılan taşınmazların tüm mirasçılar adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili, davalının dava konusu 1911, 2284, 3707 parsel sayılı taşınmazları mirasbırakanın ihtiyaçları için vekaleten temlik ettiğini, satış bedelinin ödendiğini ve mirasbırakanın ihtiyaçları için harcandığını, davalının, babası ile birlikte uzun yıllar mirasbırakana baktığını, davacıların ise mirasbırakan ile ilgilenmediğini, mirasbırakanın bu bakımın karşılığı ve minnet duygusu ile dava konusu 3237 ve 896 parsel sayılı taşınmazları davalıya temlik ettiğini, temliklerin muvazaalı olmadığını, mirasbırakanın terekesinde 5 adet daha taşınmaz bulunduğunu ve gerçek iradesinin mal kaçırmak olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili, davalı ile diğer davalı ... arasında herhangi bir arkadaşlık, iş ilişkisi ya da akrabalık olmadığını, davalıların satın alınan taşınmazlar nedeniyle birbirlerini tanıdıklarını, davalının iyiniyetli olduğunu, aynı tarihte davalının adına olan ve mirasbırakan ile ilgisi olmayan 898 parsel sayılı taşınmazın da satın alındığını, satış bedelinin davalının banka hesabına yatırıldığını, davalının dava konusu taşınmazların bulunduğu köyden dava dışı birçok taşınmaz aldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu 3707, 1911 ve 2284 parsel sayılı taşınmazlar yönünden vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının pay oranında açılan davada dinlenemeyeceği, dava konusu 3237 ve 896 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise taşınmazların devir tarihi itibariyle gerçek değeri dikkate alındığında davalı ...'ın taşınmazları alabilecek ekonomik gücünün bulunmadığı, mirasbırakanın terekesindeki kıymetli iki taşınmazı davalı torununa devretmesindeki amacının mirasçılardan mal kaçırmak olduğu, satış bedelinin ödendiğinin davalı ... tarafından somut delillerle ispat edilemediği, devirden sonra taşınmazların ... tarafından kullanılmaya devam edildiği, 3237 parsel sayılı taşınmazın üzerinde ev, ahır, müştemilat ile tarım ve hayvancılığa ilişkin alet ve makinelerın bulunduğu, dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından düşük bir bedelle devredilmesinin hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı, davalı ...'ın taşınmazları gerçek değerinin çok altında bir bedelle devraldığı ve muvazaa olgusundan haberdar olduğu gerekçesi ile dava konusu 3237 ve 896 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, diğer taşınmazlar yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve tereke temsilcisi vekili ile davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacılar ve tereke temsilcisi vekili istinaf dilekçesinde özetle; ıslah dilekçesi dikkate alınmadan karar verildiğini, hatalı değerlendirme ile dava konusu 1911, 2284, 3707 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptal-tescil ve bedel isteklerinin reddedildiğini, kararın bu yönü ile hatalı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dinlenen tanıkların beyanlarından...Köyü'nde sık sık taşınmaz satıldığının ve bu nedenle köydeki taşınmazlarda köyün dışından olan kişilerin malik olduğunun anlaşıldığını, mirasbırakana ve eşi davacı ...’ye davalı ...'in baktığını, mirasbırakanın paraya ihtiyacı olduğu için taşınmazlarını sattığını, davalı ...'in evinin olduğu arsayı ve diğer taşınmazları, çevresinden borç para alarak satın aldığını, sonrasında bu borçları ödeyememesi nedeniyle bu taşınmazları satmak zorunda kaldığını, davalı ... ile davalı ... arasında hakaret suçundan dolayı husumet olduğunu, bu husumetin dava konusu 3237 parsel sayılı taşınmazı davalı ...'in tahliye etmemesi nedeniyle başladığını, mirasbırakanın terekesinde 5 adet taşınmazı olduğunu ve bu taşınmazların dava konusu taşınmazlara göre çok daha değerli olduklarını, ek raporda terekedeki taşınmazların değerlerinin fahiş derecede düşük tespit edildiğini, dava konusu taşınmazların satış bedellerinin ... tarafından ...'e ödendiğini, satışların gerçek olduğunu, yargılama gideri ve vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki savunmayı tekrar ederek ve davalının iyiniyetli olduğunu, satış bedelinin ödendiğini, tanık beyanlarının doğru olmadığını, temlikin minnet duygusu ile yapıldığının göz ardı edildiğini, mirasbırakanın terekesinde 5 adet taşınmaz daha olduğunu, ipotek bedellerinin davalı tarafından ödendiğini, çiftçi kayıt sisteminde dava konusu taşınmazların davalının eşi adına kayıtlı olduğunu, davalının kullanımında olmayan tek taşınmazın 3237 parsel olduğunu, bu nedenle diğer davalı ile aralarında husumet bulunduğunu ve davalının diğer davalıdan şikayetçi olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; mirasbırakanın, aynı zamanda tek erkek evladı olan ve mirasbırakandan önce ölen oğlu Sami'nin oğlu olan davalı ... ile aynı taşınmaz içerisinde farklı evlerde yaşadıkları, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı, tanık beyanlarına göre mirasbırakanın minnet duygusunu gerektirecek bir bakıma ihtiyacı bulunmadığının anlaşıldığı, davacı olan eşi Emine'nin sağ olduğu ve birlikte yaşadıkları, terekesindeki taşınmazların değeri ile geriye kalan taşınmazların değeri dikkate alındığında dava konusu 896, 3237, 1911 ve 2284 parsel sayılı taşınmazlar yönünden mirasbırakanın asıl iradesinin mirasçılarından mal kaçırmak olduğu, davalı ... ile davalı ...'in önceden birbirlerini tanıdıkları, taşınmazların davalı ...'e devredildikten sonra da davalı ... tarafından kullanıldığı, gerçek satış bedellerinin ödendiğinin kanıtlanamadığı ve davalı ...’in iyiniyetli kabul edilemeyeceği, dava konusu 3707 parsel yönünden ise vekalet görevinin kötüye kullanıldığı, satış bedelinin mirasbırakana ödendiğinin kanıtlanamadığı, davalıların el ve işbirliği içinde hareket ettikleri, hakaret suçundan yapılan şikayetin de bu işbirliği sonucunda yapıldığı gerekçesi ile davalılar vekillerinin istinaf istemlerinin reddine, davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne, 896, 2284, 1911, 3237 parseller yönünden iptal-tescile, 3707 parsel yönünden bedele hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil ile bedel, olmadığı takdirde vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı terekeye iade istekli tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ncı ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023 ve 1024 üncü ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1933 doğumlu mirasbırakanın 24.05.2018 tarihinde öldüğü, geride davacı eşi Emine, davacı kızı ... ve 1997 yılında ölen kızı ...’den olma torunları davacılar ...ve... ile 2014 yılında ölen oğlu Sami’den olma torunları davalı ... ve dava dışı Emine’nin mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın 896 ve 3237 parsel sayılı taşınmazlarını 27.02.2015 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, davalı ...’ın da anılan taşınmazları dava dışı 898 parsel ile birlikte 18.09.2018 tarihinde davalı ...’a temlik ettiği; mirasbırakanın 27.02.2015 tarihinde davalı ...’ı vekil tayin ettiği, davalı ...’ın mirasbırakanın maliki olduğu 3707 parseli 15.06.2015 tarihinde dava dışı 3. bir kişiye, 2284 parseli 14.08.2017 tarihinde, 1911 parseli 06.04.2018 tarihinde davalı ...’a vekaleten temlik ettiği anlaşılmaktadır.
2. Hemen belirtmek gerekir ki, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.4.1990 tarih ve 1990/1–152, 1990/236 sayılı kararında vurgulandığı gibi, davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Hukuki sebeplerden
bir tanesinin diğer hukuki sebebin incelenmesine olanak verir niteliği bulunduğu sürece önem ve lüzum derecesine göre birden fazla hukuki sebep aynı davada inceleme ve araştırma konusu yapılabilir.
3. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden sair temyiz itirazları yerinde değildir.
5. Ancak, dava konusu 896, 3237, 1911 ve 2284 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davacıların miras payları oranında davanın kabulüne karar verildiği gözetildiğinde, davacıların veraset ilamındaki payları oranında iptal-tescil hükmü kurulması gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde iki defa iptal hükmü kurulması doğru değil ise de; anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılar vekillerinin öteki temyiz itirazlarının reddi ile re'sen yapılan inceleme sonucunda değinilen yönden kabulüne, Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm kısmının 2 nci fıkrasının “ç” bendinin hükümden tamamen çıkarılarak yerine “ç” bendi olarak “Dava konusu ... ili,... ilçesi,...Mahallesi, ...mevkii, 3237 parsel 3.908,00 m2 yüzölçümlü, kargir ev, samanlık, ahır ve tarla vasıflı taşınmazların, davalı Ali oğlu ... (T.C. No:...) adına kayıtlı olan tapu kayıtlarının... 1. Noterliğinin 03.09.2018 tarih, 12376 yevmiye numaralı mirasçılık belgesindeki davacıların miras payları oranında İPTALİ ile aynı oranda davacılar adlarına KAYIT VE TESCİLİNE, bakiye payın davalı ... uhdesinde bırakılmasına; tescile ilişkin hüküm özetinin İİK'nın 28. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğü tarafından... Tapu Müdürlüğüne bildirilmesine,” cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgililerine iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
29.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.