Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8390 E. 2023/7605 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tapu iptali ve tescil davası hükmünün infazında, parselin ifraz edilmesi nedeniyle ortaya çıkan tereddüdün giderilmesi için yapılan tavzih talebinin kabulünün hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş hükümlerde infazda tereddüt oluşturacak bir durumun varlığı halinde tavzih yoluna başvurulabileceği gözetilerek, mahkemenin tavzih talebini kabulüne ilişkin ek kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/277 E., 2016/478 K.

HÜKÜM : Tavzih Talebinin Kabulü

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasında, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davalılar tarafından temyiz edilmiş, karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuş, davacı ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından karar düzeltme isteği üzerine, karar düzeltme isteğinin kabulü ile kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Mahkeme kararına ilişkin davacı vekili tavzih talebinde bulunmuştur.

Mahkemece, 07.09.2022 tarihli ek karar ile tavzih talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Ek karar, davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; Şanlıurfa, Karaköprü ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1975 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan, bilahare 21.01.2013 tarihinde idari yoldan 235 parsel numarası ile 32.090,03 metrekare yüzölçümlü olarak hali arazi vasfıyla Hazine adına tescil edilen taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 13.05.2016 tarihli ve 2014/277 E., 2016/478 K. sayılı kararıyla, sûbut bulan davanın kabulü ile 20.01.2016 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.556,98 m2 kısmın tapu kaydının terkini ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 16.10.2019 tarihli ve 2016/11789 E., 2019/6460 K. sayılı kararıyla; “...Davacı ..., dava dilekçesinde sınırlarını gösterdiği ve tescil harici alanda kaldığını belirttiği taşınmaz bölümünde lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla taşınmazın adına tescili istemiyle 24.03.2014 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan keşif sonucunda, çekişmeli taşınmaz bölümünün dava tarihinden önce 21.01.2013 tarihinde idari yoldan davalı Hazine adına tapuya tescil edilen 235 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı anlaşılmıştır. Çekişmeli taşınmaz bölümünün dava tarihinde tapulu bir yer içerisinde kaldığı anlaşılmasına rağmen, davacı taraf davasını tapu iptali ve tescil davası olarak ıslah etmemiştir. Dava tescil talebiyle açılmış olduğundan ve davacı tarafça yasal süresi içerisinde ve yöntemine uygun şekilde ıslah talebinde bulunulmadığından, davanın tapu iptali ve tescil davası olarak görülüp sonuçlandırılması hukuken mümkün değildir. Açıklanan nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de çekişmeli taşınmaz davalı Hazine adına tescil edildiğine ve davacı tarafından taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiası ile dava açıldığına göre, tapu kayıt maliki olmayan davalı ... ile Karaköprü Belediye Başkanlığı’nın eldeki davada taraf sıfatı bulunmamaktadır. Bu nedenle, davalılar ... ile Karaköprü Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de isabetsiz olup...” gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Karar Düzeltme

Yukarıda belirtilen bozma ilamı davacı vekili ve davalı ... Belediye Başkanlı vekilinin karar düzeltme isteği üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.06.2020 tarihli ve 2020/1013 E., 2020/1819 K. sayılı kararıyla “...Çekişmeli taşınmazın, dava tarihinden önce idari yoldan Hazine adına tapuya tescil edildiği ve eldeki davanın tapu kaydının oluşmasından sonra tescil istemli olarak açıldığı anlaşılmakta ise de, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, tescil isteminin aynı zamanda tapu iptali istemini de içerdiği, ıslah yoluna başvurulmasına gerek olmadığı, davanın nitelendirilmesi hakime ait olup somut olayda da Mahkemece davanın tapu iptali ve tescil istemi olarak değerlendirerek yargılama yapıldığı ve sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; karar düzeltme isteminin kabulü ile maddi hataya dayalı olarak verilen Dairemizin 16.10.2019 tarih 2016/11789, 2019/6460 Esas, Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına, işin esası hakkındaki temyiz incelemesi yönüyle; Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı Hazine vekili, ... vekili ve Karaköprü Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Ne var ki; Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü hakkında davacı adına tescil hükmü kurulduğu halde, hükümde sehven çekişmeli taşınmazın parsel numarasının yazılmaması ve ilgili bölüm için tapu kaydının iptaline karar verilmesi gerekirken hükümde “terkinine” sözlerine yer verilmek suretiyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesi isabetsiz ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1. bendinin ilk satırında "Büyükkargılı Mahallesinde kain" sözcüklerinden sonra “235 parsel sayılı taşınmazın” sözcüklerinin eklenmesine, hüküm fıkrasının 1. bendinin 3. satırında "mevcut tapu kaydının" sözcüklerinden sonra gelen “terkini” sözcüğünün hükümden çıkarılmasına, yerine “iptali” sözcüğünün yazılmasına...” şeklinde düzeltilerek onanmış, karar 13.10.2020 tarihinde kesinleşmiştir.

C. Tavzih Talebi

Davacı vekili 17.12.2021 tarihli dilekçesi ile, dava konusu 235 parsel numaralı taşınmazın Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/233 Esas sayılı dosyası kararına göre ifrazen 242 ve 243 parsellere ayrıldığı, tescili istenilen ve krokisinde "A" harfi ile gösterilen alanın 242 parsel ile çakıştığının tespit edildiğini, hükmün infaz edilemediğini belirterek tavzih kararı verilmesini istemiştir.

D. Mahkemece Tavzih Talebi Üzerine Verilen Ek Karar

Mahkemenin 07.09.2022 tarihli ek kararıyla, tavzih talebinin kabulü ile fen bilirkişisi ...'a ait 02.08.2022 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (C) harfi ile gösterilen 5.546,22 m2'lik taşınmazın davacı adına tesciline, Mahkememizin kesinleşen 13.05.2016 tarih 2014/277 Esas, 2016/478 Karar sayılı hükmünün infazında ortaya çıkan tereddütün bu şekilde giderilmesine ve kararın bu şekilde tavzihine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen ek kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; yargılama sırasındaki beyanlarının tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili; kararda tavzih yolu ile düzeltilecek ya da bu yol ile giderilecek açık hata niteliğinde herhangi bir husus bulunmadığını, tavzih yoluna başvurmak için gerekli olan hallerden hiç birinin oluşmadığını, tavzih talebinin reddi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tavzih istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 305 inci ve 305/A-1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Dava konusu Şanlıurfa ile, Karaköprü ilçesi, ... Mahallesi 235 parsel sayılı 32.090,03 m2 miktarlı hali arazi nitelikli taşınmazın 21.01.2013 tarihinde ihdasen Hazine adına tescil edildiği, 03.12.2020 tarihinde ifrazen 242 parsel sayılı 2.554,49 m2 miktarlı zeytinlik ve 243 parsel sayılı 29.535,54 m2 miktarlı hali arazi olduğu anlaşılmaktadır.

2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

3. Tavzih talebinin kabulüne ilişkin Mahkemece verilen ek karar usul ve Kanuna uygun olduğundan temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler ek kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekili ve Karaköprü Belediye Başkanlığı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan ek kararın ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Aşağıda yazılı fazla yatırılan 139,52 TL harcın istek halinde Karaköprü Belediye Başkanlığına iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.