Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8396 E. 2024/1126 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, miras yoluyla intikal eden taşınmazların taksime konu olup olmadığı ve davacı mirasçının hakkının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, mirasbırakanın tüm mirasçıları arasında terekede yer alan malların taksimi hususunda bir anlaşma yapılıp yapılmadığı ve taşınmazların zilyetlik durumu yeterince araştırılmadığı, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/160 E., 2021/175 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl ve birleşen dosyalarda davacı ... vekili; Rize ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan 138 ada 45,76,86,113,115, 145 ada 105, 143 parsel sayılı taşınmazların kök mirasbırakan ...'den intikal ettiğini belirterek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras hisseleri oranında ... mirasçıları adına tescilini talep etmiş, yargılama sırasında davacının miras hissesi oranında tapu iptali ve tescil talepleri olduğunu belirtmiştir .

II. CEVAP

Davalılar taşınmazların taksim edildiğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 06.02.2015 tarihli ve 2012/218 Esas, 2015/34 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazların müşterek mirasbırakandan intikal ettiği ve geçerli bir taksime konu olmadıkları gerekçesi ile 138 Ada 45-76-86-113-115 Parsel ile Ayrı yer 145 Ada 105 ve 143 nolu parsellere ilişkin davalılar adına olan tapu kaydının kapatılan Çamlıhemşin Sulh Hukuk Mahkemesini 2011/72 Esas 2011/101 Karar sayılı ...'ye ait veraset ilamındaki davacını payı oranında iptali ile, iptal edilen kısmın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 18.03.2019 tarihli ve 2016/6343 Esas, 2019/1849 Karar sayılı kararıyla; davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, bu nitelikteki davaların kayıt maliki olan kişi ya da kişilere yöneltilerek açılması gerektiği, çekişmeli 138 ada 45, 76, 86, 113, 115, 145 ada 105 ve 143 parsel sayılı taşınmazlar tarafların müşterek mirasbırakanları ... . çocuklarından ..., ... ve ... mirasçıları adına verasette iştirak halinde kayıtlı bulunduğu, tapu kayıt maliklerinden ... oğlu ... ile ... kızı .. mirasçılarının davada taraf olarak yer almadıkları, taraf koşulunun dava şartı olup bu şart yerine getirilmeden davanın esasına ilişkin hüküm kurulamayacağı, Mahkemece öncelikle tapu kayıt maliklerinden ... oğlu ... mirasçıları olan Neziha, ... ve ... ile ... kızı ... mirasçıları olan .., ... ve ...’in davaya dahil edilmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gereğine değinilerek sair hususlar incelenmeksizin karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazlara ait kadastro tespitinin 2000 yılında yapıldığı, davanın, kök mirasbırakan ... .'nin vefatından 94 yıl sonra 26.03.2008 tarihinde açıldığı, davacının annesinin de paydaş olduğu taşınmazlar bulunduğu, dava konusu edilen taşınmazların ...'nin erkek evlatları olan ..., ..., ... ve...'in mirasçıları adına kayıtlı olduğu, bir insan ömrünü aşar şekildeki 94 yıllık kullanım durumunun taksime karine olduğu, davacının hakkının geldiği mirasbırakan ...'in mirasçılarının da dava konusu edilen taşınmazlar haricinde ... 'den kalma paylarının olduğu, ...'nin erkek çocukları arasında mirasın taksim edildiği, mirasbırakan ...'in de payını aldığı gerekçeleri ile davalılar ..., ..., , ..., ..., ..., , ..., ..., , ..., ..., ..., , ... , ..., ,, ... , , ..., 'a yöneltilen davanın pasif husumet yokluğundan reddine, asıl davada bu davalılar dışındaki davalılar ve birleştirilen dosya yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; verilen kararın doğru olmadığını, çekişmeli taşınmazın kök mirasbırakandan intikal ettiğini ve taşınmazlarla ilgili taksim ve paylaşımın söz konusu olmadığını, mirasçılar arasında zamanaşımı işlemeyeceğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 138 ada 45, 76, 86, 113, 115, 145 ada 105 ve 143 parsel sayılı sırasıyla 803.93, 1.261.29, 31.46, 2.154.52, 1.167.81, 1.853,93 ve 1.406,88 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Mahkemece yazılı şekilde davanın reddine hükmedilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmak için yeterli olmadığı açıktır.

İddia ve savunmanın içerikleri incelendiğinde; davacının miras yoluyla gelen hakka dayandığı, davalıların ise taksim savunmasında bulundukları anlaşılmaktadır.

Ne var ki; keşifte alınan yetersiz beyanlar ile yetinilmiş, davacının mirasbırakanı ...'e ait taşınmazlar bulunduğu tespit edilmesine rağmen bu parsellere ait kadastro tespit tutanakları dosya arasına alınmamış ve edinme sebepleri üzerinde durulmamış, mirasbırakanın tüm mirasçıları arasında terekede yer alan malların taksimi hususunda bir anlaşma yapılıp yapılmadığı yeterince araştırılmamıştır. Bu denli eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması mümkün değildir.

Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle ... adına tescil edilen taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile dayanakları getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra, mirasbırakan ...'nin ölüm tarihi ve sonrasında gelişen olayları bilebilecek yaşta, çekişmeli taşınmazları iyi bilen tarafsız yerel bilirkişiler (en az üç kişi) ve taraf tanıkları ile teknik fen bilirkişisi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalı ve keşifte taşınmazların tapusuz olup menkul mal hükmünde olduğu gözetilerek zilyetliğin hangi tarihten beri hangi nedenlerle kimde olduğu, taşınmazların paylaşıma konu olup olmadıkları, ...'nin ölümünden sonra terekesinin tüm mirasçıların katılımı ile taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise taksimin hangi tarihte yapıldığı, çekişmeli taşınmazların kime isabet ettiği ve her bir paydaşa hangi parselin isabet ettiği hususlarında mahalli bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli rapor alınmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

VI KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Alınan peşin harcın istek halinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Pazar ( Rize) 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,13.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.