Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8417 E. 2023/6716 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak mera vasfındaki taşınmazlar üzerinde tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, taşınmazların zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmazın mera vasfında kamu malı niteliğinde olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağı, davacının zilyetliğini ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1094 E., 2022/2202 K.

DAVA TARİHİ : 25.01.2017

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/94 E., 2020/2 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; ... İli, ... İlçesi,... Mahallesi çalışma alanında bulunan 25 dönüm, 35 dönüm ve 15 dönüm yüzölçümündeki üç parça taşınmazın 60 yıldan beri nizasız ve fasılasız zilyetliğinde olduğunu, 25 dönüm yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin kadastro çalışmalarında 189 ada 14 parsel içerisinde tespit gördüğünü, diğer taşınmazların da davalılar adına tespit edildiğini belirterek davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davalı Belediyenin husumetli olmadığını, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin zilyetlikle kazanılamayacağını, zilyetlik koşullarının davacı lehine gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 2017/17 Esas, 2017/378 Karar sayılı kararı ile davaya konu taşınmazların uzun süredir işlem görmediği, mera vasfında olduğu, davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi’nin 2018/617 Esas, 2019/429 Karar sayılı kararıyla ...’na husumet yöneltilmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile düzenlenen bilirkişi raporuna göre taşınmazın mera vasfında olduğu, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişilerin davaya konu taşınmazların davacıya aidiyeti konusunda bilgi sahibi olmadıkları, davacı tanıklarının soyut beyanlarda bulundukları, davanın somut delillerle ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tanıklarının somut beyanlarına itibar edilmemesinin isabetsiz olduğunu, davaya konu taşınmazların davacının babası ve davacı tarafından yıllarda kullanıldığını, dinlenen tanıkların bir kısmının komşu köyde yaşadığını, Mahkemece delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğünü ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki hususları tekrarlamıştır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü, 16 ncı ve 17 nci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosyanın incelenmesinden, davaya konu taşınmaz bölümlerini kapsayan 189 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 341.845,90 metrekare yüzölçümüyle kadimden beri köy halkı tarafından mera olarak kullanıldığı ve zemin durumunun da bu vasıfta olduğu belirtilerek mera vasfıyla kamu orta malı olarak sınırlandırıldığı, tespitin 25.01.2007 tarihinde kesinleştiği, 25.01.2017 tarihinde açılan davanın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olduğu anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.