Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8434 E. 2023/6249 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz satışının muris muvazaası olup olmadığı ve davacının miras payı oranında tazminat talep edip edemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın diğer mirasçıları ile davalı arasında görülen ve kesinleşen davada, mirasbırakanın aynı dönemde yaptığı diğer taşınmaz satışlarının muvazaalı olduğuna karar verilmiş olması ve bu kararın eldeki davada güçlü delil teşkil etmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2729 E., 2022/2862 K.

DAVA TARİHİ : 20.11.2017

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmancık 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/1395 E., 2022/303 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ortak mirasbırakan babaları ...'ün 744 ada 1 ve 18 parseller ile 441 ada 46 parsel sayılı taşınmazlarını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, davalının da taşınmazları dava dışı üçüncü kişilere devrettiğini, mirasbırakan tarafından davalıya yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek taşınmazların keşfen saptanacak değerlerinden miras payına isabet eden kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; aşamada payına karşılık gelen 140.354,06 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir

II. CEVAP

Davalı; mirasbırakanın taşınmazlarını hibe etme hakkının olduğunu, çocukları arasında hakkaniyet gözeterek bağışta bulunabileceğini, Mahkemenin 2008/49-50 Esaslarında görülen ve Yargıtay aşamasında olan davaların eldeki davada emsal teşkil edeceğini, muvazaanın bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mirasbırakanın sağlığında tüm mirasçılarına taşınmazlar verdiği, ölümünden sonra da geride pek çok taşınmazının kaldığı, satışı ölüm tarihinden yıllar önce yaptığı, temlikteki amacın mal kaçırma olduğuna ilişkin iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili, mirasbırakan ...'in devir tarihi itibariyle maddi durumunun çok iyi olduğu ve mal devir etmeye ihtiyacının olmadığı açık olmasına rağmen bu husus üzerinde durulmadığını, taşınmazın gerçek değeri ile gösterilen değeri arasında aşırı fark bulunduğunu, ayrıca davalının taşınmazı almaya devir tarihinde gücünün olup olmadığının araştırılmadığını, mirasçılar arasında görülüp kesinleşen benzer nitelikteki davalarda muvazaanın varlığının kabul edildiğini, davanın reddedilmesinin adil yargılanma hakkının, eşitlik ilkesinin ve mülkiyet hakkının ihlaline yol açacağını, mirasbırakanın muvazaalı işlem yapma iradesi ile hareket ettiğinin gerek tanık beyanları gerekse tüm dosya kapsamı ile ispatlandığını, Mahkeme gerekçesinin aksine temlikin makul sınırı aştığını, hatalı bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, kaldı ki muvazaa ispatlandığından bu hususun araştırılmasında hukuki yarar bulunmadığını, davalının cevap süresi geçtikten sonra sunmuş olduğu 22.05.2018 havale tarihli beyan dilekçesindeki iddialarının dikkate alınarak sonuca gidilmesine de iştirak etmediklerini, davacı aleyhine hükmedilen harç ve yargılama giderinin de hatalı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1917 doğumlu mirasbırakan ...'ün 21.11.2007 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak 1997 yılında ölen ilk eşi Ayşe'den olma çocukları Şaban, Mualla ve Sefure ile torunları ..., Mehmet Sadi, Oğuz Mete ve Ömer Bali'nin, 2004 yılında ölen ikinci eşi Meryem'den olma çocukları Süheyla, Hoşsafa (davacı) ve Mustafa'nın (davalı) kaldığı, mirasbırakanın 441 ada 46 ve 744 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarını 01.06.1992 tarihinde, 744 ada 18 parsel sayılı taşınmazını ise 08.03.1993 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik ettiği, davalının da taşınmazları 2004 yılında dava dışı üçüncü kişilere devrettiği anlaşılmaktadır.

Mirasçılardan ..., ...ve ... tarafından eldeki davanın tarafları ile mirasçı ... aleyhine eldeki davada dava konusu edilen üç parça taşınmaz ve dava dışı taşınmazlar (749 ada 3 parsel vd. ) hakkında muris muvazaası hukuki sebebine dayalı olarak tapu iptali tescil ve terditli tazminat istekli dava açıldığı, Mahkemenin 02.04.2015 tarihli ve 2014/1545 Esas, 2015/370 Karar sayılı kararı ile muvazaa iddiası sabit görülerek davanın kabulüne karar verildiği, kararın derecattan geçerek 30.05.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Mahkemenin 02.04.2015 tarihli ve 2014/1545 Esas, 2015/370 Karar sayılı kararının eldeki davada kesin hüküm oluşturmasa da güçlü delil teşkil edeceği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, mirasbırakan tarafından eldeki davanın davacısı olan Hoşsafa'ya da dava dışı 749 ada 3 parsel sayılı taşınmazın temlik edildiği böylelikle mirasbırakanın temlikteki amacının davacıdan mal kaçırma olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, anılan davada mirasbırakan tarafından Hoşsafa'ya (eldeki davacı) temlik edilip daha sonra üçüncü kişiye devredilen 749 ada 3 parsel sayılı taşınmaz bakımından da temlikin muvazaalı olduğu benimsenmiş ve Hoşsafa aleyhine tazminata hükmedilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.