Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8443 E. 2023/6365 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazlarını davalılara mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devrettiği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil ile bedel istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı ... yönünden yapılan temyiz incelemesinde temyiz kesinlik sınırının altında kalınması nedeniyle temyiz isteminin değerden reddine, davalı ... yönünden ise, dosya kapsamına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunması gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2269 E., 2022/1047 K.

BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

DAVA TARİHİ : 26.12.2018

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/1009 E., 2021/181 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ile bedel istekli asıl ve birleştirilen davalarda İlk Derece Mahkemesince, asıl ve birleştirilen davaların reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince asıl ve birleştirilen davada davacılar vekillerinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

I. DAVA

1. Asıl davada davacı ... vekili; davacının mirasbırakanı ...un 2483 ada 5 parsel sayılı taşınmazını dava dışı mirasçı ...'un dünürü olan davalı ...'a mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini, sonrasında taşınmazın üçüncü kişiye satıldığını, üzerine bina yapıldığını ve üçüncü kişiler lehine kat irtifakı tesis edildiğini; dava konusu 2484 ada 8 ve 2484 ada 9 parsel sayılı taşınmazların ise mirasbırakan tarafından davalı ...'a mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak devredildiğini, davacının devre itiraz etmesi üzerine davalı ...'un 2484 ada 8 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını davacıya temlik ettiğini ileri sürerek, 2484 ada 8 ve 2484 ada 9 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakanın veraset ilamındaki payları oranında tesciline karar verilmesini, 2483 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise davacının miras payına isabet eden bedelinin tahsilini talep etmiş, ön inceleme duruşmasında tapu iptal ve tescil talebinin davacının miras payı oranında olduğunu belirtmiş, aşamada bedel istemini 73.066,00 TL olarak ıslah etmiştir.

2. Birleştirilen davada davacı ... vekili; davacının mirasbırakanı ...un 2483 ada 5 parsel sayılı taşınmazını dava dışı mirasçı ...'un dünürü olan davalı ...'a mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini ve dava konusu taşınmazın üçüncü kişiye satıldığını, üzerine bina yapıldığını ve üçüncü kişiler lehine kat irtifakı tesis edildiğini ileri sürerek taşınmazın davacının miras payına isabet eden bedelinin tahsilini talep etmiş, aşamada bedel istemini 73.066,00 TL olarak ıslah etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl ve birleştirilen davalarda davalı ... vekili, 2483 ada 5 parsel sayılı taşınmazı mirasbırakanın ölümünden 6-7 yıl önce satın aldığını, satışın yapıldığı tarihte davanın tarafları ile arasında akrabalık ilişkisinin bulunmadığını, taşınmazı 25.000,00 TL bedelle satın aldığını ve bedeli mirasbırakana nakden ve tek seferde ödediğini belirterek davanın reddini istemiştir.

2. Birleştirilen davada davalı ... vekili; satış akdinin tarafların gerçek iradesini yansıttığını ve satışın tüm unsurlarını taşıdığını, mirasbırakanın taşınmazları satma nedeninin davacının borçlarını ödemek zorunda kalması olduğunu, satış işleminin üzerinden uzun zaman geçtikten ve davalının taşınmaz üzerine kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile bina yaptırmasından sonra davanın açıldığını, davacı ve davalı ...'in yurt dışında yaşamakta iken davacı ...'nin 1997 yılında sınırdışı edildiğini, davacının yurt dışındaki bankalara toplam 373.126 Avusturya Şilini borcu olduğunu, davacının başkalarına da borcu olduğunu ve tamamının mirasbırakanın tarafından ödendiğini, bu nedenle maliki olduğu taşınmazlarını satmak zorunda kaldığını, davalının satış tarihinde taşınmazın bedelini ödeyebilecek ekonomik gücünün mevcut olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; temliklerin gerçek satış olduğu, iddianın kanıtlanamadığı, mirasbırakanın sağlığında davacı ...'a yaptığı kazandırmalar sebebiyle mirasta denkleştirme amacıyla hareket ettiğinin de ayrıca kabul edilmesi gerektiği belirtilerek asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik inceleme ile karar verildiğini, temliklerin mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davacının dava açacağını öğrenen davalının 2484 ada 8 parseldeki 1/2 payını davacıya devrettiğini, mirasbırakan ölümüne kadar hiçbir çocuğunun bakmadığını, çocuklar arasında payları oranında paylaştırma da yapılmadığını belirtip İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleştirilen dava davacı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakanın 2483 ada 5 parseli oğlu olan dava dışı ...'a bağışlama gayesi güderek davalı ...'a devrettiğini, satış tarihinde davalı ile ...'un çocuklarının nişanlı olduğunu, tanık beyanlarının dikkate alınmadığını, taşınmazın tapuda gösterilen satış değeri ile gerçek değeri arasında farklılık bulunduğunu, muvazaa iddialarının ispatlandığını belirtip İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacı ...'nin borçları nedeniyle mirasbırakan tarafından davalı ...'e taşınmazın devredildiği, davalı - birleştirilen davada davalı ...'a yapılan temlikin muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı, birleştirilen davada davacı ...'den mirasbırakanın mal kaçırmasını gerektirir bir hususun varlığının da kanıtlanamadığı, aksine mirasbırakanın denkleştirme kastı ile hareket ettiği gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekillerinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğine esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Asıl davada davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakanın iradesinin sakatlandığının da ortaya çıktığını, kandırıldığını, bu hususa yönelik eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek ve istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Birleştirilen davada davacı vekili; tanık beyanları dikkate alınmadan karar verildiğini, bedeller arasında fark olduğunu belirterek ve istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Taraflar arasındaki uyuşmazlık; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile bedel isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

HMK'nın 362 nci, 366 ncı maddeleri ve 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi,

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1938 doğumlu mirasbırakan ...un 27.08.2018 tarihinde öldüğü, geride asıl davada davacı oğlu ..., asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı oğlu ... ile dava dışı oğlu...in mirasçı olarak kaldığı, mirasbırakanın asıl davaya konu 2484 ada 9 parsel sayılı taşınmazını 06.02.2013; 2484 ada 8 parsel sayılı taşınmazını 31.03.2014 tarihinde asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı oğlu ... satış suretiyle devrettiği, ...’in 2484 ada 8 parsel sayılı taşınmazın ½ payını 31.12.2014 tarihinde asıl davada davacıya devrettiği; mirasbırakanın 2483 ada 5 parsel sayılı taşınmazını 04.09.2013 tarihinde asıl ve birleştirilen davalarda davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiği, asıl ve birleştirilen davada davacıların 2483 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden miras paylarına isabet eden arsa bedelinin davalıdan tahsilini talep ettikleri anlaşılmaktadır.

2. Hemen belirtmek gerekir ki, davalı ...’a yönetilen asıl ve birleştirilen davada davacıların 2483 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden miras paylarına isabet eden arsa bedelinin 73.066,66 TL olarak saptandığı ve bu değer üzerinden taleplerini ıslah ettikleri gözetildiğinde, 73.066,66 TL’nin 2022 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 107.090.00 TL’nin altında kaldığı görülmektedir.

3. Asıl davada davalı ...’e yönelik açılan davaya gelince;

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl davada davacı vekilinin davalı ... yönünden verilen karara ilişkin olarak temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

1.Temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan davalı ...’a yönelik asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekillerinin temyiz dilekçelerinin değerden REDDİNE,

Birleştirilen davanın davacısı ...'tan alınan peşin harcın istek halinde iadesine,

2. Asıl davada davacı vekilinin davalı ... yönünden verilen karara ilişkin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl davada davacı ...’tan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.