"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
DAVA TARİHİ : 27.06.2014
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/133 E., 2020/190 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, ortak mirasbırakan anneleri...’nun 936, 769, 788, 757, 752, 780, 750, 748, 747, 530, 528, 743, 793, 770, 756, 749, 758 ve 761 parsel sayılı taşınmazlarını vekil kıldığı dava dışı İsmail aracılığıyla davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/211 Esas sayılı dosyasında verilip kesinleşen kararın eldeki davada bağlayıcı olduğunu, satışlarda muvazaanın bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/211 Esas sayılı davasında verilen kararın eldeki davada kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, her iki davanın hukuki sebebinin farklı olduğu, bu nedenle kesin hükümden söz edilemeyeceği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin 01.06.2017 tarihli ve 2014/572 Esas, 2017/308 Karar sayılı kararının ortadan kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; İlk Derece Mahkemesinin 20.11.2020 tarihli ve 2018/133 Esas, 2020/190 Karar sayılı kararı ile temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, İlk Derece Mahkemesince daha önce davanın reddine dair verilen kararın kaldırılmasından sonra yeniden yapılan yargılamada, mirasbırakanın ...'te yalnız yaşadığı davalının ise yıllardan beri...'de yaşadığının tespit edildiğini, mirasbırakana diğer çocuklarının da destek olduğunu, özellikle davacının mirasbırakana para gönderdiğinin belirlendiğini, taşınmazların satışından dolayı mirasbırakanın aktifinde bir artış olmadığı gibi davalının da aktifinde bir azalmanın olmadığını, yapılan satış işleminin muvazaalı olduğunu, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacının bulunmadığını, taşınmazların gerçek değeri ile tapuda gösterilen değer arasında aşırı nispetsizlik bulunduğunu, mirasbırakanın daha önce görülen davada Mahkemeye sunduğu, noterlikteki yazılı beyanında hata ettiğini, tapuları yanlışlıkla oğluna verdiğini ifade ettiğini, yapılan satışın gerçek bir satış olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 30.12.2021 tarihli ve 2021/495 Esas, 2021/1927 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, yapılan satışın gerçek olmadığını, iyiniyetli mirasbırakan Yıldız’ın yaşlılığı, hulus ve saffetinden yararlanıldığını, taşınmazların devrinin tek seferde, davalının göstermiş olduğu dava dışı İsmail'e vekaletname verdirilerek yapıldığını, mirasbırakanın, herhangi bir para almadığı gibi vekaletname verdiği İsmail'i doğru dürüst tanımadığını, aralarında hiç bir şekilde para alış verişi olmadığını, mirasbırakanın taşınmazları satmaya yöneltecek hiç bir sebep bulunmadığı gibi paraya da ihtiyacının olmadığını, taşınmazların gerçek değeri ile tapuda gösterilen değerleri arasında aşırı nispetsizlik mevcut olduğunu, anne ve baba ile çocuklar arasında yapılan satışların hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, esasen burada yapılmak istenen işlemin bağış olduğunu ancak satış gibi gösterildiğini, tüm dosya kapsamı ile muvazaa iddilarını ispatladıklarını belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2. Öte yandan; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.06.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.