"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacılar ve temlik alan vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili, temlik alan tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, duruşma günü olarak saptanan 11/04/2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar ... v.d. vekili gelmedi. Temyiz edilen davalı Hazine vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili v.d. gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, ... karara bırakıldı. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, ... ... ve ... oğlu ...’nın mirasçıları olarak dava konusu 610, 617, 648, 2149 ve 2618 parsel sayılı taşınmazların kendilerine ait olması gerekirken, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/329 Esas 2012/498 Karar sayılı 27/04/2012 tarihli veraset ilamına göre ... ve ... oğlu ... ...’ın mirasçıları olan davalılar adına intikalen tescil edildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazlardaki miras paylarının, ... ve ... oğlu ... ... mirasçıları üzerine yapılan intikal ve tescillerin iptali ile adlarına tescilini, olmazsa tazminini, ayrıca ... oğlu ... ... ve ... oğlu ... ... adına alınan veraset ilamında dayanak belgelerin getirtilerek taraflarına veraset ilamının alınması için yetki verilmesini talep etmişler, aşamada davacı ... haricindeki diğer davacılar 20/12/2017 tarihli temlikname ile davacı ... ise 20/02/2018 tarihli temlikname ile davadaki hak ve alacaklarını ...’e temlik etmişlerdir.
II. CEVAP
Bir kısım davalılar, iddianın doğru olmadığını, iyiniyetli 3. kişi konumunda olduklarını; davalı ..., Mahkemece düzenlenmiş veraset ilamına göre işlem yapıldığını belirterek, davanın reddini istemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararıyla; davalıların terekeye göre üçüncü kişi konumunda bulunduğu, ... Medeni Kanunu'nun 701. maddesi uyarınca pay oranında talep edilen isteğin dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve temlik alan vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar ve temlik alan vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraf teşkili sağlanmadan karar verildiğini, verasetnamenin iptali ve Savcılık dosyalarının bekletici mesele yapılması gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile yolsuz tescil iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptal tescil davasında, dava konusu taşınmaz elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan tüm mirasçılar adına açılması gerektiği, mirasçılardan bir bölümünün payları oranında açtıkları davanın dinlenilmesine olanak bulunmadığı ve davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı, dava tarihi itibariyle kayıt maliki olmayan davalılar hakkında açılan tapu iptal ve tescil istemi yönünden davanın dinlenme olanağı bulunmadığı, davacıların haklarını temliknameyle üçüncü kişiye (...) devretmelerinin de geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesi ile davacılar ve temlik alan vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar ve temlik alan vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar ve temlik alan vekili temyiz dilekçesinde özetle; ön incelemenin duruşmasız yapıldığını, uyuşmazlık konusunun belirlenmediğini, tarafların sulhe ve arabuluculuğa teşvik edilmediğini, bilirkişi raporlarının birçok davalıya tebliğ edilmediğini ve taraf teşkili sağlanmadan karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin temlik sözleşmesini geçersiz saydığını, ancak istinaf taleplerinin reddine karar verdiğini, ancak İlk Derece Mahkemesinin temlik sözleşmesini geçerli kabul ederek bir karar verdiğini, bu durumda isitnaf isteminin esastan reddine şeklinde karar verilmesinin hatalı olduğunu, temlik alan ...’ün bu şekilde yargılama giderinden sorumlu olacağını, verasetnamenin iptali ve Savcılık dosyalarının bekletici mesele yapılması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının birbiri ile çeliştiğini, temlik sözleşmesinin geçerli olduğunu, verilen karar ile davacıların İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etme haklarının engellendiğini, taraf teşkilinin resen sağlanması gerektiğini, dava dışı mirasçının davaya dahil edilmediğini, vekalet ücretinin maktu takdir edilmesi ve tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazların geldi kayıtlarının incelenmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nın (TMK) 705. maddesinde; ″Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.″, 1022. maddesinin 1. fıkrasında; ″Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.″ hükümleri düzenlenmiştir.
2. Mirasbırakanın ölüm tarihi itibarı ile terekesi elbirliği mülkiyetine tabidir. Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davalar dışında ehliyetsizlik, vekâlet görevinin kötüye kullanılması vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçıların muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (TMK. 640 md.) tartışmasızdır.
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b-2. maddesinde, “Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı taktirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında” duruşma yapılmadan karar verileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ... 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1974/312 Esas 1974/421 Karar sayılı 05.06.1974 tarihli veraset ilamına göre, mirasbırakan ...’nın (... ... ve ... oğlu) dul ve çocuksuz ölümü ile mirasının kardeşi ...’e kaldığı, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/1171 Esas 2012/2128 Karar sayılı 20.12.2012 tarihli veraset ilamına göre ise, ...’in 1980 yılında ölümü ile davacıların ve dava dışı ...’nin mirasçı kaldıkları, davacıların, dava konusu 610, 617, 648, 2149 ve 2618 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak mirasbırakana tebaan, yolsuz tescil nedenine dayalı pay oranında, ... ve ... oğlu ... ...’ın mirasçılarına karşı iptal tescil, olmazsa tazminat isteğiyle eldeki davayı açtıkları, davacıların yargılama sırasında 20.12.2017 ve 20.02.2018 tarihli temliknameler ile eldeki davada doğmuş ve doğacak tüm hak ve alacaklarını ...’e temlik ettikleri anlaşılmaktadır.
2. Somut olayda, davacıların miras paylarına hasren dava açtıkları, terekeye döndürme isteminin bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların ise dava tarihinde mirasçı olmayan üçüncü kişiler adına kayıtlı olduğu, davacılar dışında başkaca mirasçının da bulunduğu dosya kapsamı ile sabittir. Mirasbırakana tebaan kayıt maliki üçüncü kişiye karşı yolsuz tescil nedenine dayalı olarak pay oranında açılan tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istekli davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır.
Öte yandan; hukuk sistemimizde dava hakkının devrine ilişkin bir düzenleme yer almayıp, dava konusunun devrine ilişkin HUMK'da 186. ve HMK'da 125.maddeler düzenlenmiş olup, 20.12.2017 ve 20.02.2018 tarihli temliknamelerin, yasanın açık hükmü karşısında temlik alan ...’e davayı takip yetkisi vermediği kuşkusuzdur. Bu nedenle temlik alan ...’ün davada yasal açıdan sıfatının varlığı kabul edilemez. Söz konusu temliknameler, ... Borçlar Kanunu'nun 183 ve devam eden maddelerinde öngörülen "alacağın temliki" niteliğinde değildir. Anılan yasal düzenlemelerde öngörülen ve devri mümkün olan hak, bir alacağa ilişkindir. Oysa, eldeki davada yapılan temlikin koşulların gerçekleşmesi halinde mülkiyetin nakline ilişkin olduğu ve yapılan temliknamelerin yasal olduğunu söyleyebilme olanağının bulunmadığı açıktır. Kaldı ki, mülkiyetin nakline ilişkin böylesi bir hakkın temlikname ile devredilebileceği kabul edilse dahi, eldeki davada elbirliği mülkiyetine tabi olan hakkın tüm ortaklar tarafından temlik edilmediği de gözetildiğinde anılan temliknamelerin geçerli kabul edilemeyeceği kuşkusuzdur.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesinin, pay oranında açılan eldeki davanın dinlenilebilir olmadığı ve temlik alan ...’ün davada taraf sıfatının bulunmadığı yönündeki kabulü doğrudur.
Ancak, İlk Derece Mahkemesince, temlik alan ...’e davacı sıfatı verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince, temlik alanın eldeki davada taraf sıfatı bulunmadığına işaret edilerek İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde değişikliğe gidilmiş olup, HMK’nın 353/1-b-2. maddesindeki düzenleme uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinin değiştirilmesi halinde Bölge Adliye Mahkemesince yeniden karar verilmesi gerekirken, istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar ile temlik alan ... vekilinin temyiz itirazları değinilen yönden yerinde görüldüğünden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-2, 371/1-a maddeleri uyarınca ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA,
HMK'nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
Peşin alınan temyiz karar harcının talep hâlinde temyiz edenlere iadesine, temyiz eden davacılar ve temlik alan vekili duruşmaya katılmadığından lehlerine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.