Logo

1. Hukuk Dairesi2022/8563 E. 2023/7594 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanların davalılara yaptığı taşınmaz temliklerinin muris muvazaası niteliğinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, mirasbırakanların terekeden mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini kanıtlayamamaları ve mirasbırakanların tasarruf işlemlerinde muvazaa bulunduğuna dair yeterli delil sunulamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davayı reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2591 E., 2022/2155 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul / Kabul - Kararın kaldırılarak dava ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/599 E., 2021/563 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları ... ve ...’ın maliki oldukları 22 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölüm,15 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölüm, 87 parsel sayılı taşınmazdaki B-giriş 2 nolu bağımsız bölüm, 1 parsel sayılı taşınmazdaki E-Blok 26 nolu bağımsız ile, 3739, 1739, 2771, 2906, 1742, 2834, 2835, 3239, 3247, 2772, 3389, 3395, 3396 parsel sayılı taşınmazlarını davalı torunları ..., ... ve ...’e satış suretiyle temlik ettiklerini, ...’in ölmeden önce temlik aldığı taşınmazları annesi olan davalı ...’ye satış suretiyle temlik ettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişler, üçüncü kişilere devredilen 1739, 2771, 2906 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 285.016,00 TL'nin tahsilini talep etmişler, yargılama aşamasında 1742, 2834, 2835, 3239, 3247, 2772, 3389, 3395, 3396 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davadan feragat etmişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, iddiaların haksız ve yersiz olduğunu, mirasbırakan ...’nin hayatının son döneminde kötü alışkanlıklar edindiğini, davacı oğlu ... ile arasında bir husumet bulunmadığını, hatta ...’in nafaka borçlarının ... tarafından ödendiğini, 2771 ve 1739 parsel sayılı taşınmazların ...’a 18 yaşını doldurduğunda birikmiş nafaka alacağının bir kısmına karşılık olarak borçlu oğlu adına devir edildiğini, 1742 parsel sayılı taşınmazın ...’nin birikimleri ile, 2906 parsel sayılı taşınmazın ise ...’nin 3247 parsel sayılı taşınmazının satışından elde ettiği gelir ile alındığını, 2834, 2835 ve 3239 parsel sayılı taşınmazların ... tarafından üçüncü kişilerden satın alındığını, 3739 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ... tarafından biriken nafaka alacaklarına karşılık olarak Macide’ye devredildiğini, 7 nolu bağımsız bölümün Macide tarafından oğlu ...’ye evlenmesi nedeni ile alındığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.10.2021 tarihli ve 2018/599 Esas, 2021/563 Karar sayılı kararı ile; her iki mirasbırakanın da bir çok taşınmazını davalılara değerinin çok altında bedellerle temlik ettikleri, davacı ...’in çok uzun süre Almanya’da yaşadığı, Türkiye’ye gelmediği, davacı ... ile davalı ...’nin boşandıkları, tüm bu nedenlerle her iki mirasbırakanın da davalıları korumak için taşınmazlarını devrettikleri, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle, 22 parsel sayılı taşınmazdaki 6 nolu bağımsız bölüm, 15 parsel sayılı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölüm, 87 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölüm, 1 parsel sayılı taşınmazdaki E-Blok 26 nolu bağımsız bölüm, 3739 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne, 115.891,00 TL'nin davalı ...’tan, 82.914,00 TL'nin davalı ...’den, 86.211,00 TL'nin davalı ...’den tahsiline, 1742, 2834, 2835, 3239, 3247, 2772, 3389, 3395, 3396 parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki savunmalarını tekrarla, kararın usule ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ve değerlendirme ile hüküm kurulduğunu, davacı tarafın davasını ispatlayamadığını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 13.12.2022 tarihli ve 2021/2591 Esas, 2022/2155 Karar sayılı kararıyla; tasarruf tarihinde tek mirasçı olan davacı ... ile mirasbırakanları arasında mal kaçırmayı gerektirecek bir husumetin varlığı ve mirasbırakanların bu iradeyle hareket etikleri iddiasının ortaya konulamadığı, davacı ...’in mirasbırakanları ile uzun yıllar görüşmediği sabit ise de, bu kopukluğun mirasbırakanlardan kaynaklanmayıp davacının kendi tercihi olduğu, davacı tarafça tasarruf tarihlerinde terekeden mal kaçırma iradesi ile işlem yapıldığı iddiasının yöntemince ispatlanamadığı, tasarruf tarihlerinde mirasçı sıfatı bulunan davacı ... ve tasarruf tarihlerinden çok sonra evlenmekle mirasçı sıfatı kazanan davacı ... yönünden, sonuç itibariyle mirasbırakanların yaptığı tasarruf işlemleri bedelsiz olsa bile, mirasbırakanların iradesinin terekeden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu kabule yeter delil bulunmadığı, somut olayda 01.04.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’nda sözü edilen muris muvazaasının uygulamasının mümkün olmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın reddi yerine yasal ve yeterli gerekçeye dayalı olmayan davanın kabulü yönündeki kararın isabetli olmadığı gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, delillerin hatalı değerlendirildiğini, mirasbırakanın davacı oğlu ...'e gönderdiği ses kaydında davalıların tüm mallarını ellerinden aldığını, geçinmek için sadece emekli maaşının kaldığını beyan ettiğini, içine düştüğü durumdan kurtulmak için de davacı ...’ten yardım beklediği ve davalıların mirasbırakana ait taşınmazları karşılıksız edindiğinin açık olduğunu, tüm temliklerin satış gösterilerek yapıldığını, oysa temliklerin bedelsiz olduğunu, kaldı ki davalıların yaşları ve maddi durumları göz önüne alındığında temliklerin bedelsiz olduğunun açık olduğunu, ... ve ...’ın temliklerin yapıldığı tarihte 20'li yaşlarda olduklarını, davalı ...’nin ise davacı ...’ten yeni boşandığını ve maddi durumunun iyi olmadığını, mirasbırakanların taşınmaz satışı yapmasını gerektirecek mali sıkıntı ve hastalıkları bulunmadığını, mirasbırakanların geriye hiç bir taşınmazının kalmadığını, mirasbırakanların tüm taşınmazlarını torunları ve eski gelinine devretmesinin açıkça muvazaanın göstergesi olduğunu, mirasbırakanın oturduğu evi ve yazlığını davalılara devrettikten sonra da bu davalılardan her iki taşınmazda ölünceye kadar oturma konusunda muvafakatnameler aldığını, tüm temliklerin bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali - tescil ve üçüncü kişilere devredilen taşınmazlar yönünden bedel isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

2. 6100 sayılı HMK’nın190 ıncı ve 4721 sayılı TMK'nın 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.