"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/4 E., 2019/308 K.
DAVACILAR : ..., ..., ...,
..., ..., ..., ..., ... vekili Avukat ...
DAVALILAR : ..., ..., ... vekili Avukat ..., ...,
...,
..., ...
DAVA TARİHİ :
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; ... köyü hudutları dahilinde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 166 ada 3 parsel sayılı taşınmazın adlarına tespit edildiğini, ancak bu taşınmazın 1,5 metre genişliğinde 60-70 metre uzunluğundaki bir kısmının taşınmazdan ayrılarak 166 ada 4 parsel sayılı taşınmaza dahil edilerek davalılar adına tespit ve tescil ettirildiğini ileri sürerek belirtilen kısmın tapu kaydının iptali ile 166 ada 3 parsel sayılı taşınmaza ilave edilerek adlarına tapuya tespit ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar; taşınmazın eski sahibi ...’nun o dönemde muhtar olduğunu, sınırda belirli taşlar olduğunu, 30-35 sene önce sınıra elektrik direği dikildiğini, tespitten iki sene sonra direğin sınırın 2 metre kendilerinden tarafa kaydırıldığını, davacıların elektrik direğini sınır gördüğünü, çakılan kazıkları söküp attıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEMENİN KARARI
Refahiye Asliye Hukuk Mahkemesi 24.12.2014 tarihli ve 2014/1 E., 2014/146 K. sayılı kararıyla;mahalli bilirkişiler ve tanık beyanlarından taşınmazlar arasındaki sınırın zeminde mevcut patika yol ile ayrıldığı, bu yol üzerinde eski tarihlerde elektrik direği bulunduğu ancak daha sonra bu direğin yerinin değiştiği sabit olmakla kadastro tespiti sırasında belirlenen sınırın taraflar arasında sürekli kullanılan ve kabul edilen sınır olduğu ve kadastro tespiti öncesinde sınırda herhangi bir değişiklik olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairenin 05.12.2018 tarihli 2018/3929 E., 2018/7419 K. sayılı kararıyla; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif yapılarak yerel bilirkişi ve tanıklardan bahsi geçen söğüt ağacı, kavak ağaçları, patika yol ile elektrik direğinin önceki ve şimdiki yerinin gösterilmesi, fen bilirkişisinden bunların yerini krokisinde gösterir şekilde keşfi izlemeye imkan veren, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Refahiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.12.2019 tarihli 2019/4E., 2019/308K. sayılı kararı ile; kadastro tespiti sırasında belirlenen sınırın taraflar arasında sürekli kullanılan ve kabul edilen sınır olduğu, kadastro tespitinin mevcut kullanıma uygun olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; alınan raporun lehe olmasına rağmen gerekçesiz olarak davanın reddine karar verildiğini, hava fotoğrafında bitki örtüsünden dolayı oluşan renk farklılığının hatalı olarak sınır kabul edildiğini, 1973 tarihli fotoğrafta her hangi bir yapı veya mülkiyet iddiasına ilişkin emare bulunmadığını, boş olduğunu, dilekçe ekinde yer alan fotoğraflardan davalının bahçesini sürdüğü, dava konusu yerin sürülmediğini, bu durumun iddialarını desteklediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü, Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. ... ada 3 parsel sayılı 1.005,05 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazın senetsiz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinden ... evlatları ...,...,... adına tespit edildiği, dava konusu 166 ada 4 parsel sayılı 616,48 m2 miktarlı ev ve arsası nitelikli taşınmazın ise senetsiz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinden ...’ın malı olup ölümü ile mirasçıları adına tespit edildiği, tespitlerin dava açılmadığından 29.05.2009 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması HMK’nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle iddianın ispatlanamadığı da gözetildiğinde davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 368,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...