"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1223 E., 2021/2406 K.
DAVACILAR : ..., Nadir Babalitaş vekilleri Avukat ..., Avukat ...
DAVALILAR : Hazine vekili Avukat ...,... Köyü Muhtarlığı
DAVA TARİHİ : 10.11.2016
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/862 E., 2019/160 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; Hakkari ili, Yüksekova ilçesi,... köyünde yapılan kadastro çalışmalarında 103 ada 48 ve 49 parsel sayılı taşınmazların mera olarak tespit edildiğini, söz konusu gayrimenkullerin taksim sonucu kaldığını, kendilerinin ve evveli mirasbırakanlarının zilyetliklerinin nizasız ve fasılasız 80-90 yıldır devam ettiğini, dava konusu taşınmazın kadimden beri tarla olduğunu ileri sürerek mera olarak yapılan tespitin iptali ile adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişler, sonrasında 103 ada 49 parsel sayılı taşınmazın kendilerine ait olmadığını, bu parsel yönünden davadan vazgeçtiklerini beyan etmişlerdir.
II. CEVAP
Davalı ... Hazinesi; dava konusu 103 ada 48 ve 49 parsel sayılı taşınmazların 103 ada 35 numaralı kadastral parselden ifraz edildiği ve Toprak Tevzii Komisyonun 83 parsel numaralı mera taşınmazından revizyon gördüğünü, Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlardan olduğunu belirterek açılan davanın reddi ile dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 05.02.2019 tarihli ve 2016/862 Esas, 2019/160 Karar sayılı sayılı kararıyla; dava konusu yerin mera, taşlık, bataklık veya kamuya tahsisli yerlerden olmadığı, hava fotoğraflarında tarımsal amaçlı olarak 1968 yılı öncesinden bu yana kullanıldığı, davacıların zilyetliğinin iyiniyete dayalı olduğu, taşınmazın babalarının vefatıyla kendilerine geçtiği, zilyetliği dedelerinden babalarına ve babalarından kendilerine geçmesi suretiyle iyiniyetli ve malik sıfatıyla iyiniyetli zilyet oldukları ve halen devam ettiği gerekçesiyle davanın 48 parsel yönünden kabulüne, 103 ada 48 parsel sayılı taşınmazın köy orta malı olarak kayıtlı bulunan tapusunun iptali ile fen bilirkişilerinin raporunda belirtilen (A) harfi ile gösterilen 6.842,26 m²'lik kısmının davacı Nadir Babalitaş adına, (B) harfi ile gösterilen 36.763,16 m²'lik kısmının davacı ... adına ayrı ayrı tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 49 parsel yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine temsilcisi istinaf başvuru dilekçesinde; aynı çalışma alanı içerisinde zilyetlikle iktisap edilen taşınmazların araştırılması sulu ve kuru toprak ayrımının 3083 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın Hazinenin özel mülkiyetinde olup 1936 yılından bu yana Hazinenin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, Hazine dışında kimsenin zilyet ve tasarrufunun olmadığını, 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü ve 46 ıncı maddelerine göre belirlenen zilyetlik koşullarının davacı lehine gerçekleştiğinin ispatlanamadığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02.12.2021 tarihli ve 2019/1223 Esas, 2021/2406 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği belirtilerek davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 46 ıncı maddeleri
4753 ve 5618 sayılı Toprak Tevzi Çalışmalarının Usul ve Esaslarına İlişkin Kanun hükümleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sırasında; Hakkari ili,Yüksekova ilçesi,... köyünde yer alan 103 ada 48 parsel sayılı taşınmaz Toprak Tevzii Komisyonunun 83 numaralı parselini kapsadığı ve Komisyon tarafindan kadimden beri... köyü tarafından mera olarak kullanıldığı belirtilmek suretiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.