"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2012/150 E., 2019/268 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili talepli davanın; bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; Ekim 1984 tarih, 13, 14 ve 15 sıra numaralı tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 101 ada 137 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak tapu iptali ve tescili isteğiyle dava açmıştır.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; aşamalarda dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan kamu malı nitelikli yerlerden olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.01.2009 tarih, 2005/406 E. 2009/12 K. sayılı kararıyla; davacı dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmazın iddiaya konu bölümlerini kapsadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 09.07.2008 tarihli 1 numaralı haritada (A) harfi ile işaretli 25.600 metrekare, 2 numaralı haritada (A), (B) ve (C) harfleri ile işaretli toplam 6.420,89 metrekare ve 3 numaralı haritada (A) harfi ile işaretli 12.000 metrekare yüz ölçümünündeki taşınmaz bölümlerinin tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Bozma Kararı
Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 21.05.2010 tarih, 2009/3664 E. 2010/2369 K. sayılı kararıyla: ''Davacı ...'ın tutunduğu 08.10.1984 tarih 13, 14 ve 15 sayılı tapu kayıtlarının ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte temin edilmesi, bölgede 4753, 5618 ve 4342 sayılı Yasalar uyarınca yetkili idari merciler tarafından mera tahsisi yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, dava konusu taşınmazın ifraz işlemlerinden sonra oluşan tapu kaydı ve haritasının temin edilmesi, taşınmaza komşu 101 ada 833 ve 834 parsel sayılı taşınmaz tutanakları ile dayanağı belgelerden de istifade edilerek yöntemine uygun şekilde keşif yapılıp kayıt uygulaması ve zilyetlik araştırması yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi'' gereğine değinilerek hüküm bozulmuştur.
C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Ardahan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmazın iddiaya konu bölümlerini kapsadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A1) olarak gösterilen 101 ada 870 parsel sayılı taşınmazın 4.103,85 metrekarelik kısmının, (A2) olarak gösterilen 101 ada 867 parsel sayılı taşınmazın 4.623,03 metrekarelik kısmının, (A3) olarak gösterilen 101 ada 880 parsel sayılı taşınmazın 1.391,70 metrekarelik kısmının, (A5) olarak gösterilen 101 ada 879 parsel sayılı taşınmazın 383,22 metrekarelik kısmının, (B1) olarak gösterilen 101 ada 867 parsel sayılı taşınmazın 2.139,42 metrekarelik kısmının, (B2) olarak gösterilen 101 ada 869 parsel sayılı taşınmazın 2.310,47 metrekarelik kısmının, (B3) olarak gösterilen 101 ada 872 parsel sayılı taşınmazın 1.625,62 metrekarelik kısmının, (C) olarak gösterilen 101 ada 867 parsel sayılı taşınmazın 32.110,85 metrekarelik kısmının davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
E. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dosya kapsamında yer alan 05.07.2018 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazların mera niteliğinde olmadığının belirtildiğini; ancak 29.05.2014 ve 09.02.2015 tarihli bilirkişi raporlarında ise taşınmazların mera vasfında olduğunun bildirildiğini, şu halde tespitler arasında doğan çelişkinin giderilmesi için ek bilirkişi raporu alınmasının talep edildiğini, ne var ki alınan ek rapor davalı ... tebliğ edilmeden hüküm kurulduğunu, 10.05.2018 tarihli keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin davacı tarafla yakın akraba olduğu anlaşılmakla taraflı beyanda bulunmaları mümkün olan mahalli bilirkişi beyanlarının esas alınmasının isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
F. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14., 16. , 20. maddeleri
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucunda Ardahan ili, Merkez ilçesi, ... köyü sınırlarında yer alan 101 ada 137 parsel sayılı 4.360.401,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadim kullanıma dayanılarak mera niteliğiyle 13.08.1992 tarihinde sınırlandırılmış, bilahare kamulaştırma suretiyle ifraz edilmesi sonucunda tesis edilen 101 ada 828 parsel boru hattı niteliğiyle tescil edilmiş, 101 ada 827 ve 829 parseller ise mera olarak mahsus siciline kaydedilmiştir. 101 ada 829 parselin yeniden ifrazı sonucunda ise 101 ada 867, 868, 869, 870, 871, 872 ve 873 parsel sayılı taşınmazlar tesis edilmiştir.
2. Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı dayanağı Ekim 1984 tarih, 13, 14 ve 15 sıra numaralı tapu kayıtları kök Mart 1964 tarih, 67, 68 ve 69 sıra numaralı tapu kayıtlarından gelmekte olup kök kayıtların tescil ilamıyla oluştuğu anlaşılmakla haritasının yahut krokisinin olduğu kuşkusuzdur. Şu halde dayanak kayıtlarının kapsamının haritasına göre belirlenmesi gerektiği halde bu gereğe itibar edilmemiş, kayıtların haritası araştırılmamış, haritanın uygulanma kabiliyetinin olmaması halinde ise gayrisabit hudutlar ihtiva eden kayıtların zeminde kapsadığı alanların tespiti için yöntemince araştırma yapılmamış, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilmiş, teknik bilirkişiden kayıt kapsamını ve zeminde gösterilen hudutları ayrıntılı şekilde içeren keşfi ve yapılan uygulamayı denetlemeye elverişli rapor alınmamıştır. Çekişmeli taşınmazların dayanak kayıtların kapsamı dışında kalması halinde davacının zilyetlik hukuki nedenine de dayandığı anlaşılmasına karşın bu kapsamda yeterince araştırma yapılmamış, çekişmeli taşınmazların mera olarak mahsus siciline kaydedildiği belirlenmesine karşın yöntemince mera araştırması yapılmamış, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın niteliği hususunda rapor alınmamış, mahallinde önceki tarihli keşfe refakat eden ziraat mühendisi bilirkişinin taşınmazların mera bütünlüğü içerisinde kaldığı hususunda kanaat sunduğu, bilahare yapılan 10.05.2018 tarihinde yapılan keşif sonrası raporlarını ibraz eden ziraat mühendisi bilirkişilerin ise taşınmazların özel mülkiyete konu yerlerden olduğu şeklinde tam tersi istikamette kanaat bildirdikleri anlaşılmasına karşın bu çelişki giderilmemiş, taşınmazların niteliğinin belirlenmesi hususunda hava fotoğraflarından istifade edilmemiştir. Öte yandan, davacının iddiasının kapsamının 101 ada 137 parseli kapsadığı belirlenmesine karşın bahsi geçen parselden ifraz sonucunda oluşan taşınmazlara ilişkin kayıtların tamamı temin edilip iddianın ve davanın kapsamı tereddütsüz belirlenmeden karar verilmesi doğru görülmediği gibi meraların sınırlandırılmak suretiyle mahsus siciline kaydedildikleri ve tescile tabi olmadıkları, bu nedenle sınırlandırmanın iptali yönünde hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden mera nitelikli çekişmeli taşınmaz bölümleri yönünden Hazine adına tapuda kayıtlı olmadıkları halde iptal ve tescil hükmü kurulması da isabetsiz olmuştur.
3. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacı tarafın dayandığı tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve özellikle krokisi ile birlikte getirtilmeli, kaydın dayanağı tescil ilamına ilişkin dava dosyası tespit edilip celp edilmeli, çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazların tespit tutanakları, varsa dayanakları ve davalı iseler dava dosyaları getirtilerek dosya arasına konulmalı, bu suretle dosya ikmal edildikten sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek üçer kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.
4. Yapılacak keşif sırasında öncelikle, yerel bilirkişilerin yardımı ve teknik bilirkişi eliyle davacı tarafın dayandığı tapu kaydı ile krokisi zemine uygulanarak kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmeli; tapu kaydının değişir sınırlı olduğu gözönünde bulundurularak dava konusu taşınmazların öncesi itibariyle sınırında bulunan meranın devamı niteliğinde olup olmadığı, mera parseli ile dava konusu taşınmaz arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı tespit edilmeli; yerel bilirkişilerin zeminde gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmeli, kayıtlarda yazılı olup yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli; tapu kaydının oluşumuna ilişkin tescil ilamında Hazine’nin taraf olup olmadığı belirlenmeli, tapu kayıt kapsamındaki taşınmaz bölümlerinin zilyetlikle edinilecek yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle edinilecek yerlerden ise zilyetlikle edinim koşullarının oluşup oluşmadığı hususları araştırılmalı, bu kapsamda dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, ilk olarak kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından hangi tarihten beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği, çekişmeli taşınmazların öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve bu çalışmaların hangi tarihte tamamlandığı, çekişmeli taşınmazların kadim mera olup olmadığı ve komşu mera parselleri ile aralarında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmeli; tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların tarımsal niteliğini, kamu orta malı mera vasfında olup olmadığını, meradan açılıp açılmadığını ve mera bütünlüğünü bozup bozmadığını belirten, çekişmeli taşınmaz bölümleri ile mera parselleri arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığını ve üzerindeki zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini duraksamasız şekilde ortaya koyan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini ve bitki desenini, imar ihyaya muhtaç yerlerden olmaları halinde imar ihya edilip edilmediğini, edilmişlerse imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığın açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazların sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden çekişmeli taşınmazların kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak çekişme konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, kamu orta malı mera niteliğinde olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmaları halinde imar-ihyalarının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmağı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi ve memleket haritaları ile uydu fotoğraflarının da yapılacak inceleme sırasında dikkate alınması istenilmeli; fen bilirkişisine, uygulanan tapu kaydının kapsadığı alanı gösterir, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazinenin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.