"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/78 E., 2022/220 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairenin 13.05.2019 tarih, 2016/9061 Esas, 2019/2949 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... vekili ve davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; dava dışı eşinin ekonomik sıkıntı içerisinde olduğu bir dönemde davalı ...’in kendisi için kredi kullanabileceğini, ancak teminat olarak dava konusu taşınmazların adına devredilmesi gerektiği telkini üzerine ve davalı ...’e duyduğu güven sebebiyle çekişme konusu 296 ve 297 parsel sayılı taşınmazlarını bedelsiz olarak davalı ...’e satış göstermek suretiyle devrettiğini ve aralarında yazılı belge düzenlediklerini, ancak davalı ...’in sözleşmeye uymayarak kredi çekmediği gibi 297 parsel sayılı taşınmazı durumu bilen diğer davalı ...’a muvazaalı olarak devrettiğini, davalıların işbirliği içerisinde olduklarını ve taşınmazlarını iade etmediklerini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ...; taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını ve iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; diğer davalı ... davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 04.11.2015 tarih, 2013/388 Esas, 2015/398 Karar sayılı kararı ile; inançlı yapıldığı ileri sürülen 10.01.2005 tarihli “Protokol” başlıklı sözleşmede davalıların taraf olmadığı, sözleşmenin davalı ...’e vekaleten dava dışı vekil tarafından imzalandığı, inanç sözleşmesinin genel vekaletname ile yapılamayacağı, ayrıca davalı ...’ın iktisabının kötüniyetli olduğu iddiasının da kanıtlanamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Bozma Kararı
Dairenin 13.05.2019 tarih, 2016/9061 Esas, 2019/2949 Karar sayılı kararı ile; 10.01.2005 tarihli “Protokol” başlıklı belgenin, davacı ile taşınmazları temellük eden davalı ... vekili dava dışı ... arasında düzenlendiği, ...’in davalı ...’in vekili olması karşısında belgeye geçerlilik tanınması gerektiği, özel vekalet gerektiren bir durum olmadığı, belgenin 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca inançlı işlemin belgesi niteliğinde olduğu, dava konusu taşınmazlardan 297 parsel sayılı taşınmazı dava dışı ikinci el ...’den temellük eden diğer davalı ...’in (üçüncü el) iyiniyetli olması halinde 4721 sayılı TMK’nın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanacağı ve davacının sözleşme kapsamına göre belirlenmiş edimlerini yerine getirip getirmediğinin de araştırılması gerektiği gerekçesi ile karar bozulmuştur.
C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Temyize Konu Karar
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; davacının protokol kapsamında davalıya borcunun bulunduğuna dair herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığı, 10.01.2005 tarihli protokol başlıklı belge uyarınca belirtilen kredinin çekilmediği, davacının davalıya herhangi bir borcu bulunmadığı, davalı ...’ın durumu bilen veya bilmesi gereken konumunda bulunduğu, davacının bu taşınmaz bakımından inançlı işlem belgesi niteliğindeki protokol uyarınca taşınmazın devrini talep edebileceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının iyiniyetli olarak bedelini ödemek suretiyle taşınmazı satın aldığını, bu yöne ilişkin davalı tanıklarının beyanlarının dikkate alınmadığını, davacı tanıklarının asılsız ithamlarda bulunduklarını, davalının protokolden haberinin olmadığını, tarafların ikamet ettikleri yerlerin araştırılmadığını, iddia edilen pansiyon, otel, otobüs, uçak kayıtlarının incelenmediğini, ödeme konusunda araştırmanın eksik yapıldığını, davalılar arasında herhangi bir akrabalık ilişki ve bağlantı olduğuna dair yeterli delil mevcut olmadığını, icra dosyasının değerlendirilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının kendisi aleyhinde icra takibi başlattığını, diğer davalı ile arasında bir ilişki bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
05.02.1947 tarihli, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ncı 27 nci ve 97 nci, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1023 üncü maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Hatay .... Noterliğinde düzenlenen 07.01.2005 tarihli vekâletname ile davalı ... tarafından dava dışı ...’in vekil tayin edildiği, davacı ... ile davalı ... vekili sıfatı ile dava dışı ... arasında imzalanan 10.01.2005 tarihli "Protokol" başlıklı belge ile davacı adına kayıtlı taşınmazların bankadan kredi çekilmesi şartı davalı ...’e bedelsiz devredileceğinin kararlaştırıldığı, çekişme konusu 296 ve 297 parsel sayılı taşınmazların 3/20 payı davacı ...’e ait iken 10.01.2005 tarihinde davacının taşınmazlardaki payının tamamını satış suretiyle davalı ...’e temlik ettiği, sonrasında davalı ...’in 297 parsel sayılı taşınmazdaki 3/20 payı 01.03.2005 tarihinde dava dışı ...’ye, adı geçenin 09.06.2006 tarihinde diğer davalı ...’e satış yoluyla devrettiği, 297 parsel’in dava dışı ...’a temlikinı davalı ... adına vekaleten dava dışı ...’in gerçekleştirdiği, 11.08.2014 tarihli imar uygulaması sonucu dava konusu 296 ve 297 parsel sayılı taşınmazların, 343 ada 1, 343 ada 2, 343 ada 4, 343 ada 5, 343 ada 7, 344 ada 1, 344 ada 2, 343 ada 9, 343 ada 8, 343 ada 3, 349 ada 7, 349 ada 8 parsel sayılı taşınmazlara gittiği anlaşılmaktadır.
2.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı ve özellikle davacı tanığı ...’un beyanından davalılar Sevtap ve Tevfik’in birbirlerini tanıdıklarının anlaşıldığı; öte yandan, davalı ...’ın dava konusu 297 parselin 3/20 payını bedelini ödeyerek satın aldığını ve davalının tanık olarak dinlettiği ...’in davalının satış bedelini banka aracılığı ile ödediğini kendisine söylediğini belirtmesine rağmen davalı ...’ın ödeme savunmasını kanıtlayamadığı ve TMK'nın 1023 üncü maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı anlaşılmakla; davalıların temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekili ve davalı ...’in yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 7.311,87 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’ten, 4.514,71 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...’den alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.