"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1456 E., 2022/1570 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/35 E., 2022/56 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 93 yaşında, evinde tek başına yaşayan, hiçbir yakını olmayan bir kadın olduğunu, ölümünden sonra bütün mal varlığını Rize .... Noterliğinin 12117 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile TSK Mehmetçik Vakfına bağışladığını, davalının ise komşusu olduğunu, davalı ve birkaç komşusunun evini davalıya satması için kendisini iknaya çalıştıklarını, yaşı ve piyasayı bilmemesi nedeniyle dava konusu 650 ada 70 parsel sayılı taşınmazdaki 10 nolu bağımsız bölümünü ederinin çok altında satış suretiyle davalıya devrettiğini, kötü niyeti önceden anlayamadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacının komşusu olan akrabalarının önermesi üzerine 242.500,00 TL üzerinden anlaştıklarını ve daire ücretinin 200.000,00 TL'sini banka aracılığı ile kalan kısmını da elden ödediğini, davacının 93 yaşında olmakla birlikte hiçbir rahatsızlığı olmayan, dimağı açık, son derece zeki, hafızası ve ruh sağlığı yerinde, çok dikkatli hareket eden, kimseye güvenmeyen ve şüphe duyan birisi olduğunu, aldatılmasının mümkün olmadığını, davacının mal varlığını Mehmetçik Vakfına bağışladığını, ancak vakıf, dairelerle ilgilenemediğinden daireleri satıp parasını bağışlamasını istediklerini, bu nedenle davacının dairelerini satmaya başladığını, aynı apartmanda 5 daire sattığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Rize 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.03.2022 tarihli ve 2020/35 Esas, 2022/56 Karar sayılı kararıyla; iddiaların ispatlanamadığı ve somut olayda tüm dosya içeriğine ve dinlenen tanık beyanlarına göre hata, hile ve gabin şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşınmazların satıldığı tarihlerde yaşlı olduğunu, meslek sahibi olmadığını ve tamamen yalnız olduğunu, vasiyet tarihinden 87 yaşına gelene kadar hiçbir taşınmazını satmadığını, yaşlandığında satışların yapıldığını, davacının yalnızlığından faydalanan davalı ve davalının yakın arkadaşlarının müvekkiline gelip giderek, davalı için çocuk okuttuğunu söyleyerek telkinle daireyi ederinden daha ucuza satmasını sağladıklarını, müvekkilinin emlak fiyatlarını bilmesi ve bilinçli olması durumunda daireyi düşük fiyata satmasının mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2022 tarihli ve 2022/1456 Esas, 2022/1570 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tanıklarının ifadelerinin çelişkili olduğunu, samimi olmadıklarını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hata, hile ve gabin hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 28, 30, 36/1 ve 39 uncu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı, 6100 sayılı HMK’nın 190 ıncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 650 ada 70 parsel sayılı taşınmazdaki 10 nolu bağımsız bölüm davacı ... adına kayıtlı iken 30.01.2020 tarihli satış işlemi ile davalı ...'ye temlik edildiği; davacının, söz konusu devir işlemini davalının ve dava dışı komşularının kendisinin yaşlılığından faydalanmak ve kendisini kandırmak suretiyle gerçekleştirmesini sağladıklarını, aslında bütün mal varlığını TSK'ya bağışlama iradesinin olduğunu ileri sürerek eldeki temyize konu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.