Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1109 E. 2024/2603 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kısıtlı babasının ehliyetsizliği ve hile nedeniyle davalıya devrettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, satış tarihinde fiil ehliyetine sahip olduğuna dair Adli Tıp Kurumu raporu bulunması ve davalının hile yaptığına dair yeterli delil bulunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/833 E., 2022/2012 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/254 E., 2022/23 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-bedel davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vasisi ..., kısıtlı babasının 1933 doğumlu olduğunu kendisine, bunama ve alzheimer tanısı konduğunu, dava konusu binada 5 adet dairesi bulunduğunu, yıllardır 1 no.lu dairede oturan kiracısı ... işin başında olmak üzere babasının 4 adet dairesinin bu kişinin tanıdık ve yakınlarına satıldığını, sadece bu davanın konusu olan dairenin ilk alıcı üzerinde olduğunu, diğerlerinin tekrar el değiştirdiğini, daireleri alan kişilerin gelir ve iş durumlarının böyle bir daireyi almaya yetmeyeceğini,

davacı babasına ödenen bir para olmadığını ya da böyle bir para varsa bile davalı ... tarafından elinden alındığını, babasının daireleri kesinlikle satmadığını, tapuya gitmediğini, para almadığını söylediğini, satışlardan önce alınan doktor raporlarının heyetten alınmadığını ve tek bir doktor raporunun yeterli sayılmayacağını, 3 ve 4 numaralı dairelerin aynı kişiye 60.000'er TL'ye satıldığını, dairelerden birinin en az değerinin 350.000 TL olduğunu, alıcının böyle bir alım gücü olmadığını, Ocak ayına kadar ne kiracılara ne de davacıya dairelerin satın alınmasıyla ilgili bir şey söylenmediği gibi kiracıların kiralarını babasına ödemeye devam ettiklerini, babasına ait 5 daireden 4 adedinin irade sakatlığı ve hile ile elinden alındığını ileri sürerek dava konusu 5523 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline, olmadığı takdirde dairenin rayiç piyasa bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, davacı ...'nin yargılama aşamasında 30.01.2018 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı, satış tarihinde (yani 30.05.2016 tarihinde) Kağıthane Devlet Hastanesi Psikiyatri Bölümünden alınan imzalı doktor raporunda, davacının satış tarihinde hukuki ve fiili ehliyete sahip olduğu hususunun belirtildiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen ve kamu düzeni ile ilgili bulunan sahtecilik ve yolsuz tescil iddiasının öncelikle araştırılması gerektiğini, davacının okuma yazma bilip bilmediği hususunun tapu müdürünün insiyatifinde olduğunu, ... diye birisi olmadığını, kendisinin göbek adının ... olduğunu, para ödemediği iddiasının doğru olmadığını, davacı ...'dan dava konusu 5 no.lu daireyi 150.000 TL'ye satın aldığını, satış günü 50.000 TL'yi peşin olarak işyerinde ... ve davacının bakıcısı ... şahitliğinde davacıya elden verdiğini, 100.000 TL'sini ekte dekontunu sunduğu banka yoluyla davacının hesabına gönderdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.01.2022 tarihli ve 2017/254 Esas, 2022/23 Karar sayılı kararıyla; davanın tapu iptal ve tescil talebine ilişkin olduğu, davacı ...'ın 2016 yılının 5. ve 7. ayında dava konusu 4 ve 5 nolu taşınmazı davalılara sattığı, müteveffanın tapuları devir ederken 83 yaşında olduğu, davalı ...'nin (...) davacının kiracısı olduğu, davacının taşınmazları satmasını gerektirir herhangi bir ekonomik zorluğunun bulunmadığı, dinlenen tüm tanıkların davacının önce akli dengesini tamamen kaybettiğini belirttikleri, davalıların satım bedeli gösterilen miktarı davacıya ödediğini ispatlayamadıkları, davacının alınan hastane raporlarında alzeimer hastası olduğunun rapor edildiği, her ne kadar düzenlenen ATK raporunda işlem tarihi olan 26.08.2015, 30.05.2016 ve 15.07.2016 tarihlerinde fiil ehliyetine haiz olduğu rapor edilmiş ise de; aynı raporda mirasbırakanın işlem tarihinde telkinlere mukavim olabileceğinin kabul edildiği, davranışlarını yönlendirme kuvvetine sahip olmadığı, dinlenen tanık beyanlarının da bu doğrultuda olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde; davalının davacıyı kandırarak yaşından ve hastalığından da yararlanarak kiracısı olduğu davacıdan taşınmazı satın aldığı, ... ile ...'ün aynı kişiler olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müteveffanın, gayrimenkulü satmasını gerektirir herhangi bir ekonomik zorluğunun bulunmadığı durumunun davalı ile ilgili olmadığını, tanık ifadeleri

doğrultusunda mahkemece gayrimenkulün satış tarihi olan 30.05.2016 tarihinde müteveffanın akli dengesinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, müvekkilinin satım bedeli gösterilen miktarı müteveffanın banka hesabına 03/06/2016 tarihinde ödediğini, ödemeye ilişkin belgenin mevcut olduğunu, akit tarihinden 8 ay sonra alınan raporun, davaya gerekçe yapılmasının hatalı olduğunu, müteveffanın akit tarihinde akli melekelerinin yerinde olduğuna ilişkin ATK raporunun bulunduğunu, müvekkilinin rayicin üzerinde ödeme yaptığını, bilirkişinin tespit ettiği rakamı bankadan gönderdiğini, müvekkilinin göbek adının ... olduğunu, taraf olarak gösterilen ... diye birinin bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.12.2022 tarihli ve 2022/833 Esas, 2022/2012 Karar sayılı kararıyla; davacı ...'ın 30.05.2016 tarihinde dava konusu 5 nolu bağımsız bölümü davalıya sattığı, müteveffanın tapuları devir ederken 83 yaşında olduğu, yargılama sırasında davacının vefat etmesi nedeniyle tüm mirasçıların davada yer aldığı, müteveffa davacı ... hakkında düzenlenen Adli Tıp Kurumu raporunda işlem tarihi olan 26.08.2015, 30.05.2016 ve 15.07.2016 tarihinde fiil ehliyetine haiz olduğunun tespit edildiği, bu hali ile akit tahinde müteveffa ...'nin ehliyetli olduğunun sabit olduğunun kabulü gerektiği, hile yönününden yapılan değerlendirmede; davalı ...'nin (...) davacı müteveffanın kiracısı olduğu, dinlenen tüm tanıkların davacı müteveffanın vefat etmeden önce akli dengesini tamamen kaybettiğini belirttikleri, satım bedeli olarak gösterilen miktarın davacıya ödediğinin ispat edelemediği, davacı ...'nin taşınmazı satmasını gerektirir herhangi bir ekonomik zorluğunun bulunmadığı, ölümünden önce ve satımdan 1 yıl sonra alınan İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 19.01.2017 tarihli raporlarında alzeimer hastası olduğunun rapor edildiği, mahkemece alınan Adli Tıp Kurumu raporunda ise ...'nin işlem tarihinde telkinlere mukavim olabileceğini kabul edildiği, davalının davacıyı kandırarak yaşından ve hastalığından da yararlanarak kiracısı olduğu müteveffadan taşınmazı satın aldığı, ... ile ...'ün aynı kişiler olduğu kabul edilerek ilk derece mahkemesince davanın kabülüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ehliyetsizlik ve hile hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 9 uncu, 10 uncu, 13 üncü, 15 inci maddeleri.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 36 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 5523 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 5 no.lu bağımsız bölüm davacı ... adına kayıtlı iken 30.05.2016 tarihli satış işlemi ile davalı ...'e temlik edildiği, aynı taşınmazdaki davacıya ait diğer 1-3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin ise 26.08.2015 ve 15.07.2016 tarihli satış işlemleri ile dava dışı şahıslara devredildiği, yargılama sırasında davacının 30.01.2018 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edildiği, mahkemece alınan 28.10.2020 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda davacı ...'nin işlem tarihleri olan 26.08.2015- 30.05.2016 ve 15.07.2016 tarihlerinde fiil ehliyetine haiz olduğunun belirtildiği, aynı raporda davacının işlem tarihinde telkinlere mukavim olabileceğinin bildirildiği, davalı ... ile ...'in aynı şahıslar oldukları, ...'in davacının kiracısı olduğu anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 5.968,11 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...