"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/167 E., 2022/303 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescili davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili ve davalı ..., ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, ... ada 5, 6 ve 22, 164 ada 4, 167 ada 5 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan babasına ait olmasına rağmen kadastro çalışmalarında anneleri ayrı olan ölü kardeşi ... ve davalı kardeşi ... adına tespit ve tescil edildiğini, dava konusu taşınmazlarda ölü kardeşi ...’in mirasçısı olması nedeniyle payı olsa bile miras payı azaldığı için zararı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan babası ... ... adına tesciline, mümkün olmazsa miras payları oranında babasının mirasçıları adlarına tescile karar verilmesini istemiş, aşamada ölümü ile mirasçıları yargılamaya devam etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde, taşınmazların evveliyatının babaları ... ...’dan değil, dedeleri ... ...’dan geldiğini, babasının ... adında kardeşi olduğunu, bu nedenle taşınmazların 1/2 payının babalarından, 1/2 payının ise amcaları ...’ten geldiğini, amcalarının da Gerze Noterliğinin 26.04.1961 tarihli ve 530 numaralı işlemi ile re'sen görüp gözetmek ve bakmak şartı ile kendisine hibe ettiğini, kadastro olmadığı için tapuya tescilin yapılamadığını, 2010 yılında kadastro tespiti ile amcasına babasından intikal eden ve babasından kendisine intikal eden payların adına tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuş, aşamada ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 17.12.2013 tarihli ve 2011/742 Esas, 2013/574 Karar sayılı kararıyla; davacının, olağanüstü zamanaşımı ile mülkiyet kazanma esasına göre davaya konu taşınmazların babası ... ...'nın zilyetliğinden geldiğinden bahisle miras hissesi oranında adına tescilini talep ettiği, tapu kaydının kesinleştiği 04.06.2010 tarihinden geriye dönük olarak bu şekilde nizasız, kesintisiz 20 yıllık zilyetlik hususunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Kapatılan Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 19.01.2015 tarihli ve 2014/10248 Esas, 2015/21 Karar sayılı kararı ile; eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 31.05.2016 tarihli ve 2015/564 Esas, 2016/401 Karar sayılı kararıyla; taşınmazların mirasbırakan ...’dan geldiği, mirasçılar arasında bütün mirasçılarının katılımıyla geçerli bir taksim yapılmadığı ve mirasbırakanın vefatından sonra 164 ada 4 ve 167 ada 5 parsel sayılı taşınmazı ölene kadar çocukları olan ... ile ...'in, diğer taşınmazları ise yalnızca ...'in kullandığı, tapu maliki olan ve mirasbırakan ...'ın oğlu olan ... ...'nın bekar olarak 2011 yılında vefat ettiği ve altsoyunun bulunmadığı, bu itibarla dosya içerisindeki veraset ilamı uyarınca dava konusu taşınmazlarda davacıların ... ...'dan intikal eden toplam 20/160 (1/8) oranında hissedar oldukları, ancak kök mirasbırakan ... ...'nın dosya içerisindeki veraset ilamı uyarınca davacıların dava konusu taşınmazlarda toplam 260/960 (13/48) oranında hissedar olmaları gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 04.03.2021 tarihli ve 2017/3488 Esas, 2021/1986 Karar sayılı kararı ile; çekişmeli taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanından kaldığının ve taksim edilmediğinin dosya kapsamı ile belirlendiği ancak hükümde payların hatalı yazıldığı gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemesince İkinci Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmüne uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı ..., ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabul edildiğini, davacı ...'nin 13/48 miras payının mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilebilmesi için hükmün 1/A ve 1/B bentlerinde yer alan Gerze Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/348 Esas, 2012/323 Karar sayılı mirasçılık belgesinin çıkarılması yerine Üsküdar 6. Noterliğinin 14951 yevmiye ve 18.02.2016 tarihli mirasçılık belgesinin yazılması gerektiğini ileri sürerek hükmün düzeltilerek onanmasını istemiştir.
Davalı ..., ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin bozma sonrasındaki dava konusu taşınmazla alakalı müvekkillerinin miras payı oranlarına yer verilmemesinin hükmün uygulanabilirliği açısından sorun yaşanmasına sebebiyet vereceğini, davacılar lehine masraf ve vekalet ücreti konusunda yanlış değerlendirme yapıldığını, müvekkillerinin miras payları oranında tapu kayıtları devam ettiği ve kusurlarından kaynaklanmayan hesap hatası nedeniyle masraf ve vekalet ücreti hususunda aleyhe hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 15 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve davacıların taleplerini paya hasrettiği gözetilerek davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olduğuna göre davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacılar vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde;
Somut olayda, Mahkemece hüküm kurulurken 260/960 payın iptali ile Gerze Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/348 Esas ve 2012/323 Karar sayılı veraset ilamı uyarınca davacılar adına tesciline karar verildiği, hükümde bahsedilen veraset ilamının mirasbırakan ...'ın mirasına ilişkin olduğu, davacı ...'nın aşamada öldüğü ve mirasçılarının yargılamaya devam ettiği gözetilerek iptaline karar verilen payın davacı ...'nın mirasçıları adına onun veraset ilamı uyarınca payları oranında tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı ..., ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine,
2.Davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının, hüküm fıkrasının 1 inci bendinin A ve B kısmında yer alan "Gerze Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/348 Esas ve 2012/323 Karar sayılı 26/07/2011 tarihli" ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "Üsküdar 6. Noterliğinin 18.02.2016 tarihli ve 14951 yevmiye numaralı" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının yatıranlara iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
06.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.