"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/313 E., 2022/246 K.
DAVA TARİHİ : 14.11.2013
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli davadan dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairenin 19.01.2022 tarih, 2021/494 Esas, 2022/439 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, bir kısım davacılar vekilleri tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.11.2023 Salı günü duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde, temyiz eden davacılar ... vd. vekilleri Avukat ...ile temyiz edilen davalılar ... vd. vekilleri Avukat ...geldiler, davetiye tebliğine rağmen diğer davacılar vekilleri gelmedi. Yokluklarında duruşmaya başlandı. Gelen vekillerin sözlü
açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. Temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; davacıların mirasbırakanı ...in, eşi ...'den taksimen kendisine kalan 74 ada 37 parsel sayılı taşınmazını ölen kızı ...'in çocuklarından kaçırmak amacıyla davalıların mirasbırakanı olan oğlu Yaşar Nazif'e satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davacıların Tavşanburnu mevkiinde bulunan dava dışı taşınmazlardaki hak ve paylarını saklı tutarak Nazif ... ve ... ...'i mirasbırakan ...den kendilerine veraseten intikal etmiş olan taşınmazlar nedeniyle gayrikabili rücu olarak ibra ettiklerini, davacıların miras paylarına isabet edenden daha fazla taşınmaz aldıklarını, 07.02.1989 tarihli miras taksim sözleşmesi ile paylaşım yapıldığını, mirasbırakanın mirasçılardan mal kaçırmaya yönelik iradesinin olmadığını ve paylaştırma amaçlı hareket ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 25.11.2015 tarihli ve 2013/706 E- 2015/440 K sayılı kararı ile; mirasçılar arasında taksim yapıldığı ve taksime konu taşınmazların eylemli olarak yıllardır kullanıldığı, bir kısmının davacılar tarafından satıldığı, bu haliyle davacıların mirastan pay alıp uzun süre bu taksime itiraz etmedikleri, eldeki davayı açmakta iyiniyetli olmadıkları, taraflar arasında bu yöne ilişkin imzalanmış bir ibranamenin bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 10.09.2019 tarihli ve 2016/4228 Esas 2019/4535 Karar sayılı kararı ile; “...muris muvazaası iddiasına dayalı eldeki davanın herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tâbi olmaksızın her zaman açılabileceği gözetilmeksizin davacıların temlikten uzun süre geçtikten sonra dava açmalarının iyiniyetle bağdaşmayacağından bahisle davanın reddedilmiş olması isabetsizdir. Öte yandan, mirasbırakan ... ...’in terekesinin mirasçılar arasında paylaşıldığına dair kayda dayalı bir delil bulunmayıp mahkemenin bu yöndeki kabulü de doğru değildir. Diğer taraftan, davacıların mirasbırakanı... Karakaşoğlu ve davacı ... tarafından imzalandığı ileri sürülen "İbraname" başlıklı tarihsiz belge de Mahkemece yeterince değerlendirilmemiştir. Hal böyle olunca, anılan "ibraname" başlıklı harici belge ve dosya kapsamındaki diğer deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve gerekçe ile yazılı biçimde karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen İkinci Karar
1. Mahkemenin 03.07.2020 tarih, 2019/249 Esas, 2020/127 Karar sayılı kararı ile; “İbraname” başlıklı belgenin tarihsiz ve tek taraflı olarak imzalandığı, bu nedenlerle geçersiz olduğu ve davacılar açısından bağlayıcılığı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
3. Dairenin 19.01.2022 tarih, 2021/494 Esas, 2022/439 Karar sayılı kararı ile; “...Tüm dosya kapsamı, imzası inkar edilmeyen tarihsiz ibraname başlıklı belge, davacılar ve mirasbırakanları ile davalılara intikal eden tüm taşınmazlar bir arada değerlendirildiğinde mirasbırakanın mal kaçırma kastının bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesi ile karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemenin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile bozma kararındaki gerekçeler benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde bir kısım davacılar ..., ... ve ... vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakanın tüm malvarlığını davalılara muvazaalı olarak devrettiğini, ibranamenin muvazaalı yapılan işlemleri geçerli hale getirmeyeceğini, diğer temliklerin ise taraflar arasında yapılmış satış işlemleri olduğunu ve eldeki dava ile ilgisinin bulunmadığını, davalı ...’ın ödediği bir karşılık da olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davacılar ... ve ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; mirasbırakanın tüm malvarlığını erkek çocuklarına ve erkek çocuktan olma torununa temlik ettiğini, kızına ise herhangi bir taşınmazını devretmediğini, temliklerin bedelsiz, kız çocuğundan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalıların satış bedelinin ödendiğini kanıtlayamadığını, davalı tarafın kesin sürede ibraname başlıklı belgeyi sunmadığını, tahkikata geçildikten ve 3. celseden sonra 21.10.2014 tarihinde dosyaya ibraz edildiğini, belgede ibraname yazılı olmasının anılan belgeyi hukuken ibraname yapmayacağını, bu belgenin tarihsiz, şarta bağlı, tek taraflı hak söndüren, karşılıklılık esası taşımayan bir belge olduğunu, sonradan delil olarak sunulmasının mümkün olmadığını, ayrıca bu belgede mirasbırakandan veraseten intikal eden taşınmazlardan bahsedildiğini, dava konusu taşınmazlara ilişkin olmadığını, Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/349 Esas sayılı dosyasında davacı olan ... ...’in 05.02.1992 tarihli resmi senetteki işlemin "işlem aslında satış gibi gösterilen gizli bağıştır" beyanı ile muvazaalı olduğunu ikrar ettiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,
Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci maddesi
Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesi
Türk Medeni Kanunu'nun 706 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1322 doğumlu mirasbırakan ... ...’in 23.07.1994 tarihinde öldüğü, geride dava dışı oğlu ..., 1980 yılında ölen kızı ...’in çocukları davacı ... ve 2003 yılında ölan ...’in kızı...’in eşi davacı ... ve davacı çocukları ... ...ve ...ile mirasbırakanın 2004 yılında ölen oğlu ...in eşi davalı ... ile davalı çocukları ..., ... Ali, Adil ... ve...in mirasçı olarak kaldıkları; dava konusu 74 ada 37 parselin geldisi olan kök 74 ada 23 parsel sayılı taşınmaz 4/16’şar paylarla ... ..., ... ve 2/16’şar paylarla... ve ... adlarına kayıtlı iken 28.09.1990 tarihinde ifraz edilerek 74 ada 37, 38, 39, 40, 41 ve 42 parsellerin oluştuğu, aynı tarihte yapılan taksim işlemi sonucunda mirasbırakan ... ... adına kayıtlı hale gelen çekişme konusu 74 ada 37 parsel sayılı taşınmazın 05.02.1992 tarihli satış işlemi ile...e temlik edildiği, ifrazen oluşan dava dışı diğer parsellerden 38 parselin..., 39 parselin davacı ..., 40 parselin ... 41 parselin ..., 42 parselin Yaşar Nazif adlarına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; bir kısım davacılar vekillerinin temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Bir kısım davacılar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 89,95'er TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden ayrı ayrı alınmasına,
21.09.2023 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalılar vekili için 17.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılar ..., ... ve ...’dan alınmasına,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.