"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1737 E., 2022/1586 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret-Direnme
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kalkandere Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/136 E., 2020/44 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın davacının murisi olan ... mirasçıları adına miras payları oranında tesciline, istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun, dava konusu taşınmazın değerinin hükmün verildiği tarih itibariyle öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle usulden reddine kesin olmak üzere karar verilmiş; kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararıyla, davalının temyiz başvurusunun, dava konusu taşınmazın değerinin istinaf sınırının altında kaldığı gerekçesiyle usulden reddine temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararı davalı tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 05.09.2022 tarihli ve 2021/4951 Esas, 2022/5379 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Dairemiz bozma kararına karşı Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine, karar davalı tarafından temyiz edilmekle, 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 ncü maddesinin 5 inci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede;
7251 sayılı Kanun’un 53 ncü maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen ek 6 ncı maddesinin gerekçesinde de açıkça belirlendiği üzere, bu madde ile mevzu davaların mülkiyet hakkına doğrudan tesirinden ötürü, ehemmiyeti gereği miktar ve değerine bakılmaksızın kanun yolu incelemesine tabi tutulması suretiyle etkin denetim mekanizmasının oluşturulmasının amaçlandığı, Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınan adil yargılama hakkı kapsamında mahkeme kararlarına karşı kanun yolu başvurusunda bulunma hakkı, hukuki belirlilik ilkesi, etkin denetim mekanizmasının oluşturulması gayesi ve 7251 sayılı Kanun’un 53 ncü maddesi ile 3402 sayılı Kanun’a eklenen ek 6 ncı maddesinin düzenlenme amacı bir arada değerlendirildiğinde, tereddüde yol açan usul hükümlerinin aşırı şekilci olarak uygulanması neticesinde yasanın denetim yollarının kullanımı önemli ölçüde etkileneceğinden, kanun yolu başvuru aşamalarının süren usul işlemlerinden olduğu, hükmün kesinleşinceye kadar geçirdiği derecâtın bir bütünü oluşturduğu hususları da göz önüne alındığında, 3402 sayılı Yasa'nın Ek 6 ncı maddesinin henüz kanun yolu aşamasında olan dava dosyalarına yürürlük tarihinden bağımsız olarak sirayet edeceği hususunun tereddütsüz olduğu sonucuna varılmaktadır.
Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince, dava değerinin temyiz incelemesine ilişkin parasal sınırın altında kaldığı gerekçesiyle, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılmış olan eldeki tapu iptali ve tescil davasında, temyiz başvurusunun ek karar ile reddine karar verilmiş olması yukarıda değinilen yasal düzenlemelere aykırı olup Bölge Adliye Mahkemesi tarafından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Dairemiz kararı usul ve kanuna uygun bulunduğundan, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR
Açıklanan sebeple;
Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle ile karar verildi.