Logo

1. Hukuk Dairesi2023/11 E. 2024/317 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Gaiplik kararı verilen kişilere ait taşınmazın vakfa tescili davasında, yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin hükmün davalı lehine kazanılmış hak oluşturup oluşturmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin ilk kararında yargılama giderleri davacıya yüklenmişken, bozma sonrası verilen kararda davalı aleyhine hükmedilmesi, davalı lehine usulü kazanılmış hak doğurduğu gözetilerek, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/206 E., 2021/262 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen gaiplik ve tapu iptal-tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, dava konusu 2501 ada 6 parsel sayılı 68,14 m2 miktarlı ... Muhterem Efendi Vakfından icreli bahçeli ahşap ev vasıflı taşınmazın 1/2 payının ..., 1/2 payının ... kızı ... adlarına kadastro tespiti ile kayıtlı olduğunu, Fatih 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/408Esas sayılı dosyasından kayıt maliklerine kayyım tayin edildiğini, taşınmazın mutasarrafının gaip kişilerden olması halinde taşınmazın aslı vakfına döneceğini ileri sürerek gaiplik kararı verilmek suretiyle 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 17 inci maddesi gereğince taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu yerin vakıf olup olmadığı, vakfiyesinin bulunup bulunmadığı, ne tür bir vakıf olduğunun araştırılması gerektiğini, tapu kadastro beyannamesi kaydına vakıf ibaresinin nasıl eklendiği ve dayanak belgelerinin neler olduğunun araştırılması gerektiğini, vakıfların gaiplik talep edemeyeceğini, bu hakkın Medeni Kanun ile Hazineye tanınmış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEMENİN KARARI

Mahkemece; gaiplik şartları oluşmadığından bu yöndeki isteğin reddine, tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından gaiplik yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Dairenin 18.02.2016 tarihli ve 2015/13206 E., 2016/1862 K. sayılı kararıyla; gaiplik talebi ile ilgili olarak Türk Medeni Kanunu'nun 33 ve devamı maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak araştırma ve inceleme yapılması için karar bozulmuş, karar düzeltme yoluna gidilmemiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.05.2021 tarihli 2016/206 E., 2021/262 K. sayılı kararı ile; Vakıflar Kanunu'nun 17 inci madde uyarınca kayıt maliklerinin gaipliğine, taşınmazın vakfı adına tesciline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; kararın yargılama giderleri ve harç yönünden düzeltilmesi gerektiğini, usulü kazanılmış hak doğduğunu, yasal zorunluluk olarak kayyım tayin edildiğini, aleyhine harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesinin yasal dayanağı bulunmadığını, hükmedilen bedellerin kayyım büro tarafından karşılanmasının mümkün olmadığını, taşınmazların hepsinden gelir elde edilmediğini, bu sorumluluğun kayyım müessesini işlemez hale getireceğini, vekalet ücreti verilmesi durumunda ise nispi değil maktu vekalet ücreti tayini gerektiğini belirtip kararın bozularak hükmün düzeltilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 17 inci maddesine dayalı gaiplik ve tapu iptali-tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 17 inci maddesi, 3561 sayılı Kanun, 492 sayılı Harçlar Kanunu

3. Değerlendirme

1. Hemen belirtilmelidir ki, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, özellikle Mahkemece gaiplik şartları oluşmadığından reddine, tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin kararda davalının yasal hasım olarak kabul edildiği ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ile davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verildiği, bu kararın sadece davacı tarafından temyiz edildiği ve bu hususları temyize getirmediği, dolayısıyla davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştu açıktır.

2.Öte yandan, harç hususu kamu düzenine ilişkin olup usuli kazanılmış haktan söz edilemeyecektir. Hukuk Genel Kurulunun 12.04.2017 tarihli ve 2017/1-1201 E., 716 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere; mahkeme kararıyla kayyım olarak atanan ve gaip kişi adına yaptığı bu iş ve işlemler nedeniyle 3561 sayılı Kanun kapsamında yönetim kayyımı olan defterdar burada Hazineyi temsil etmemekte, aksine kayyımlık görevi gereği gaip kişinin anılan taşınmazdaki hak ve menfaatlerini korumaktadır. Taşıdığı kayyımlık sıfatı ile 492 sayılı Harçlar Kanunu kapsamında harçtan muaf olmadığı açıktır. 3561 sayılı Kanun'un 2/son maddesinde “Kayyımlıkla ilgili işlemler her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır” hükmüne yer verilmiş ise de burada yargı harçlarından bağışıklığa dair özel bir düzenleme bulunmamaktadır.

3. Bu durumda usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin davacı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile hükmün (5) bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Davacı lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına” cümlesinin, hükmün (6) bendinin hükümden çıkarılarak yerine “Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Yasa’nın 438/7 nci maddesi gereğince DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Alınan peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

16.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.