"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından adli yardım talepli temyiz edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu′nun (HMK) 334/1. maddesindeki koşulların davacı lehine gerçekleştiği dosya içeriğinden anlaşıldığından, davacının adli yardım talebinin kabulü ile kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı dava dilekçesinde; Darende ilçesi, ... Mahallesinde 3083 sayılı Yasa uyarınca toplulaştırma çalışması yapıldığını, ... Mah. 162 ada 2 parselin zeminde iki parça olduğunu, bir parçasının kendisine ait olduğunu ve üzerinde kendisinin yetiştirdiği yaklaşık 35-40 yaşlarında kayısı ağacı olduğunu ancak toplulaştırma ve tespit sonucunda taşınmazın tamamının davalılar adına yazıldığını
ileri sürerek bu kısmın tapu kaydının iptali ile adına tesciline, Mahkeme bu talebini yerinde görmez ise dava konusu yerin 4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 713 ve 722 maddeleri gereğince temliken tesciline ya da 50-60 yıldır nizasız ve fasılasız kullandığından zilyetliği nedeniyle adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı cevaba cevap dilekçesinde hatanın kadastro çalışmaları sırasında yapıldığını toplulaştırma yapılırken öğrendiğini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile talebin kadastro öncesi sebeplere dayandığı, dava konusu taşınmazın tesis kadastrosu işleminin kesinleşme tarihi itibariyle davanın bu talep yönünden hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı, olayda TMK'nın 713. maddesinin uygulanma şartlarının bulunmadığı, ayrıca TMK'nın 729. maddesinde yapılan yollama gereğince TMK'nın 724. maddesine göre temliken tescil kararı verilebilmesi için dahi davanın 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmış olması gerektiği gerekçesiyle davacının tapu iptali ve tescil talebi ile TMK'nın 724. maddesi gereğince temliken tescil taleplerinin hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kendisine ait kısmın 162 ada 2 parsel sayılı taşınmaz içine kaydedildiğini toplulaştırma çalışması ile öğrendiğini, MK'nın 722. maddesi gereğince dava konusu bölüm üzerindeki kayısı bedeli ile zemin bedelinin ayrı ayrı hesap edilerek işlem yapılması gerektiğini, davanın TMK'nın 713/1. ve 2. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil davası olduğunu ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile öncelikle davacının dava dilekçesinde kadastro öncesi nedenlere veya temliken tescil hükümlerine dayalı tapu iptal ve tescil talebinde bulunduğu, dava dilekçesinde veya aşamalarda TMK'nın 713/2. maddesine dayandığına ilişkin bir beyanının bulunmadığı anlaşılmakla, yargılama aşamasında dayanılmayan hukuki sebeplere istinaf aşamasında dayanılamayacağından istinaf değerlendirmesi İlk Derece Mahkemesindeki talep ve beyanlar dikkate alınarak yapıldığı vurgulanarak dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının 22.02.1991 tarihinde kesinleştiği, her iki talebin de kadastro öncesi nedene dayandığı ve davanın 02.11.2018 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davacının yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; temyiz hakkını kullanmak istediğini, adli yardım talep ettiğini beyan etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil/olmazsa temliken tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun;
12. maddesinin ilgili kısımları şöyledir:
"Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz."
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda ... ili, Darende ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan kayısı bahçesi vasıflı 1242 parsel numaralı 14.967,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz tapu ve vergi kaydına dayanılarak Yusuf Doğan adına tespit ve 22.02.1991 tarihinde tescil edilmiş, 16.01.2018 tarihinde yapılan toplulaştırma işlemi nedeniyle 162 ada 2 parsel sayılı taşınmaz 9.950,87 metrekare yüzölçümü ile davalılar adına kaydedilmiştir.
3. Temyiz dilekçesinde temyiz sebebi bulunmamakla birlikte re'sen yapılan inceleme neticesinde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.