"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1562 E., 2022/1761 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/202 E., 2022/246 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında kaldırma kararı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... dava dilekçesinde özetle; Nevşehir ili, ... ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında bir bütün halinde eskiden beri bağ olarak kullandığı taşınmazının bir kısmının 158 ada 204 parsel olarak adına tescil edildiğini, bir kısmının 158 ada 295 parsel olarak davalı Hazine adına yazıldığını, oysa 158 ada 295 parsel sayılı taşınmazın babasından mirasçılara intikal ettiğini, 1980 yılında yapılan rızai taksim sözleşmesi ile taşınmazın kendisine kaldığını, 1985 yılında taşınmazın tamamına bağ ektiğini, bu tarihten beri taşınmaza bir bütün olarak nizasız, fasılasız ve malik sıfatı ile zilyet olduğunu ileri sürerek 158 ada 295 parselin iddiaya konu bölümünün tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı İdare cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kök parselinin 4342 sayılı Mera Kanunu gereği mera olarak tescil edildiğini, ardından ifraz ve tescil işlemi sonucu dava konusu taşınmazın ham toprak vasfı ile Hazine adına tapuya tescil edildiğini, davacı aleyhine Hazineye ait taşınmazı işgal ederek kullandığı için ecrimisil ihbarnamesi gönderildiğini, dava konusu taşınmazın öncesinin, zilyetliğin ne şekil ve ne zaman başladığının ve nizalı taşınmazın iktisaba elverişli olup olmadığının, zilyetliğin sürdürülüş biçiminin olaylara dayalı olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek haksız olan davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.02.2020 tarih, 2016/258 Esas 2020/58 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına irsen intikalen zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 158 ada 301 parsel sayılı taşınmazın 22.12.2017 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda yer alan krokide (A) harfi ile gösterilen, 2.422,23 metrekarelik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıtlı 158 ada 204 parsele tevhit edilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 25.06.2020 tarih ve 2020/271 E. 2020/302 K. sayılı ilamıyla; “Çekişmeli taşınmazın ifrazen geldiği kök parselin bir kısmının mera tahsis komisyonu tarafından kadimden beri mera olması nedeniyle mera niteliğiyle sınırlandığı anlaşıldığına göre çekişmeli taşınmazın da öncesi itibariyle mera sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması” gereğine değinilerek yukarıda tarih ve numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmıştır.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
... Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.01.2021 tarih, 2020/166 Esas 2021/40 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına irsen intikalen zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 158 ada 301 parsel sayılı taşınmazın 04.12.2020 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda yer alan krokide (A) harfi ile gösterilen, 2.422,23 metrekarelik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıtlı 158 ada 204 parsele tevhit edilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
D. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
E. İkinci Kaldırma Kararı
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 26.05.2021 tarih ve 2021/462 E. 2021/460 K. sayılı ilamıyla; “ Önceki kaldırma kararında mera araştırması yönünden komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişilerin dinlenmesi gerektiği belirtilmesine rağmen bu husus yerinde getirilmeyerek çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... köyünde ikamet eden veya ... nüfusuna kayıtlı mahalli bilirkişilerin dinlendiği ve bu suretle menfaat çatışmasına sebebiyet verildiği, hal böyle olunca kadim mera araştırması yönüyle yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek en az üç yerel bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılıp keşifte dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde kadim mera olup olmadığı hususunda maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınması suretiyle toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması” gerekçesiyle karar kaldırılmıştır.
F. Kaldırma Kararı Sonrasında İlk Derece Mahkemesince Verilen Karar
Mahkemece kaldırma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı yararına irsen intikalen zilyetlikle kazanım koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 158 ada 301 parsel sayılı taşınmazın 04.12.2020 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda yer alan krokide (A) harfi ile gösterilen, 2.422,23 metrekarelik kısmının davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
G. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
H. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde; davacının dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını, bu nedenle esas hakkında karar vermek yerine davanın zamanaşımından reddi gerekeceğini, dava konusu taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, davacının taşınmaza zilyet olmadığını, zilyetlikle iktisap koşulları ve süresinin davacı yararına gerçekleştirmediğini, dava konusu taşınmazın mera olup olmadığı ya da Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan diğer yerlerden olup olmadığı konusunda yeteri kadar araştırma yapılmadığını, yapılan kadastro tespitinin doğru olduğu, aksi istikametteki mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının kabulünün mümkün olmadığını, belgesiz araştırması yapılmadığını, teknik anlamda yetersiz ve hatalı bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm tesis edildiğini, raporların gerçeği yansıtmadığını, Hazinenin davada yasal hasım olduğunu ve yargılama giderlerinin bu sebeple davacı üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
J. Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararıyla; çekişmeli taşınmaz bölümünün özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu ve davacı yararına edinme koşullarının oluştuğu belirlenmiş olmasına ve ileri sürülen istinaf nedenlerine göre Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 16. maddeleri,
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1. maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro sonucunda; Nevşehir ili, ... ilçesi, ... köyü 158 ada 295 parsel sayılı taşınmaz ham toprak niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare Nevşehir İl Mera Komisyonunun kararına istinaden ifraz edilmiş, büyük bir kısmını teşkil eden bölümü mera niteliğiyle 158 ada 297 parsel olarak sınırlandırılmış, kalan kısımları ise ham toprak niteliğiyle 158 ada 298, 299, 300 ve 301 parsel numarasını almış, davacının iddiasına konu bölümün ise 158 ada 301 parsel sınırlarında kaldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince temyiz eden davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.