"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/223 E., 2023/69 K.
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 30. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/398 E., 2021/464 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... İdaresi vekili; ... Vakfından olan dava konusu 1932 ada 2 (ifraz öncesi kök 89 ada 7 parsel) sayılı taşınmazın 64/130 payı ... adına kayıtlı iken anılan payın hükmen Hazine adına tescil edildiğini, daha sonra Hazinenin taşınmazdaki payını dava dışı 3. kişiye satış suretiyle devrettiğini, taşınmazın aslının vakıf olduğunu ileri sürerek satış bedeli olan 165.000,00 TL'nin satış tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 5737 sayılı Yasa'nın 17 nci maddesindeki yasal koşulların oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kayıt malikinin ölümü üzerinden 30 yıl, taşınmazın Hazine adına tescili üzerinden 15 yıl geçmiş olması nedeniyle hak düşürücü sürenin geçtiğini, eksik araştırma sonucunda karar verildiğini, Hazinenin yasal hasım olduğunu vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu olmaması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın aslının vakıf olduğu, taviz bedeli ödenerek vakıf şerhi terkin edilip dava konusu hisse malikinin mirasçısız ölümü nedeniyle son mirasçı sıfatıyla taşınmaz 28.11.2014 tarihinde Hazine adına tescil edilmişse de 24.9.1983 tarihinden sonra aslı vakıf olan taşınmazların Hazineye geçmesine yasal olanağın kalmadığı, 5237 saylı Yasa'nın 17 nci maddesindeki yasal şartların oluştuğu, hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, ayrıca harçlandırılan dava değeri üzerinden davacı yararına nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde ve davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasında da hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taşınmazın aslının vakıf olduğu iddiasına dayalı tazminat isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Hüdai ... Vakfından olan ... ili, ... ada 2 parsel sayılı (kök 89 ada 7 parsel) taşınmazın 32/65 hissesi ... adına kayıtlı iken son mirasçı sıfatıyla anılan payın 28.11.2014 tarihinde hükmen Hazine adına tescil edildiği, davalı Hazinenin taşınmazdaki payının tamamını 06.05.2015 tarihinde 165.000 TL bedelle dava dışı 3. kişiye devrettiği anlaşılmaktadır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Temyiz eden Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.