"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/882 E., 2022/1004 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/166 E., 2021/612 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli 119 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur.
Asli müdahil ...; çekişmeli taşınmazın iddiaya konu bölümü üzerinde davacı ile müşterek zilyet olduğunu belirterek davaya müdahil olmuştur.
II. CEVAP
Davalı; satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayandığı, ancak zilyetliğe ilişkin bilgi ve belge sunmadığı, keşif mahallinde dinlenilen tanıkların davacının iddiasını doğrular beyanının olmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine, asli müdahil yönünden ise davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin kararında hangi delillere üstünlük tanındığı ve hükme esas alındığı hususunun anlaşılamadığını, kararın Anayasa'nın 143/3 üncü ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6 ıncı maddesine uygun gerekçe içermediğini, Yerel Mahkeme kararında 53 sayılı Toprak Tevzi Komisyonunun çalışmalarına ait kayıtların dosyaya celp edildiği belirtilmiş ise de bu yönde dosyaya alınmış herhangi bir delilin olmadığını, davalı taraf tanığı ve dosyaya sunulan senedin dikkate alınmaması gerektiğini, taşınmazın bulunduğu Suüstü köyü ile davacının yaşadığı ... köyü arasında kadastro çalışmalarının yapıldığı yılda kan davası olduğu, bu nedenle kadastro sırasında taşınmazların mülkiyetinin doğru belirlenmediğini, dinlenen davalı tanıklarının davacı ile husumetli oldukları halde tanık olarak dinletildiğini, dosyaya davalı tarafça sunulan senedin gerçeği yansıtmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte senedin taraflarıyla eldeki dosyanın taraflarının farklı olduğunu, senet aslının dosyaya celbedilerek incelenmesi gerektiğini, mahalli bilirkişilerin dinlenmediğini, davacı tarafça çekişmeli taşınmaza ilişkin olarak sunulan el atmanın önlenmesi kararının temin edilmesi suretiyle eldeki uyuşmazlığa etkisi yönünden tahkikat yapılmadığını, davacı tanıklarının çekişmeli taşınmazın davacı tarafından kullanıldığını beyan etmelerine rağmen bu beyanlara itibar edilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanlarına göre davacının dava konusu taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufunun olmadığının anlaşıldığı, dosyaya sunulan satış senedinin tarafları ile eldeki dosyanın tarafları arasında bir bağlantı bulunmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı ve 713 üncü maddeleri.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190 ıncı maddesi,
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucunda, Hakkari ili, Yüksekova ilçesi, Suüstü köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 6 parsel sayılı taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
2. Davacı, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescilini talep etmiş; davalı ise satın alma ve iktisaba elverişli zilyetliğe tutunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine hükmedilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli olmadığı gibi, yargılamanın tahkikat aşaması da usule aykırı yürütülmüştür.
3. İddia ve savunmanın niteliğine göre eldeki dava kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 1 inci maddesi uyarınca Kadastro Kanunu'nun amacı, taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirterek hukuki durumlarını tespit etmek suretiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun öngördüğü tapu sicilini oluşturmak ve doğru, uygulanabilir, açık ve infazda tereddüt doğurmayacak nitelikte kütük tesis etmektir. Şu halde, bu tür davalar kamusal yönü ağırlıklı davalardan olup taraf delillerinin yanında kayıt uygulaması ve zilyetliğin belirlenmesi açısından yöreyi iyi bilen, yaşlı, tarafsız yerel bilirkişilerin beyanlarına başvurulması mümkündür. Öte yandan iddianın sübutu ve savunmanın isabetinin belirlenmesi için tarafların sundukları tüm delillerin toplanması ve hüküm yerinde hangi delile, ne sebeple itibar edildiğinin gösterilmesi, bu suretle kararın olağan kanun yolu aşamalarında denetiminin sağlanması ve gerekçeli kararın Yasada aranan şartlara uygun halde tesis edilmesi gerekir.
4. Somut olayda, keşif sırasında taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kim tarafından hangi dayanakla ve ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesi hususunda yerel bilirkişi beyanlarına başvurulmadığı gibi, mahallinde dinlenen davacı tanıklarının çekişmeli yerin davacı tarafından kullanıldığı, davalı tanıklarının ise tersi istikamette taşınmazın davalı zilyetliğinde olduğunu beyan etmesine karşın Mahkemece bu çelişkinin giderilmediği ve davalı tanıklarının beyanlarına itibar edildiği; ne var ki hangi beyana, ne gerekçeyle üstünlük tanındığının hüküm yerinde tartışılıp, gösterilmediği anlaşılmaktadır.
5. Diğer taraftan, davacının delilleri arasında çekişmeli taşınmaza yönelik görülüp sonuçlandırıldığını iddia ettiği Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/37 Esas-1967/85 Karar sayılı ilamının bulunduğu, men-i müdahale talepli davanın yapılan yargılaması sonucunda kabulüne hükmedildiği, bahsi geçen dosya davacısının ise eldeki dosya davacısının babası ... oğlu ... olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki, Mahkemece anılan dava dosyası ve var ise içeriğindeki kroki temin edilip çekişmeli taşınmaza ilişkin olup olmadığı tespit edilmemiş, bahsi geçen kararın eldeki uyuşmazlık yönünden etkisi tartışılmamıştır. Bu meyanda davalının savunmasına dayanak teşkil eden satın alma senedi üzerinde yazılı hudutlar zemine tatbik edilmek suretiyle dava konusu taşınmaza aidiyeti belirlenmemiş, senette adı yazılı taraflar ile davalı arasında akdi yahut irsi bir ilişki olup olmadığı belirlenmeden sonuca gidilmiştir. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı hüküm kurulamaz.
6. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için öncelikle taraflar ile husumeti bulunmayan ve taşınmazın evvelini bilebilecek yaşta, tarafsız yerel bilirkişi isim listesi temin edilmeli, ardından Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/37 Esas-1967/85 Karar sayılı dava dosyası getirtilerek dosya arasına alınmalıdır. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ve fen bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yerel bilirkişiler ve tanıklardan taşınmazın kim tarafından ne zamandan beri ve hangi dayanakla kullanıldığı, kime nasıl intikal ettiği hususları sorulup maddi olaylara dayalı olarak ayrı ayrı açıklattırılmalı, satış senedi ve yukarıda zikredilen dava dosyasında yer alan hudutlar sorularak zeminde yerel bilirkişi ve tanık marifetiyle yerleri belirlenmeli, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, çelişkinin giderilmemesi halinde hangi beyana üstünlük tanındığının gerekçesi karar yerinde açıklanmalıdır.
7.Fen bilirkişisinden Yüksekova Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/37 Esas-1967/85 Karar sayılı dosyası incelenerek var ise dava dosyası arasında yer alan krokiden istifade edilerek bahsi geçen davaya konu yer ile eldeki davanın konusu taşınmazın aynı yer olup olmadığı hususunda rapor alınmalı, men-i müdahale kararının çekişmeli taşınmaza yönelik olarak verildiğinin anlaşılması halinde bu kararın taşınmaz üzerindeki zilyetliğin evvelinde kim tarafından sürdürüldüğü hususunda güçlü delil teşkil edip etmeyeceği tartışılmalıdır. Öte yandan, fen bilirkişisinden davalının dayandığı senette satışa konu edildiği belirtilen taşınmaz hakkında tarif edilen sınır yerleri, denetime elverir şekilde düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaretlettirilmek suretiyle keşfi takibe ve denetlemeye elverişli rapor ve kroki alınmalı; dayanılan senedin çekişmeli taşınmaza uyup uymadığı komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla da denetlenmeli, senette adı yazılı taraflar ile davalı arasında akdi yahut irsi bir ilişki olup olmadığı belirlenerek kadastro öncesi itibariyle tapusuz olup menkul mal hükmündeki taşınmazın zilyetliğin devri suretiyle tedavül edeceği gözetilmeli, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.