Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1307 E. 2024/3601 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetlik şartlarını sağlayıp sağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro tutanaklarında belirtilen önceki işgalcilerle olan hukuki bağlantısını ve 20 yıllık zilyetliğini ispatlamadığı, mahkemenin de bu hususları yeterince araştırmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/656 E., 2022/2645 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Yüksekova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/388 E., 2019/182 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; Hakkari ili, Yüksekova ilçesi, ... Köyünde bulunan 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olduğunu, davacıya mirasbırakan babası ve ondan önce satın aldığı kişilerin zilyetliklerinin nizasız ve fasılasız 90-100 yıldır devam ettiğini, bölgede yapılan kadastro çalışmaları sırasında hatalı şekilde mera vasfıyla kamu orta malı olarak tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahallinde gerçekleştirilen keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tanık beyanları ile keşif sonrası alınan fen, ziraat, jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporlarına göre dava konusu taşınmazın mera, bataklık veya kamuya tahsisli yerlerden olmadığı, hava fotoğraflarına göre 1955 yılı öncesinden beri tarımsal amaçlı kullanıldığı, davacıdan önce dedesi ve babası tarafından kullanıldığı, 1963 tarihli tapu kaydından önce Kadastro Kanunu ve Medeni Kanun'da öngörülen 20 yıl süreyle malik sıfatıyla zilyetlik koşullarının davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının eklemeli zilyetliğe ilişkin önceki zilyetlerden kendisine olan geçişleri somut belgelerle ispatlaması gerektiğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, aynı çalışma alanı içerisinde zilyetlikle iktisap edilen taşınmazların araştırılması gerektiğini, sulu ve kuru toprak ayrımının 3083 sayılı Yasa hükümlerine göre belirlenmesi gerektiğini, taşınmazın Hazinenin özel mülkiyetinde olup Hazinenin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, Hazine dışında kimsenin zilyet ve tasarrufunun bulunmadığını, 3402 sayılı Kanunun 14 üncü ve 46 ncı maddelerine göre belirlenen zilyetlik koşullarının davacı lehine gerçekleştiğinin ispatlanamadığını belirterek hükmün kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmemesine göre istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 46 ıncı maddeleri;

4753 ve 5618 sayılı Toprak Tevzi Çalışmalarının Usul ve Esaslarına İlişkin Yasa hükümleri.

3. Değerlendirme

1.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında, toprak tevzii komisyonunca 5 parsel numarası ile ... köy orta malı olarak sınırlandırılmasının yapıldığı, haritaların çakıştırılması sonucu 5 nolu parselin bu taşınmazı kapsadığı ve parsel içerisinde bulunan kargir 1 katlı garaj ve arsanın ... oğlu ... işgalinde olduğunun belirtildiği, Toprak Tevzi Komisyonunca hazırlanan 17.06.1963 tarihli belirtmelik tutanağı incelendiğinde, dava konusu taşınmazın 5 parsel numarası ile mera vasfıyla köy orta malı olarak belirtildiği, 1937 tarih ve 2 numaralı vergi tahrir kaydında ... oğlu ... adı yazılı olduğu, 6.12.932 tarih, 3/8/35-1 nolu tapu kaydının işlendiği, tutanağın devamında 5 nolu parsele ibraz edilen kayıtların zemin üzerinde de aynen araziye uyduğu, sabit hudutlu olup sahibi adına aynen bırakılacağının yazıldığı, İlçe Özel İdare Müdürlüğü'nün 05.03.2018 tarihli cevabında; 2 tahrir numaralı taşınmazın 1937 tarihinde tutulan arazi tahrir defterinde ve arazi vergisi mükellef defterinde ... oğlu ... adına tarla vasfıyla kayıtlı olduğu, daha sonra elle yazılan düzeltme sonucu ... adına yazılı olduğu ancak bu devir ile ilgili defterde herhangi bir resmi belge/dayanak bulunmadığı, ... isminin resmiyeten temelsiz, şifahi tarzlı bir düzeltme olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır.

2.Mahkemece, çekişmeli 108 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davacı taraf lehine 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 46/1 inci madde koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de bu hususta yapılan araştırma, inceleme ve uygulama yetersizdir. Mahkemece, belirtme tutanağı ve kadastro edinme tutanağında işgalci olarak belirtilen şahıslar ile davacı taraf arasındaki akdi ya da irsi ilişki araştırılmadığı gibi davacının babası ... yönünden belgesiz araştırılması yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.

3.Somut olayda; toprak tevzii sonucu mera vasfıyla kamu orta malı olduğu gerekçesiyle sınırlandırılan çekişmeli taşınmazın, Mahkemece mahallinde gerçekleştirilen keşif, 3'lü ziraat mühendisi bilirkişi raporu ile 1955 ve 1988 tarihli hava fotoğraflarının incelendiği, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi raporlarına göre tarımsal amaçlı kullanıldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Çözümlenmesi gereken husus, taşınmazın toprak tevzi çalışmaları belirtme tutanağında işgalci olduğu ve adına 1937 tahrir tarih ve 2 nolu vergi kaydı bulunan ... oğlu ... ile kadastro edinme tutanağında taşınmaz üzerindeki kargir 1 katlı garaj ve arsanın işgalcisi olarak tespit edilen ... oğlu ...'nin kimler olduğunun, davacı ile aralarındaki akdi ya da irsi ilişkinin davacı tarafından ispatlanmasıdır.

4.Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, davacının babası adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden ayrı ayrı sorularak varsa bu şekilde tespit edilen taşınmazların kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenler bulunmakta ise tescil ilamları getirtilerek dosya içine konulmalı, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanılmalıdır. Öte yandan, toprak tevzi belirtme tutanağı ve kadastro edinme tutanağında adı geçen işgalciler ile davacı tarafından arasındaki akdi ya da irsi bağlantı ispatlanamaz ise toprak tevzi çalışmasının yapıldığı 1963 tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesinden davacı lehine mirasbırakanları tarafından malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız zilyetlik şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, getirtilen kayıtlar ile davacı beyanları arasındaki çelişkiler giderilmelidir.

5. Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmiş olması isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 inci maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.