Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1306 E. 2024/4987 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, Hazine adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki zilyetlikleri yoluyla kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine, davalı Hazinenin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi uyarınca yirmi yıllık zilyetlik koşulunun davacı yararına oluşmadığını savunmasıyla uyuşmazlık çıkmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının zilyetliğinin tapu kaydının oluşum tarihinden önceki yirmi yıllık süreyi kapsamadığının tespit edilmesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 46/1. maddesi uyarınca Hazine adına tescilli taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin tapu kaydının oluşum tarihinden önceki yirmi yıllık süreyi kapsaması gerektiğinin gözetilmesiyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/2378 E., 2022/1821 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Malazgirt Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/73 E., 2019/27 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılması suretiyle yeniden hüküm kurularak davalı Köy Tüzel Kişiliği yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, Hazine yönünden ise gerekçenin düzeltilmesi suretiyle reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ...; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli 123 ada 84 parsel sayılı taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, yargılama sırasında ölümüyle mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, cevap dilekçesinde; taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı Köy Tüzel Kişiliği, aşamada; dava konusu taşınmazın köy merası olduğunu ve davacı tarafından 10 yıla aşkın bir süredir meraya tecavüz edilerek ekilip biçildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazın komşusu mera ile arasında ayırıcı unsur bulunmadığı ve meranın devamı niteliğinde olduğu, ayrıca davacının zilyetliğinin dava tarihi itibariyle iktisaba elverişli süreye ulaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve esas açısından yasaya aykırı olduğunu, davacıların nizasız ve fasılasız malik sıfatıyla söz konusu taşınmazın mülkiyetini iktisap ettiklerini, taşınmazın mera niteliğinde olmadığı ve Hazine ile ilgisinin bulunmadığını, taşınmazın davacılara ait tarım arazisi vasfındaki yerlerden olduğunu, ziraat bilirkişi raporlarına göre de taşınmazın tarım arazisi vasfında olduğunun açıkça belirlendiği, dosyaya sunulan bilirkişi raporu ve tanık beyanları incelendiğinde davanın kabulü gerekirken reddedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek hükmün kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın halen tapuda Hazine adına kayıtlı olduğu bu nedenle eldeki dava yönünden ... Köyü Tüzel Kişiliğinin pasif husumet sıfatının bulunmadığı davalı Hazine yönünden ise dava konusu taşınmaz toprak tevzi çalışmaları sonucu 1964 tarih 25 sıra numaralı tapu kaydı dayanak alınarak Hazine adına tarla vasfıyla tespit ve tescil edildiğine göre davanın sübutu için 3402 sayılı Yasa'nın 46/1 inci maddesi uyarınca Hazine adına oluşan tapu kaydının oluşum tarihinden önceki yirmi yıllık sürede iktisabı sağlayan zilyetlik koşullarının davacı yararına oluşması gerektiği, toplanan delillere göre davacının zilyetliğinin 1995 yılından itibaren başladığı, toprak tevzi tapusunun tesis tarihinden öncesinde davacının taşınmaz üzerinde zilyetliğinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın bu nedenle reddi gerekirken yazılı şekilde reddinin doğru olmadığı belirtilerek hükmün kaldırılması suretiyle yeniden hüküm kurularak davalı Köy Tüzel Kişiliği yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine, Hazine yönünden ise gerekçenin yazılı şekilde düzeltilmesi suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerinde eklemeli zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının davacı yararına oluştuğu toplanan deliller ile belirlendiği halde davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 46 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Kadastro sonucunda, Muş ili, Malazgirt ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 123 ada 34 parsel sayılı taşınmaz toprak tevzi çalışmaları sonucunda tesis edilen Aralık 1964 tarih, 25 sıra numaralı tapu kaydı esas alınmak suretiyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.