"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/138 E., 2023/240 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Kabul - Karar Kaldırılarak Dava Kabul - Usulden Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/752 E., 2022/500 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın tereke temsilcisi vekili ve davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, terek temsilcisinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, davacı ... vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelendi, süresinden sonra ek temyiz dilekçesi ile talep edilen duruşma isteği süreden ve değerden reddedildi, gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; İkizce Düzmeşe köyünde tapuda kayıtlı olan ve mirasbırakanı ...'in terekesine ait 152 ada 1 ve 153 ada 1 parsel sayılı taşınmazların, miras bırakanın öldüğü 2001 yılına kadar mirasbırakanın zilyet ve tasarrufunda olduğunu, kök muris ..... 2001 yılında vefat ettikten sonra 2008 yılında taşınmazların bulunduğu Düzmeşe Köyü'ne kadastro geldiğini ve kadastro çalışmaları neticesinde dava konusu taşınmazların zilyetlik iddiasıyla diğer mirasçı, aynı zamanda davacının oğlu olan ... adına hatalı olarak tespit edildiğini, kadastro tespitinin 09.10.2008 tarihinde kesinleştiğini, ...'in dava konusu taşınmazları 11.09.2009 tarihinde muvazaalı olarak 1.200,00 TL bedelle davalı ... .... oğlu ...'a sattığını, bu taşınmazların satış bedelindeki orantısızlığın satışın muvazaalı olduğunu gösterdiğini, daha önce aynı konuya ilişkin olarak Ünye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/540 Esas sayılı dosyası ile açtığı dava için yapılan yargılama neticesinde ... aleyhindeki davanın pasif husumet yönünden reddedildiğini, ... yönünden ise satış sırasında iyiniyetli olduğu kabul edilerek davanın esastan reddine karar verildiğini, Mahkemece verilen bu kararın davacılarca temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince; ...'ın davacıların yakın komşusu olduğu ve ... mirasçıları arasında çekişme ve ihtilaf olduğunu bilecek durumda olduğu kabul edilerek kararın bozulduğunu, bozmadan sonra yapılan yargılamada Ünye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin eski kararda direnerek hüküm kurduğunu, bu kararının davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine ise Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bu kez çekişmeli taşınmazların murisleri olan ...'dan intikal ettiği, çekişmeli taşınmazlarda miras yoluyla gelen haklarının bulunduğunu iddia ederek çekişmeli taşınmazların tapu kaydının miras payları oranında iptali ve adlarına tescili istemiyle açılan davada terekeye göre 3. kişi konumda olan kişi aleyhine miras payı oranında tapu iptali ve tescil davası açılamayacağı, tereke adına açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle, gerekçenin bu şekilde düzeltilerek sonucu itibariyle doğru olan direnme hükmünün onanmasına karar verildiğini, bu onama kararı doğrultusunda terekeye temsilci tayin edilmesini sağladığını ve eldeki davayı açtığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile terekeye döndürülmesine karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında davacı ...'un ölümü üzerine, muris ... terekesine temsilci olarak atanan ..., Şahsene'nin terekesine de temsilci olarak atanmış ve davaya devam edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı; davacının dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak daha önce dava arkadaşı ... ile birlikte Kapatılan İkizce Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescili davası açtığını, açılan bu davanın sonrasında Ünye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/540 Esas ve 2015/27 sayılı Kararı ile reddedildiğini ve bu kararın temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleştiğini, davacının da taraf olduğu, konusu aynı olan ve kesinleşen konu hakkında tekrar eden tapu iptali ve tescili davası açılamayacağını, ayrıca davacının miras şirketi adına bu davayı açma yetkisi olmadığını, kendisinin (davalının) dava konusu taşınmazları satın almış olup halen kullandığını, hiç bir kimseden mal kaçırma veya satın almış olduğu kişiye kazanımda bulundurma maksadı ile hareket etmediğini, burada yapılan satışın tamamen gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ünye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.07.2022 tarihli ve 2018/752 Esas, 2022/500 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kaspamına göre dava konusu 152 ada 1 ve 153 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kök muris ...'a ait olduğu, murisin taşınmazlarını erkek çocukları arasında böldüğü, kız çocuklarına ve eşine yer vermediği, dava konusu taşınmazları da dava dışı oğlu ...'e verdiği, bu haliyle murisin usulüne uygun bir taksim yaptığından bahsedilemeyeceği, dava konusu taşınmazların 09.10.2008 tarihinde zilyetlikten ... oğlu ... adına tespitinin yapıldığı, İkizce Tapu Müdürlüğünce düzenlenen 11.09.2009 tarih ve ... Yevmiye nolu resmi senede göre .... oğlu ...'in adına kayıtlı bulunan davaya konu taşınmazları toplam 1.200,00 TL bedel karşılığında (davalı) ....oğlu ...'a sattığının anlaşıldığı, muris tarafından bütün mirasçılarını kapsar şekilde taksimat yapılmadığı, usulüne uygun bir taksim yapıldığından söz edilemeyeceği, bu haliyle dava konusu taşınmazlarda murisin diğer mirasçılarının da hakkının olduğu kanaatine varılmış ise de; davalının Fransa'da yaşıyor oluşu, köye sadece fındık zamanında fındık hasadı için gelerek kısa bir süre kaldığı, davacı taraf ile çok yakın komşuluk ilişkilerinin bulunmadığı, davacı tarafın ailevi ilişkilerini ve dava konusu taşınmazlarda murisin bütün mirasçılarının hakkının olduğunu bilebilecek durumda olmadığı, davalının taşınmazları iktisap ederken iyi niyetli olduğu ve TMK'nın 1023. ve 1024. maddeleri korumasından yararlanması gerektiği, satış senedinde bedelin düşük gösterilmesinin tek başına muvazaanın delili olamayacağı, kaldı ki tanık beyanlarına göre davalının haricen para ödediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tereke temsilcisi ve mirasçılardan ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Tereke temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; kök muris ...'un dava konusu 152 ada 1 ve 153 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarını sadece kullanmak maksadıyla verdiğini, mirasçılardan ...'in kendi adına tespit ettirdiğini, komşu ...'a yapılan temlikin muvazaalı ve kötü niyetli olduğunu, davalı ...'in yılın yaklaşık 6-7 ayı Türkiye'de yaşamakta olup, davacı ve mirasçılarla komşuluk yapmakta olduğunu, buradaki vaktinin neredeyse tamamını köyde fındık işleriyle ilgilenerek geçirdiğini, köy yerlerinde komşuluk mesafesinde yaşayan insanların gerek fındık arazilerinin yan yana olması gerekse atalardan gelen akrabalık ve tanışıklık nedeniyle birbirlerinin bahçeleriyle ilgili durumlarını bilmemesinin mümkün olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Mirasçılardan ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 18.01.2023 tarihli ve 2023/138 Esas, 2023/240 Karar sayılı kararıyla; davalı kayıt malikinin dava konusu taşınmazları iktisabında iyiniyetli olduğunun kabul edilemeyeceği, davalı ...'ın mirasçı Selahattin'in yakın komşusu olup çekişmeli taşınmazların öncesini ve taraflar arasındaki ilişkiyi bilebilecek durumda olduğu, bunun yanında taşınmazların gerçek değeri ile tapudaki satış değerleri arasındaki açık orantısızlığın da davalıya yapılan satış işleminin muvazaalı olduğuna dair güçlü bir delil olduğu, sabit olan vakıalar karşısında Mahkemenin davalı ...'ın tapudaki satış işlemi esnasında iyi niyetli olduğu yönündeki gerekçesinde isabet bulunmayıp davalı ...'a yönelik tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, nitekim aynı dava konusu taşınmazlar hakkında daha önce açılan davada Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince de aynı değerlendirmelerin yapıldığı, tereke temsilcisinin atanması ile mirasçıların terekeyi temsil ve davayı takip yetkisinin ortadan kalktığı, hükmü istinaf hakkının miras şirketini temsilen tereke temsilcisine geçtiği gerekçesiyle mirasçı ... vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine, tereke temsilcisinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; mahkeme gerekçesinde atıf yapılan Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin önceden aynı taşınmazlara ilişkin olarak açılan davada verdiği bozma kararının hiçbir zaman kesinleşmediğini, müvekkilinin iyiniyetli olarak taşınmazları iktisap ettiğini, müvekkilinin 1973 yılından beri Fransa'da yaşadığını ve orada çalıştığını, Türkiye'ye geldiğinde ise Samsun ili, İlkadım ilçesinde ikamet ettiğini, fındık işi ile ilgili işlemler söz konusu olduğunda Düzmeşe Mahallesine gittiğini, Düzmeşe Mahallesinde neler yaşanıyor olduğunu kanunen ve vicdanen bilme yükümlülüğünün bulunmadığını, bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın delili olmayacağını, müvekkilinin dava konusu taşınmazları bedeli karşılığında ...'den satın aldığını ve satış bedelini de ...'in İş Bankası Bursa/.... Şubesine 11.09.2009 tarihinde yatırdığını, mahalli bilirkişi ve tanıkların da dava konusu taşınmazları davalının satın aldığını ve satın aldığı tarihten itibaren de kullandığını beyan ettiklerini, davalının iyiniyetli olmadığına dair bir beyanın bulunmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 15. maddeleri,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması HMK'nın 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya içeriğinden; Ordu ili, ... ilçesi, ..... köyü 152 ada 1 parsel sayılı 4.781,15 metrekare ve 153 ada 1 parsel sayılı 8.907,25 metrekare yüzölçümlü fındık bahçesi vasıflı taşınmazların 28.06.2008 tarihinde kök mirasbırakan ...'un mirasçılarından olan dava dışı ... adına tespit edildiği, söz konusu tespitlerin 09.10.2008 tarihinde kesinleştiği, 11.09.2009 tarihli satış işlemi ile çekişmeli taşınmazların Selahattin tarafından davalı ...'e temlik edildiği, kök muris Rasım mirasçılarından eşi Şahsene tarafından terekeye iade istemli olarak eldeki davanın açıldığı, yargılama aşamasında davacı ...'nin öldüğü, mirasbırakanların terekesine temsilci atanmak suretiyle davaya devam edildiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 12.307,20 TL
bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.