"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
KARAR : Kabul
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyizi üzerine Dairece kararın onanmasına karar verilmiştir.
Dairenin onama kararına karşı davalı ..., ..., ... ve ... vekili tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası Dursun ...’ın 299, 346, 347, 349, 351, 358, 359, 360, 370 ve 438 parsel sayılı taşınmazlarını oğulları olan davalılar ..., ... ve ...’a ölünceye kadar bakma akdi ile temlik ettiğini, sonrasında anılan davalıların dava konusu taşınmazların bir kısmını kendi aralarında, bir kısmını da akrabaları olan diğer davalılar olan ... ve ...’e satış yoluyla devrettiklerini, devirden sonra taşınmazların davalılar ..., ... ve ... tarafından kullanılmaya devam edildiğini, tüm işlemlerin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmadığı takdirde tenkisini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve ..., iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakanın başka taşınmazlarının da olduğunu, mirasbırakana ölümüne kadar kendileri tarafından bakıldığını, mal kaçırma kastının ve muvazaanın bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar; diğer davalılar ..., ... ve ... savunma getirmemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemenin 09.03.2016 tarihli ve 2012/159 Esas, 2016/141 Karar sayılı kararıyla; temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar ..., ..., ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş, davalılar ... ve ...’in temyiz isteğinden vazgeçilmiş sayılmasına dair ek karar verilmiş, davalılar ... ve ... vekili tarafından ek karar da süresinde temyiz edilmiştir.
2. Dairenin 16.03.2020 tarihli ve 2016/17234 Esas, 2020/1855 Karar sayılı kararı ile; “… Davalılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu, mecburi dava arkadaşlığı olmadığı, hükmü temyiz eden davalıların her biri yönünden ayrı ayrı nispi temyiz harcı alınması gerektiği açık olup, Mahkemece yazılı olduğu üzere kurulan ek kararın doğru olduğu anlaşıldığından, davalılar ... ve ...’in ek karara yönelik temyiz itirazının reddiyle, Mahkemenin 28.09.2016 tarihli ek kararının ONANMASINA. ...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır... Somut olayda, dava konusu bir kısım taşınmazda mirasbırakan tarafından yapılan temliklerden sonra, davalılar arasında yapılan pay devirleri ile davalıların pay oranlarının değiştiği gözetildiğinde sağlıklı ve infaza elverişli bir hüküm kurulabilmesi için mirasbırakan tarafından temlik edilen payların ve çekişmeli taşınmazların hangi oranda davalılar adına halihazırda kayıtlı olduğu saptanarak davacının miras payı oranında iptal ve tescile karar verilmesi gerekirken, Mahkemece taşınmazların tapu kayıtları yeterince incelenmeden sonuca gidilmiştir... Hal böyle olunca, yukarıda açıklandığı üzere, belirtilen hataların düzeltilmesi, mirasbırakan tarafından temliken geçen payların ve taşınmazların ne oranda ve hangi davalı adına kayıtlı olduğunun saptanması ve infazda tereddüt yaratmayacak şekilde hüküm kurulması gerekirken, HMK'nın 26 ncı ve 297/2 maddelerine aykırı olarak yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir.” gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ..., ..., ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Daire Onama Kararı
Dairenin 23.06.2022 tarihli ve 2021/10807 Esas, 2022/5120 Karar sayılı kararı ile Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
C. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davalı ..., ..., ... ve ... vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
D. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Muris muvazaasında 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706 ncı, ... Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297 nci maddesinin ikinci fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
3. Değerlendirme
1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, yukarıdaki paragraflarda yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararlarında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesine göre davalı ..., ..., ... ve ... vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazlarının reddine,
2. Davalı ..., ..., ... ve ... vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının incelenmesinde; somut olayda dava konusu 351 parsel (yeni 118 ada 27 parsel) sayılı taşınmazda davalı ...'in 1/3 payının, davalı ...'ın ise 2/3 payının olduğu, kabul kararı verildikten sonra davalıların sahip oldukları paylar dikkate alınarak hüküm kurulması gerekirken davalı ... taşınmazın 2/3 payına, davalı ... ise 1/3 payına sahipmiş gibi davalı ...'ın 2/15, davalı ...'ın 1/15 payları iptal edilerek davacı adına 3/15 pay oranında tapuya tesciline karar verilmesi hatalı olmuştur. Anılan husus karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından ve belirtilen hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Dairenin onama kararının kaldırılarak Mahkeme kararının hüküm kısmının düzeltilerek onanması, HMK’nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438 ... maddesinin yedinci fıkrası hükmü gereğidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Açıklanan nedenlerle davalı ..., ..., ... ve ... vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının reddine,
2. Davalı ..., ..., ... ve ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının HMK’nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 440 ıncı maddesi gereğince açıklanan nedenle kabulüne, Dairenin 23.06.2022 tarihli ve 2021/10807 Esas, 2022/5120 Karar sayılı onama kararının ORTADAN KALDIRILMASINA ve Mahkemenin 15.06.2021 tarihli ve 2020/273 Esas, 2021/164 Karar sayılı kararının hüküm kısmının 5 ... bendinde yer alan "Davalı ...'ın" ifadesinden sonra gelen "2/15" ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "1/15" ifadesinin yazılması, aynı bentte yer alan "davalı ...'ın" ifadesinden sonra gelen "1/15" ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "2/15" ifadesinin yazılması suretiyle HMK'nın geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla HUMK'un 438/7 maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin yatırılan temyiz karar harcının temyiz edenlere iadesine,
22.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.