Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1337 E. 2024/3083 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalı çocuklarına yaptığı taşınmaz devrinin muvazaalı olup olmadığına ve mirasçıları zarara uğratıp uğratmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların taşınmaz devri için ödeme yaptıklarını ispatlayamamaları, satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında önemli fark bulunması ve mirasbırakanın satıştan sonraki mali durumunda iyileşme olmaması, devrin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kabulüne dayanılarak, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1013 E., 2023/161 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/85 E., 2021/399 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakan ...’in paydaşı olduğu 147 ada 3 (eski 1367) parsel sayılı taşınmazın 2/6 payını davalı ...’e devredildiğini, onun da 1/6 payını davalı ...’a temlik ettiğini, davalılar arasındaki devrin nedeninin 19.02.1992 tarihli protokol olduğunu, mirasbırakanın payının tamamını davalılara bağışlamak istediği ancak yasal engeller nedeniyle davalı ...’e devrettiğini, protokolden yarı payın aslında ...’a ait olduğunun anlaşıldığını, mirasbırakanın durumunun iyi olduğunu, borcu bulunmadığını, terekesinden satış bedelinin çıkmadığını, yapılan devirlerin muvazaalı ve mal kaçırmaya yönelik olduğunu, erkek çocuklarına bağışta bulunmak istendiğini, davalıların alım gücü olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasbırakan ...’in mirasındaki payı oranında davacı ve davalılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar, mirasbırakanın başka taşınmazları da olduğunu, dava konusu taşınmazı satarak sağlık giderlerini karşılamaya karar verdiğini, bedelin tamamının ödendiğini, çok uzun zaman geçtiğini iyiniyetli olunmadığını, dava konusu yerin değerlendiği için davanın açıldığını, protokolde bedelin ortak ödendiğinin belirtildiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 31.12.2021 tarihli ve 2019/85 E., 2021/399 K. sayılı kararı ile, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı, bedeller arasında fahiş fark bulunduğu, ödeme olgusunun ispat edilmediği, mirasbırakan tarafından kızlarına taşınmaz verilmediği, bakım ihtiyacı bulunmadığı, minnet borcu ile yapılan devirden söz edilemeyeceği, davalılara yapılan satışın gerçek bir satış olmadığı, mirastan mal kaçırma amaçlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; iddianın ispat edilemediğini, tanık beyanlarının yeterli olmadığını, mirasbırakanın mal varlığının ölümünden sonra tüm mirasçıları tarafından satılarak paylaşıldığını, davacının iyiniyetli olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 26.01.2023 tarihli ve 2022/1013 E., 2023/161 K. sayılı kararı ile, davalıların bedel ödediğini ispat edemediği, satış bedeli ve gerçek bedel arasında fark bulunduğu, mirasbırakanın durumunda satış sonrası artış olmadığı, mirasbırakanın başka taşınmazı olsa da dava konusu yerinde değerli olduğu, temliğin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/(1).b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz ve ek temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki beyanlarının tekrarla protokol ve kambiyo senedinin taşınmazın bedeli karşılığı alındığına kanıt olduğunu belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı,

Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı,

Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve

Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

Mirasbırakan 1911 doğumlu ...’in 01.05.1993 tarihinde ölümü ile geride çocukları davacı ..., davalılar ..., ... ve dava dışı ... ve ...’nin mirasçı olarak kaldığı, dava konusu 1367 parsel sayılı taşınmazın 2/6 payı mirasbırakan adına kayıtlı iken 18.02.1992 tarihinde davalı ...’e satış suretiyle temlik ettiği, onun da 1/6 payını 14.10.2015 tarihinde davalı ...’a devrettiği, dava konusu taşınmazın 07.07.2017 tarihli imar işlemi ile 147 ada 3 parsel sayılı 20.505,72 m² miktarlı arsa nitelikli taşınmaz olduğu anlaşmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalılar vekilinin temyiz dilekçesinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 94.517,41 TL bakiye onama harcının temyiz edenler davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.