Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1363 E. 2024/2424 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, davalının 24 adet taşınmazın tapusunu haksız olarak kendi adına geçirdiğini iddia ederek, bu taşınmazlar içerisinde bulunan kendi taşınmazının tapu kaydının iptali ve adına tescilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro mahkemesi kararı ile davalı adına hükmen tescil edilmiş olması ve davacının mülkiyet hakkının kazanılmasını sağlayacak hukuki bir dayanağının bulunmaması gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/363 E., 2016/217 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı ...'in 24 adet taşınmazın tapusunu adına yazdırdığını, bu taşınmazların içerisinde kendi taşınmazının da bulunduğunu, bu taşınmazların hiçbirinin davalı ...'e ait olmadığını ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... mirasçıları; müvekkillerinin dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi, 3 pafta 6431 parsel sayılı taşınmazın müşterek malikleri olduklarını, tapu kaydının geldisinin 22.09.1959 tarihinde miras bırakan ... tarafından izaleyi şuyu satışı dolayısıyla oluşan iktisaba dayalı olduğunu, daha sonra Orman İdaresi ve Hazine'nin mülkiyet iddia ettiği taşınmazın mülkiyetinin Gaziosmanpaşa Kadastro Mahkemesi'nin 1999/12 Esas, 2000/14 Karar sayılı kararı ile derecattan geçerek ... adına tescil edildiğini ve hükmün kesinleştiğini, davacıların bunu bilerek haksız şekilde dava konusu taşınmaza gecekondu yaptıklarını, maddi durumunun kötü olmasından dolayı men-i müdahale ve ka'l davası açamadıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

Davalı Hazine vekili; dava konusu taşınmazın hükmen tescil edilmek suretiyle diğer davalı adına tescil edildiğini, tapu sicil müdürlüğünün re'sen bir işlem tesis etmediğini, zira yargılama sonucu verilen ve kesinleşen mahkeme kararını yerine getirdiğini ve tescil işleminin kayıtlara işlendiğini, dava konusu taşınmazın Hazine adına tespit gördüğünü ancak diğer davalı ...'in tespite itiraz davası açması sonucu yapılan yargılama neticesinde Gaziosmanpaşa Kadastro Mahkemesi'nin 1999/12 Esas, 2000/14 Karar sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın 18.380,00 metrekarelik kısmının ... adına tapuya kayıt ve tesciline, geri kalan kısmının ise tapu kayıt kapsamı dışında kaldığından mezkur parselden ifraz edilerek ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiğini, dava konusu taşınmazın diğer davalı adına kayıtlı bir taşınmaz olduğunu ve beyanlar hanesinde davacıların şagil olduğunun da belirtilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın Kadastro Mahkemesi'nin kararı ile hükmen ... adına tescil edildiği ve halen bu kişi adına kayıtlı olduğu, davacı iddialarının mülkiyet hakkının kazanılmasını sağlayacak nitelikte olmadığı, tapu kaydının iptalini gerektirir hukuki sebeplerinin de bulunmadığı, bu nedenle tapu iptali ve tescil koşullarının oluşmadığı belirlenerek, davalılar ... mirasçıları aleyhine açılan davanın reddine; görevi tapu sicilini tutmaktan ibaret olan ve mülkiyet hakkı sahibi olmayan tapu idaresine (Hazine) husumet düşmeyeceğinden bu davalı aleyhine açılan davanın ise husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; dava konusu taşınmaz davalı taraf adına tescil edilmeden önce müvekkilinin iyi niyetli olarak taşınmazı tapuda lehine şerh bulunan kişilerden satın aldığını ve bu yere bina yaptığını, yıllarca bu taşınmazın vergilerini ödediğini, yapılan binanın imar affına girmesi için imar affı parası ödediğini, davalı tarafın mülkiyetinden çıkan taşınmazın onlarca yıl sonra, bir yasadan yararlanılarak tekrar davalıların mülkiyetine döndüğünü, Mahkemece müvekkilinin fiili kullanım süresinin araştırılmadığını, kararın gerekçesiz olduğunu ve denetlenme imkanı olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı ve 713/1 nci maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nunn 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. İstanbul ili, ... ilçesi, ... köyü çalışma alanında, üzerinde 24 adet kargir ve kerpiç ev bulunan kısmen bahçe, kısmen tarla vasfındaki 6431 parsel sayılı 18.380,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz, hükmen ... adına tescil edilmiştir.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,25.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.