"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/696 E., 2022/1056 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gürgentepe Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/90 E., 2022/2 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I.DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; Gürgentepe ilçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 423 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6 parsel sayılı taşınmazların davacı ve davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ancak taşınmazların önceden bir bütün olarak tarafların ortak miras bırakanı ...’a ait olduğunu, daha sonra davacının babası ... ile amcaları arasında taksim edildiğini, ...’ın yaptığı hibe sonucu bu taşınmazlardaki yerini oğulları davacı ... ile davalı ...’a yarı hisseli şekilde bıraktığını, ancak kadastro çalışmaları sırasında kullanıma uygun ifraz yapılmadığını ileri sürerek keşifte gösterilecek yerlerin tapu kaydının iptali ile ½ hissesinin davacı adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçesi sunmamışlardır.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ispat yükü üzerinde olan davacının öncelikle çekişmeli taşınmaz bölümlerinin müstakilen kendi mirasbırakanına ait olduğunu, sonrasında ise mirasbırakan ...'ın sağlığında taşınmazlarını mirasçıları arasında paylaştırıp zilyetliğini devrettiğini, çekişmeli alanın yarı hissesinin kendisine isabet ettiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kaymakamlık makamınca verilen kararda görüleceği üzere, davaya konu parseller üzerinde davacı ile davalılardan ... arasında anlaşmazlık bulunduğunu, ...'ın diğer kardeşlerine ya da tapu sahiplerine değil de yalnızca davacıya karşı zilyetlik iddiasında bulunmuş olmasının dahi davalarını kanıtlar nitelikte olduğunu, zira davaya konu taşınmazlardan 423 ada 2 ve 3 parsellerin tapuda davacı adına yahut davalı ... adına dahi kayıtlı olmadığını, söz konusu yerlerin davacının babası ... tarafından davacı ve ...'a eşit oranda pay edilerek bırakıldığını, bunun üzerine davacının eldeki davayı açtığını, dosya kapsamından da anlaşılacağı üzere davaya konu taşınmazlardan keşif esnasında gösterilen kısımların davacının babasına ait olup bu yerleri sağlığında davacı ile davalılardan ...'a pay ettiğini, bu kapsamda söz konusu taşınmazlar üzerindeki tescil hatalarının düzeltilerek keşif esnasında davacının gösterdiği, bilirkişilerce belirlenen yerlerin davacı adına, ½ oranında tapuya tescil edilmesi yönünde karar verilmesi gerekirken reddinin usul ve yasalara aykırılık teşkil ettiğini, her ne kadar davaya konu yerlerde davacının ½ oranında payı olduğu yönündeki iddiaları devam etse de bir an için Mahkemenin kabul ettiği şekilde davacının iddiasını ispat edemediği kabul edilse bile davacı adına miras payı oranında tescil yapılması gerektiğini, zira davalarına konu yerlerin davacının mirasbırakanı ...’ın zilyetliğinde olduğuna ilişkin herhangi bir çelişki olmadığını, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 30.12.2019 tarihli, 2019/1552 Esas ve 2019/2354 Karar sayılı ilamında “Tarafların iddia ve savunmalarının ileri sürülüş biçimine göre taksim olgusunun ispat yükü taksime dayanan tarafa ait olup kanıtlanmadığı sürece mirasçılardan biri tarafından taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin tereke adına olduğunun kabulü gerekir.” denildiğini, davacının davaya konu taşınmazlarda ıslah dilekçesi ile belirttikleri yerlerin mirasbırakanı ...’ın zilyetliğinde olduğunu ispat etmiş olup en azından miras payı oranında adına tescil yapılması gerektiğinin aşikar olduğunu, bu husus dikkate alınmaksızın davanın tamamen reddinin davacının hakkını ihlal eder nitelikte olduğunu, zira davacının kadastroya itiraz edebilmesi için kanunen kendisine tanınan hak düşürücü sürenin sona erdiğini, bu sebeple hakkaniyet ilkelerinin de gözetilerek bir karar verilmesi gerektiğini öne sürerek kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının yargılama aşamasında çekişmeli taşınmaz bölümlerinin 1/2 pay ile adına tescili isteminde bulunmuş olup miras payı oranında tapu iptal ve tescil isteminde bulunmamış olmasına, mahallinde icra edilen keşif sırasında beyanlarına başvurulan mahalli ve tespit bilirkişileri ile özellikle davacı tanığı Birsel Yalçınkaya'nın beyanları bir arada değerlendirildiğinde ispat yükü üzerinde olan davacının mirasbırakan tarafından taşınmazların kendisine bağışlandığını ve zilyetliğini de teslim ettiğini ispat edemediğinin anlaşılmasına göre davanın reddinde bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek dava dilekçesindeki ve istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanun'u 14 üncü ve 15 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı ve 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Ordu ili, Gürgentepe ilçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda, irsen intikal taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle; 423 ada 1 parsel ..., ..., Muhterem Korkmaz, ..., ... ve ... adlarına, 423 ada 2 parsel ... adına, 423 ada 3 parsel ..., 423 ada 4 parsel ... adına, 423 ada 5 parsel ... adına, 423 ada 6 parsel ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.06.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.