Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1375 E. 2024/2388 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakandan davalıya devredilen taşınmazın akıbeti ve davalı tarafından taşınmaza el atılıp atılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakandan davalıya yapılan temlikin mirasçıları mağdur etme amaçlı olmadığı, davalının taşınmazı 2006 yılından beri kullandığı ve davacının bu kullanıma rıza gösterdiği gözetilerek, el atmanın önlenmesi talebi kabul edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. Birleştirilen davaya ilişkin temyiz talebi ise temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/594 E., 2023/57 K.

HÜKÜM/KARAR :Asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne/ Asıl davada elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine, birleştirilen davanın reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Hendek 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/95 E., 2021/91 K.

Taraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil, tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın asıl davada davacı, birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle asıl davada elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine, birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada davalı, birleştirilen davada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacı (birleştirilen davada davalı) ...; maliki olduğu 1518 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından haklı ve geçerli bir neden olmaksızın müdahale edildiğini ileri sürerek müdahalenin menine ve ecrimisile karar verilmesini istemiş; birleştirilen davada, mirasbırakanın sağlığında taşınmazlarını paylaştırdığını, dava konusu yerin de payına karşılık kendisine verildiğini, tüm mirasçıların buna onay verdiklerini, davacıya da tapulu, tapusuz taşınmazlar verildiğini ve para yardımı yapıldığını, muvazaanın bulunmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

II. CEVAP

Asıl davada davalı (birleştirilen davada davacı) ...; taşınmazı 2006 yılından beri kullandığını, taşınmazın mirasbırakanından kaldığını belirtip davanın reddini savunmuş; birleştirilen davada, mirasbırakanı ...'ın 1518 parsel sayılı taşınmazını davalı ...'a satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 09.05.2018 tarihli ve 2017/253 Esas, 2018/215 Karar sayılı kararıyla asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı asıl davada davacı, birleştirilen davada davalı ... tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 12.02.2019 tarihli ve 2018/2094 Esas, 2019/205 Karar sayılı kararıyla, mirasbırakanın paylaştırma iradesinin olup olmadığının araştırılması için İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı, ölmeden önce taşınmazlarını mirasçılarına paylaştırdığı, devrin bedelsiz olduğu gerekçesiyle birleştirilen davanın kabulüne, asıl davada davalı ...'in taşınmazı haklı bir nedene dayanarak kullandığı gerekçesiyle asıl davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı, birleştirilen davada davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Asıl davada davacı, birleştirilen davada davalı ... vekili; eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararına aykırı karar verildiğini, mirasbırakanın çocukları arasında mal paylaşımı yaptığını, temlikte muvazaanın bulunmadığını belirtmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davada davacı, birleştirilen davada davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına; birleştirilen davada, mirasbırakanın çocuklarından mal kaçırmasını gerektirecek bir nedeninin bulunmadığı, 1999 yılında yaşanan deprem nedeniyle deprem kredisi kullanmak için taşınmazını oğlu ...'a devrettiği, kendi adına kalan taşınmaz için de deprem kredisi kullandığı, tanık beyanlarından birleştirilen davada davacı oğlu ...'e ve dava dışı oğluna Hendek ilçesinde taşınmaz verdiğinin anlaşıldığı, mal kaçırma iradesi ile hareket etmediği gerekçesiyle birleştirilen davanın reddine karar verilmiş; asıl davada ise davalı ...'in taşınmazı 2006 yılından beri kullanmakta olduğu, tarafların kardeş olması ve binanın mirasbırakanlarından kaldığı dikkate alındığında, davacı ...'in bu kullanıma muvafakatinin bulunduğunun kabulünün gerektiği, tarafların ve tanıkların beyanlarında bunun aksine bir ispatın da olmadığı, dolayısıyla davacı ...'in, davalı ...'in dava konusu taşınmazı kullanım için verdiği, izni eldeki dava tarihi itibarıyla geri aldığı gerekçesiyle elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davalı, birleştirilen davada davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Asıl davada davalı, birleştirilen davada davacı ... vekili; taşınmazın mirasbırakan tarafından davalı ...'a devrinin muvazaalı olduğunu, mal paylaşımının bulunmadığını, davalı ...'ın taşınmazı alım gücünün bulunmadığını, taşınmaz mal kaçırma amacıyla devredildiğinden haksız el atmadan söz edilemeyeceğini, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Asıl dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil; birleştirilen dava muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 683 üncü, Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci, 366 ncı maddeleri ve 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'ın 1518 parsel sayılı taşınmazını 11.10.2000 tarihinde asıl davada davacı, birleştirilen davada davalı (oğlu) ...'a satış suretiyle temlik ettiği; mirasbırakanın 10.07.2011 tarihinde öldüğü geride mirasçıları olarak davanın tarafları ile dava dışı eşi ve çocuklarının kaldığı anlaşılmaktadır.

2. Birleştirilen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun'un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak pay oranında açılan tapu iptali ve tescil davalarında, dava değerinin davayı açan mirasçının payına isabet eden değer olacağı açıktır.

Somut olayda, dava konusu 1518 (yeni 230 ada 26) parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanan değeri olan 442.913,30 TL üzerinden birleştirilen davada davacı ...'in miras payına (3/32) 41.523,12 TL isabet etmekle, anılan değerin 2023 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 238.730 TL’nin altında kaldığı görülmektedir.

3. Asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı HMK'nın 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup asıl davada davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan birleştirilen davada davacı ... vekilinin temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE,

Birleştirilen davanın davacısı Halit'ten alınan peşin harcın istek halinde iadesine,

2. Asıl davada davalı ... vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 12.006,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden asıl davada davalı ...'ten alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.