Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1418 E. 2024/3868 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi irsen intikal ve satın alma yoluyla edinildiği iddia edilen taşınmaz üzerinde Hazine adına tapu tescilinin iptali ve davacı adına tescili talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerinde 20 yılı aşkın süredir davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla ekonomik amacına uygun kazandırıcı zamanaşımı yoluyla zilyetlik koşullarını sağladığını ispatlayamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1919 E., 2022/2124 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şuhut Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/380 E., 2022/132 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi irsen intikâl ve satın alım nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Afyonkarahisar ili, Şuhut ilçesi, ... köyünde kain, 101 ada 244 parsel sayılı taşınmazın davacının babasından itibaren, davacı ve ailesi tarafından yaklaşık 50 yıldır kullanıldığını, davacının taşınmaz üzerine ev ve avlu yapıp ağaç diktiğini, su kuyusu açılmak için izin alındığını, ancak hatalı şekilde kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini; 14.04.2017 tarihli dilekçesinde Şuhut Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/284 Esas, 2016/266 Karar sayılı kararıyla eldeki dosyada da mevcut köy karar defterinde 15.01.1982 tarihli 2 numaralı karara istinaden davacının dava konusu taşınmazı köy sandığına 22949 sayılı makbuz karşılığı 15.000 TL bedel ödeyerek satın aldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; 21.10.2009 tarihli taşınmaz tespit tutanağına göre dava konusu taşınmazın o tarihte boş olup kullanılmadığını, 19.10.2015 tarihli taşınmaz tespit tutanağına göre ise dava konusu taşınmazın 100 m2'lik bölümünde 2010 yılında davacı tarafından tek katlı kargir ev yapıldığını, mesken ve avlu olarak kullanılmak üzere toplam 200 m2 yüz ölçümlü kısmın işgal edildiğini, davacıya 22.10.2015 tarihinde ecrimisil tahakkuk ettirildiğini, ekli krokide görüldüğü üzere kadastro çalışmaları sırasında davacının ev ve avlusunun 101 ada 243 parsel sayılı taşınmazda olduğunu, 2010 yılından itibaren davacının işgalinin başladığını, davacının zilyetliğinin tespit tarihinden geriye 20 yılı doldurmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 14.06.2022 tarihli ve 2015/380 Esas, 2022/132 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın davacı tarafından dosya içerisinde bulunan köy karar defterine istinaden 15.01.1982 tarihli 2 nolu karar ile satın alındığı, 1991 tarihli hava fotoğrafında taşınmaz sınırlarının belirgin ve diğer parsellerden ayrı olduğu, 2010 tarihli hava fotoğrafında üzerinde yapı gözüktüğü, taşınmazın davacı tarafından kullanıldığı zamanlarda ekilip biçildiği, kadastro tespiti 31.07.2006 tarihinde kesinleştikten sonra davacının 2010 yılında taşınmaz üzerine ev yaptığı, ekonomik amacına uygun şekilde, davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla 20 yıl boyunca zilyetliğini sürdürdüğü gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle: tespit tarihi 2006 yılı olduğu hâlde yalnızca 1992 ve 2010 tarihli hava fotoğrafları incelendiğini, ziraat bilirkişi raporunda zilyetliğin süresinin ve ekonomik amaca uygun olup olmadığının tespit edilemediğini, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının taşınmazın öncesini, zilyetliğin süresini ve taşınmazın davacıya kimden ne şekilde intikâl ettiği hususlarını açıklamadıklarını belirterek İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 05.12.2022 tarihli ve 2022/1919 Esas, 2022/2124 Karar sayılı kararıyla; jeodezi ve fotogrametri bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın 1990 yılında sınırlarının belirgin olduğu belirtilmişse de, keşif sırasında davacının 1985 yılında taşınmazın etrafını çevirdiğini, 1990 yılından tespit tarihine kadar da kullanmadığını beyan ettiği anlaşıldığından eklemeli zilyetliğe dayanmayan davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının oluşmadığı, dava konusu taşınmaz üzerindeki yapılar dava konusu olmadığı hâlde dava değerine dahil edilerek fazladan yargılama giderine hükmedildiği, dava konusu taşınmaz meraya komşu olduğu hâlde usulünce mera araştırması yapılmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davalının istinaf dilekçesinde davacının eklemeli zilyetliğe dayanmadığı gerekçesine dayanmadığı, davalı tarafından ileri sürülmeyen sebeple kaldırma kararı verildiğini, davacının keşifte taşınmazı 1985 yılında çevirerek bahçe olarak kullandığını ancak Çay'a gittikten sonra ekme işini kısmen bıraktığını söylediğini, zilyetliği terk etmediğini, 1990 yılından sonra dava konusu taşınmaz üstüne ev yaptığını, davacı tanıklarının davacının ev yapana kadar bahçeyi ekip biçtiğini beyan ettiklerini, taşınmazın etrafı çevrilerek bağımsız bir taşınmaz hale getirildiğini, ekip biçme aralıklı olsa da davacının taşınmaz üzerinde hakimiyeti olduğunu, dava dilekçesinde taşınmazın davacının babasından bugüne kadar kullanıldığına değinildiğini, köy karar defterine göre de davacının 1982 yılında dava konusu taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını, emsal olarak dava dışı Ramazan Çalışkan'ın Şuhut Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/284 Esasına kayden açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip onanmak suretiyle kesinleştiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi irsen intikâl ve satın alım nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 37 nci maddeleri.

2. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) 14 ve 17 nci maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 713 üncü maddesi.

3. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Afyonkarahisar ili, Şuhut ilçesi, ... köyünde kain, 101 ada 244 parsel sayılı taşınmazın 29.05.2006 tarihinde Devletin hüküm ve tasarrufu altında ve ekonomik yarar sağlanması mümkün yerlerden olması sebebiyle senetsizden, 441,41 m2 yüz ölçümüyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edildiği, askı ilân süresi içerisinde itiraz edilmeksizin tespitin 31.07.2006 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, özellikle davacı asılın keşif sırasında dava konusu taşınmazı 1982 yılında haricen satın aldıktan sonra, 1990 yılından tespit tarihi olan 2006 yılına kadar kullanmadığına dair beyanı karşısında taşınmaz üzerinde davasız, aralıksız ve malik sıfatıyla 20 yılı aşkın ekonomik amacına uygun kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğini sürdürdüğünün davacı tarafından 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 4721 sayılı Kanun'un 6 ıncı maddeleri uyarınca usulünce ispat edilemediği gözetilerek davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın Şuhut Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

27.05.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.