Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1426 E. 2024/2781 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, cebri ihale yoluyla davalıya geçen taşınmazın satışının, kendisine yapılan tebligatın usulsüzlüğü ve davalı ile yaptığı sözleşmeye aykırılık nedeniyle iptalini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ihalenin feshi için açtığı davanın reddine dair kararın kesinleşmiş olması, davacının iddia ettiği hile ve fesada dair delil sunamaması ve usulüne uygun tebligat yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3144 E., 2022/3268 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bafra 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/206 E., 2022/240 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 59 ada 60 parsel sayılı taşınmazdaki 1/3 payının cebri ihale sonucu davalı şirket tarafından satın alındığını, ihalenin kendisine usulünce tebliğ edilmediğini, ihale ve satışın usulsüz olduğunu, ayrıca ihale sırasında davalı şirket ile aralarında yaptıkları anlaşmaya göre davalının, taşınmazı ödediği ihale bedeli üzerinden kendisine devretmeyi kabul ettiğini, bu nedenle dava dışı kardeşinin ihalede pey sürmediğini, ancak davalı tarafından sürekli oyalandığını, davalının haksız kazanç elde etmek için kötü niyetli olarak kendisini hile ile kandırdığını ileri sürerek devir ve tescil işleminin iptalini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; ihalenin usulünce yapıldığını, davacı tarafından açılan ihalenin feshi davasının reddedilip kesinleştiğini, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davada tapu iptali ve tescil sebebi olarak gösterilen ihalenin feshi sebepleri hususunda daha önce yargılama yapıldığı ve verilen kararın kesinleştiği, taraflar arasında taşınmazın satışına yönelik bir sözleşme bulunmadığından hileden bahsedilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; ihaleye fesat karıştırıldığının tespiti için tanık listesi sunduklarını ancak tanıklarının dinlenmediğini, davacının delillerinin tamamı incelenmeden karar verildiğini, davalı vekilinin duruşmalara ve keşfe fiilen katılmadığını bu nedenle davalı lehine vekalet ücreti takdirinin yersiz ve mesnetsiz olduğunu, kaldı ki nispi değil maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı her ne kadar ihalenin usulünce yapılmadığını, fesada uğratıldığını ileri sürmüş ise de aynı iddiaları ileri sürerek açtığı ihalenin feshi davasının Bafra İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/87 E., 2020/37 K. sayılı kararı ile reddedilip kesinleştiği, davacının ihalenin usulsüz yapıldığını, fesada uğratıldığını ve hileye maruz kaldığını ispatlayamadığı, tanık deliline dayandıklarını iddia etmişse de dosyada tanık listesine rastlanılmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde ve hükmün fer'ilerinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davalı tarafından ihaleye fesat karıştırıldığını, satış ile ilgili yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, bildirdikleri tanıkların dinlenmediğini, davalı lehine nispi değil maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yolsuz tescil ve hile hukuki sebeplerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 705 inci maddesi, 1022 nci maddesinin birinci fıkrası, 1025 inci maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36 ncı ve 39 uncu maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK)140 ıncı maddesinin beşinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalı Şirket (alacaklı) tarafından davacı (borçlu) hakkında icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleşmesi sonucunda davalının, davacının dava konusu 59 ada 60 parsel sayılı taşınmazdaki payının tamamını 25.07.2018 tarihinde yapılan ihalede 60.000,00 TL bedelle satın aldığı, cebri ihale işlemiyle taşınmazın 20.08.2020 tarihinde davalı adına tescil edildiği, davacı tarafından açılan ihalenin feshi davasında Bafra İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/87 Esas sayılı kararı ile, tebligatların usule uygun olduğu ve ihalede yasal eksikliğin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın kanun yoluna başvurulmadan 01.07.2020 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle davacının tanık deliline dayanmasına rağmen ön inceleme duruşmasında verilen kesin süre içerisinde tanıklarının isimlerini bildirmediği, öte yandan davada kendisini vekil aracılığıyla temsil ettiren davalı lehine harcı ikmal edilen dava değeri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedildiği anlaşıldığına göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 247,70 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

04.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.