Logo

1. Hukuk Dairesi2023/1427 E. 2024/2558 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından kamuya terk edilen taşınmazın, belediye tarafından imar planı değişikliği ile parsellenip satılması üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: İdare mahkemesinin imar planı değişikliğine ilişkin iptal kararı kesinleşmiş ve davacılardan sadece birinin terk işlemini gerçekleştiren malik olduğu, diğer davacıların ise sonradan pay temliki ile taşınmazdan hisse sahibi oldukları gözetilerek, terk işlemini yapan davacı lehine tapu iptali ve tesciline, diğer davacılar yönünden ise husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş olup, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/179 E., 2021/341 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Dairece bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Yerel Mahkeme kararı davacılar vekilleri ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların kayden maliki oldukları 1539 ve 1915 parsel sayılı taşınmazların "Kıyı Kanunu'' uyarınca ilk 50 metrelik alanda olması nedeniyle yapılaşma izni bulunmadığından bu alanın, davacılardan ... tarafından yeşil alan olarak kullanılmak üzere bedelsiz olarak kamuya terk edildiğini, davalı belediyenin imar plan tadilatı yaparak 07.11.2008 gün ve 08/66 sayılı karar ile taşınmazları önünde bulunan bu yeşil alanı "kamu alanından çıkararak, iki adet imar parseli haline getirip belediye adına kayıt ve tescil ettirdiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile eski halin iadesine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, yolsuz tescilin söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20.01.2011 tarihli ve 2009/332 E. 2011/25 K. sayılı kararıyla; davanın idari yargı görev alanına girdiği gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararları

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

Dairenin 04.12.2014 tarihli ve 2014/21123 Esas, 2014/18937 Karar sayılı kararıyla; "... özel mülkiyete konu olan taşınmazlardan sahiplerinin rızası ile umumi hizmetlere bedelsiz olarak terk edilen, ancak daha sonra imar değişikliği yapılarak özel mülkiyete elverişli parsel haline getirilen yerlerin bedelsiz olarak eski maliklerine verilmesi istenemez. Başka bir deyişle bu yerin sonradan yapılan imar düzenlemesi ile park olmaktan çıkarılıp özel mülkiyete elverişli hale getirilmesi eski malikine bu yeri geri isteme hakkını kazandırmaz. Hâl böyle olunca, yukarıdaki ilkeler uyarınca bir değerlendirme yapılarak, İdare Mahkemesince verilen karar da irdelenmek suretiyle varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir..." gerekçesiyle hüküm bozulmuş, Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.05.2015 tarihli ve 2015/192 Esas, 2015/449 Karar sayılı kararıyla; davanın reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuş, Dairenin 06.02.2019 tarihli ve 2019/30 Esas, 2019/662 Karar sayılı kararıyla; “...Somut olayda, bozma ilamından sonra idare mahkemesinin iptal kararı sonucunda taşınmazın bulunduğu alanda yeni bir imar planı yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise dava konusu edilen alanın ne olarak bırakıldığı hususu açıklığa kavuşturulmuş değildir. Hal böyle olunca, çekişme konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yeni bir imar planı yapılıp yapılmadığının, yapılmış ise 2201 ve 2202 sayılı parsel numaralarının değişip değişmediğinin, tüm tedavül kayıtları getirtilmek suretiyle dava konusu bölümün imar planında ne olarak bırakıldığının açıklığa kavuşturulması, yeşil alan olarak bırakılmış olması durumunda davanın reddine, aksi halde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararları gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ... adına kayıtlı 842 ve 302 parsel sayılı taşınmazların 19.04.1995 tarihli tevhid işlemi ile 24.200 m2 miktarlı zeytinlik ve bahçesi nitelikli 1538 parel sayılı taşınmazın oluştuğu, aynı gün 9.537,76 m2’sinin kamuya terk edildiği ve ifraz işlemi ile 1539 parsel sayılı 7.877,44 m2 miktarlı ev ve arsası nitelikli taşınmaz ve 1540 parsel sayılı 6.785,10 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazların oluştuğu, 1539 parsel sayılı taşınmazda farklı tarihlerde yapılan pay temlikleri ile ..., ..., ...,..., ...'ın 1/8’er paydaş oldukları, 3/8 payın ipka suretiyle ... üzerinde kaldığı, 30.07.2004 tarihinde sınır düzenlemesi yapıldığı ve miktarın 8.458,55 m2 olduğu, 28.07.2016 tarihinde yenileme işlemi ile 117 ada 2 parsel numarasını aldığı, 1540 parsel sayılı taşınmazın ise 16.11.1995 tarihli satış akdi ile davacı şirkete devredildiği, 30.07.2004 tarihinde sınır düzenlemesi yapıldığı ve miktarın 6.200,28 m2'ye düşürüldüğü ve 116,60 m2 daha yola terkin edilerek 6.083,68 m2 olduğu, aynı gün sayfanın 1914 parselle tevhid sebebiyle kapatıldığı (1914 parselin parktan ihdasen 1538 parselden geldiği ve 116,60 m2 arsa olarak ... adına tescil edildiği onun da davacı şirkete 30.07.2004 tarihinde devrettiği) ve 6.200,28 m2 miktarlı 3 adet kargir bina olarak şirket adına tescil edildiği, 08.04.2013 yenileme işlemi ile 117 ada 4 parselin oluştuğu, dava konusu 2201 parsel sayılı 4.123,24 m2 miktarlı arsa ve 2202 parsel sayılı 1.075,08 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazların... Belediyesi adına 26.02.2009 tarihli ihdas işlemi ile tescil edildiği, bir kısım davacılar tarafından Muğla 1. İdare Mahkemesinde açılan dava sonunda 24.06.2010 tarih 2009/1265 Esas, 2010/1713 sayılı karar ile 1539 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda yapılan 07.11.2008 tarih 66 sayılı... Belediye Meclis kararıyla kabul edilen 1/1000 ve 1/5000 ölçekli revizyon koruma amaçlı imar planının, gerekli usule uygun yapılmadığı gerekçesiyle davacıların maliki olduğu taşınmazın önünde bulunan ve daha önce terk edilen alana ilişkin kısmının iptaline karar verildiği, kararın Danıştay denetiminden geçerek 11.04.2014 tarihinde kesinleştiği, Bodrum Tapu Müdürlüğünün 08.08.2018 tarih, E. 2081691 sayılı yazısı ve eki kütük sayfalarında taşınmazı başlangıçta yeşil alan ve yol olarak kullanılmak üzere yola terk eden 302 ve 842 sayılı parsellerin malikinin ... olduğu, diğer davacıların taşınmazın bedelsiz olarak terk edilen kısmı haricinde ve bedelsiz terk işlemi yapıldıktan sonra yukarıda etraflıca değinildiği şekilde farklı tarihlerde pay temlikleri ile kamuya terk edilen alan haricinde oluşan taşınmazlardan pay sahibi oldukları, ... dışındaki ve sonradan pay temliki yolu ile taşınmazdan hisse edinen diğer davacıların bedelsiz terk sureti ile kamuya terk ettikleri bir alan mevcut olmadığından, yalnızca başlangıçta belirli amaçlarla kullanılmak üzere taşınmazının bir kısmını bedelsiz olarak terk eden malik ...'in bu dava yönüyle aktif husumet ehliyeti olduğu, diğer davacıların ise aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle, 5 parsel (eski 2201 parsel) sayılı taşınmaz yönünden davanın konusuz kalmış olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, 117 ada 1 parsel (eski 2202 parsel) sayılı taşınmaz yönünden davanın kabulü ile tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer davacılar yönünden aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekilleri ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin 117 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden verdiği kararın doğru olduğunu, dava konusu 117 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden verilen karara ilişkin temyiz itirazları olduğunu, zira hükmün sadece davacı ... yönünden tapu iptali ve tesciline şeklinde verilip diğer davacılar yönünden husumetten ret kararı verilmiş olmasının hatalı olduğunu, terk tarihinde davacı ...'in malik olduğunun kabullerinde olduğunu ancak hali hazırda diğer davacıların da malik olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacılar ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemenin 117 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden verdiği kararın doğru olduğunu, dava konusu 117 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden verilen karara ilişkin temyiz itirazları olduğunu, zira hükmün sadece davacı ... yönünden tapu iptali ve tesciline şeklinde verilip diğer davacılar yönünden husumetten ret kararı verilmiş olmasının hatalı olduğunu, terk tarihinde davacı ...'in malik olduğunun kabullerinde olduğunu ancak hali hazırda diğer davacıların da malik olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kabulüne karar verilen 117 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fiilen ve imar mevzuatı uyarınca yapılaşmaya veya fiilen başka bir kullanıma konu edilemeyeceğini, Kültür ve Turizm Bakanlığından planlama yönünden değişikliğe konu edilip edilemeyeceğinin sorulması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci, 705 inci, 1023 üncü, 1024 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ... adına kayıtlı 842 ve 302 parsel sayılı taşınmazların 19.04.1995 tarihli tevhid işlemi ile 24.200 m2 miktarlı zeytinlik ve bahçesi nitelikli 1538 sayılı parselin oluştuğu, aynı gün 9.537,76 m2’sinin kamuya terk edildiği ve ifraz işlemi ile 1539 parsel sayılı 7.877,44 m2 miktarlı ev ve arsası nitelikli taşınmaz ve 1540 parsel sayılı 6.785,10 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazların oluştuğu, 1539 parsel sayılı taşınmazda farklı tarihlerden yapılan pay temlikleri ile ..., ..., ..., ..., ...'ın 1/8’er paydaş oldukları, 3/8 payın ipka suretiyle ... üzerinde kaldığı, 30.07.2004 tarihinde sınır düzenlemesi yapıldığı ve miktarın 8.458,55 m2 olduğu, 28.07.2016 tarihinde yenileme işlemi ile 117 ada 2 parsel numarasını aldığı, 1540 parsel sayılı taşınmazın ise 16.11.1995 tarihli satış akdi ile davacı şirkete devredildiği, 30.07.2004 tarihinde sınır düzenlemesi yapıldığı ve miktarın 6.200,28 m2'ye düşürüldüğü ve 116,60 m2 daha yola terkin edilerek 6.083,68 m2 olduğu, aynı gün sayfanın 1914 parselle tevhid sebebiyle kapatıldığı (1914 parselin parktan ihdasen 1538 parselden geldiği ve 116,60 m2 arsa olarak ... adına tescil edildiği onun da davacı şirkete 30.07.2004 tarihinde devrettiği) ve 6.200,28 m2 miktarlı 3 adet kargir bina olarak şirket adına tescil edildiği, 08.04.2013 yenileme işlemi ile 117 ada 4 parselin oluştuğu, dava konusu 2201 parsel sayılı 4.123,24 m2 miktarlı arsa ve 2202 parsel sayılı 1.075,08 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazların... Belediyesi adına 26.02.2009 tarihli ihdas işlemi ile tescil edildiği, bir kısım davacılar tarafından Muğla 1. İdare Mahkemesinde açılan dava sonunda 24.06.2010 tarih 2009/1265Esas, 2010/1713 sayılı karar ile 1539 parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda yapılan 07.11.2008 tarih 66 sayılı... Belediye Meclis kararıyla kabul edilen 1/1000 ve 1/5000 ölçekli revizyon koruma amaçlı imar planının usule uygun yapılmadığı gerekçesiyle davacıların maliki olduğu taşınmazın önünde bulunan ve daha önce terk edilen alana ilişkin kısmının iptaline karar verildiği, kararın Danıştay denetiminden geçerek 11.04.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilleri ile davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 346,90'ar TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan, 19.354,23 TL harcın temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

28.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...