"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1801 E., 2022/1483 K.
DAVA TARİHİ : 03.07.2017
HÜKÜM/KARAR : Ret / Yeniden Hüküm Kurmak Suretiyle Davanın Reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Urla 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/422 E., 2021/245 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, yeniden hüküm kurmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde özetle; İzmir ili, Urla ilçesi, Kuşçular köyünde ... adına 20 sıra nolu tapu kaydı ile kayıtlı 15 dönüm miktarındaki tarla ile aynı yerde 21 sıra nolu tapu kaydı ile kayıtlı 7 dönüm 2 evlek miktarlı tarlanın Urla Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 24.10.1973 tarih ve 1973/62 Esas, 1973/379 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi davası sonucunda ihale ile 15 dönüm tarlanın ... Öztarakçı’ya, 7 dönüm 2 evlek tarlanın ...'ya satışının yapıldığını, satış sonrası yapılan kadastro çalışmalarında 20 ve 21 sıra numaralı tapu kayıtlarının birleştirerek tek parsel halinde 670 parsel (yeni 272 ada 13 parsel) numarası ile 24.200 m² olarak ... Öztarakçı adına tespit edildiğini, alıcıların satın aldıkları yerlerini belirleyemedikleri için mahkeme kararı ile adlarına tescil için dava açtıkları, dava sonunda 20 ve 21 sıra nolu tapunun 670 (272 ada 13) parsel olarak ... Öztarakçı adına tescil edildiğini, ...'nın ise 667 (yeni 272 ada 10) parsel numaralı taşınmazı satın almış gibi kendi adına tapuya tescil ettirdiğini, oysa o taşınmazın aynı yerde bulunan 6 sıra nolu tapu ile ... adına kayıtlı 13.785 m²'lik taşınmaz olduğunu, tapu kayıtları incelendiğinde 20 ve 21 sıra numaralı tapuların birleştirilerek 670 parsel (yeni 272 ada 13 parsel) olarak tespit edildiğini, 6 sıra numarasında kayıtlı tapunun ise 667 (yeni 272 ada 10) parsele ait olduğunun ortaya çıktığını, Urla Tapu Müdürlüğü'nün 26.10.2015 tarih ve 1349099 sayılı yazılarında 6 sıra nolu, 941 tarih ve 13.785 m² miktarlı tarla vasıflı tapunun miras bırakanları ... adına olduğunun bildirildiği, bu yerin 667 (yeni 272 ada 10) parsel adı altında ... adına sehven tescil edildiğini, Ali Tamer Balcı ile ... Öztarakçı'nın satın aldıkları yerin kadastroda birleştirilen 670 (yeni 272 ada 13) parsel olduğunu ileri sürerek 667 (yeni 272 ada 10) parsel numaralı taşınmazın ... adına olan tapu kaydının iptali ile miras bırakananı ... adına tapuya kayıt ve tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar ... ve ... davanın reddine karar verilmesini talep etmiş; diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadastro öncesi sebebe dayalı davada, dava tarihi itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı istinaf yoluna başvurmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı, kendi tapusu uygulanmadığı için kendi taşınmazının tescil harici kaldığını, davanın tescil harici bırakılan yere yönelik olarak açıldığını, 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin tutanak düzenlenen yerlere ilişkin bulunduğunu, verilen kararın yerinde olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "Mahkemece, davanın hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle reddine ve bunun sonucunda ise maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında davanın zaman aşımı nedeniyle reddine ve bunun sonucunda nispi vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın, 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle usulden reddine, davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
İstinaf sebepleri tekrar edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dava konusu taşınmazın kadastro çalışması sonucu düzenlenen tutanağının 28.09.1977 - 31.10.1977 tarihleri arasında ilan edildiği ve tapulamanın kesinleşmesi sonucunda 01.11.1977 tarihinde Mehmet Ali kızı Ayşe adına tapuya tescil edildiği, sonrasında Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 1978/233 E., 1981/106 K. sayılı 03.06.1982 tarihinde kesinleşen kararı ile 04.08.1982 tarihinde hükmen ... adına kayıt ve tescil edildiği, eldeki davanın ise 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin dolmasından sonra 03.07.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının temyiz itirazının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 89,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.11.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.