Logo

1. Hukuk Dairesi2023/145 E. 2023/4000 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar için açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre ve zamanaşımı itirazlarının değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması ve davacıların bu süre içinde dava açmamış olmaları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil-tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, maliki oldukları tapu kayıtlarının sınırları içerisinde kalan ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi 2, 3, 4, 5, 6, 9, 10, 13, 14, 15, 36, 189, 271, 275, 404, 421, 427, 429, 110, 193, 47, 352, 353, 354, 356, 370, 371, 426, 415, 374, 455, 483, 484, 485, 487, 489, 490 ve 491 parsel, 152 ada 2 parsel, 138 ada 1parsel, 164 ada 1 parsel, 138 ada 5 parsel, 138 ada 6 parsel, 204/A 14/A, 130 ada 2 parsel ve 130 ada 3 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında yolsuz olarak davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, ... yaşamaları sebebiyle kadastro çalışmalarını takip imkanlarının olmadığını, kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince Devlet'in sorumlu olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmazsa tazminata karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava konusu taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacaklarını belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre nedeniyle, tazminat davasının zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili, dava konusu taşınmazların davacılara ait tapuların içinde kaldığını ve kadastro tespiti sırasında yolsuz olarak davalı Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle dava açtıklarını, davacılara ait tapuların hiçe sayıldığını, davacıların Amerika’da yaşamaları sebebiyle kadastro çalışmalarını takip etme imkanlarının olmadığını, davalı Hazine adına yapılan tescilin yolsuz tescil olup yok hükmünde olduğunu, davanın süresi içinde açıldığını, hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığını, davacıların adına payları oranında tescili ya da uygulanmayan payların karşılığında davacıların uğramış olduğu müspet zararın giderilmemesinin hem hakkaniyet ve hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı olacağını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede genel arazi kadastrosunun 1969 yılında yapılıp ilan edilerek kesinleştiği ve taşınmazların 23.8.1969 tarihinde tapuya tescil edildiği, davacılar tarafından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra 13.11.2012 tarihinde tapu iptali ve tescil, terditli tazminat istemiyle davanın açıldığı, davacıların, hak düşürücü süre içinde dava açmayarak mülkiyet hakkını elde etme imkanını kaybettikleri, mülkiyet hakkı olmayan kişilerin, bu hakka dayalı olarak tazminat isteminde de bulunamayacakları, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz edenlerden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.